İpek: Kişi Başı Milli Gelir 20 Bin Dolar Olunca Bölgesel Sorunları Da Çözeceğiz

Kurban Bayramı dolayısıyla siyasi partiler arasında gerçekleştirilen bayramlaşmada, Saadet Partisi (SP) Genel Merkezi'ni; AK Parti, CHP, MHP, BBP, DP ve İşçi Partisi heyetleri ziyaret etti.

İpek: Kişi Başı Milli Gelir 20 Bin Dolar Olunca Bölgesel Sorunları Da Çözeceğiz
AK Parti'nin ziyaretinde, Genel Sekreter Haluk İpek, Türkiye'nin hızlı bir şekilde milli gelirini artırdığını belirterek, kişi başına düşen milli geliri 10 yıl içinde 3 bin dolardan 10 bin 500 dolara çıkardıklarını söyledi.

İpek, milli gelirin, 20 bin doların üzerine çıkması ile birlikte bölgesel sorunları da çözebileceklerini kaydetti.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın ve Muhittin Yıldırım, partiye ziyarette bulunan konukları karşıladı. Yıldırım ve Aydın, önce AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek başkanlığındaki heyeti konuk etti. Birol Aydın, bayramlaşmanın ardından yaptığı konuşmada, kurban bağışlarında son yıllarda bir artışın yaşandığını belirtirken, işin manevi boyutunun azaldığı belirtildi. Konuşmasında kapitalizmi eleştiren Aydın, tüketim kültürünün toplumun ahlak ve vicdanında bir dejenerasyona sebep olduğunu söyledi.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muhittin Yıldırım ise eğitim sistemini eleştirdi.

4+4+4 eğitim sisteminin önemli bir adım olduğunu kaydeden Yıldırım, derslerde vatandaşların ihtiyacı olan dini derslere ağırlık verilmesi gerektiğini savundu. Yıldırım, konuşmasında ayrıca, bölgede yaşanan sorunlarla ilgili de konuştu.

Yıldırım, İslam birliğinin sağlanması durumunda, bölgedeki sorunların da giderilebileceğinin altını çizdi. "MİLLİ GELİRİN 20 BİN DOLARIN ÜZERİNE ÇIKMASI İLE BÖLGESEL SORUNLAR ÇÖZÜLECEK" AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek de ihtiyaçların sonsuz, kaynaklar ise sınırlı olduğuna dikkat çekereK, zamanla milletin ihtiyaçlarına göre eğitim sisteminin şekilleneceğini söyledi.

1960 darbesi olduğunda kişi başına düşen milli gelirin 640 dolar seviyesinde olduğunu kaydeden İpek, “AB ülkelerinin, bu dönemde kişi başına düşen milli gelir seviyesinin 640 dolardan daha azdı. Onlar şimdi, demokrasilerini geliştirerek bu oranı 35 bin dolara kadar çıkardılar. Biz ise 3 bin 200 dolardan aldığımız milli geliri, 10 bin 500 doların üzerinde çıkardık. Milli gelirimizin 20 binin üzerine çıkması ile birlikte bölgedeki sorunlarımız da giderilecektir." ifadelerini kullandı. "İKTİDAR MAKAMINI SABIR MAKAMI OLARAK GÖRMELİ, GÜÇ MAKAMI OLARAK DEĞİL" AK Parti’nin ardından, SP’ye, bayramlaşma için CHP geldi. CHP heyetinde, Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Parti Meclis üyeleri Gül Çiftçi ve Mehmet Ünal yeraldı. Bayramlaşmanın ardından partililer gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. SP Genel Başkan Yardımcısı Aydın, konuşmasında, parlamentodaki partilerin bir araya gelememesini eleştirdi.

Aydın, “Keşke Başbakan, ana muhalefet bir araya gelip oturabilseler. Yan yana bir sabah kahvaltısında bu tabloyu görebilse. Gergin bir siyaset atmosferi milleti geriyor.” diye ifade etti.

Aydın, önümüzdeki bayramda, Cumhurbaşkanı Gül’ün tüm siyasi parti liderlerini bir araya getirebileceğini söyledi.

Aydın, “Bu ülkede yeni bir Türkiye’yi kurmak için topyekün aynı ruhla hareket etmek zorundayız. Bunlar, bir siyasi partinin yapacağı bir şey değil. İnsanların makamı yükseldikçe daha çok tevazu sahibi olması gerekiyor. Ancak, bizimkiler sanki küçük dağları yaratmış gibiler.” dedi.

CHP’li Tezcan ise siyasette herkesin farklı şeyleri söylemesi gerektiğini kaydederek, bayramların güzelliğinin ise farklı düşünenleri bir araya getirmesi olduğunu vurguladı. İktidarın sabırla hareket etmesi gerektiğini ifade eden Tezcan, ancak bu şekilde sükûneti sağlayabileceklerini vurguladı. İktidarın bunun dışında hareket ettiğini savunan Tezcan, “İktidar makamını sabır makamı olarak görmek gerekiyor. Güç makamı olarak değil.” şeklinde konuştu.

"AK PARTİ ŞU AN YAPTIKLARINI İYİ Kİ MİLLİ GÖRÜŞ GÖMLEĞİ İLE YAPMADI" CHP’nin ardından, SP’ye, bayramlaşma için MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Sami Uzun, Antalya Milletvekili Mehmet Ünal geldi. Karakaya, bayramlaşmanın ardından yaptığı konuşmada, Türkiye’nin en önemli gündem maddesinin ekonomi ve terör sorunu olduğunu söyledi.

Karakaya, şunları ifade etti: “Başbakan şu an yaptıklarını, iyi ki milli görüş gömleği ile gerçekleştirmedi. Başbakan, en ufak şeyde dahi denetimi iktidarsızlaştırdı. Tamamen anglosakson hukuk anlayışını getirdi Türkiye’ye. Böyle bir denetim yapısı oluşturdular. Şimdi durup dururken il sayısını artırdılar, il sınırlarını genişlettiler. İl sınırlarının genişletilmesindeki maksat ne? Türkiye’de bölgesel yönetimler oluşturulmaya çalışılıyor. İşte, Oslo’da verilen sözlerde yapılması istenen de buydu. Büyükşehir yasası, özerk bölgesel yönetime-gidiş bir döneminin önünü açıyorlar. Böylelikle direnç noktaları giderek kırılıyor.” Karakaya, milletvekilliği için getirilmesi istenen 18 yaş sınırını da eleştirdi.

Bu düzenleme ile iktidarın, terör örgütü PKK’lıyı açık bir şekilde Meclis'e getirmek için önünü açmak istediğini savunan Karakaya, “18 yaşında seçilme hakkını veriyorsanız, askerlik hakkını da kaldıracaksınız. Bölgesel yönetimlerin güçlendirilmesi ve 18 yaşının gündeme getirilmesi ulus devlet yapısını güçlendirmektedir.” dedi.

KÜÇÜKKAYA: "SOYLU BİZDEYKEN TELEVİZYONA ÇIKMAZDI ŞİMDİ EKRANLARDAN İNMİYOR" Saadet Partisi’ne bayramlaşmak üzere gelen bir diğer siyasi parti de DP idi. DP Genel Başkan Yardımcısı Ertan Küçükkaya’nın liderliğinde SP’ye gelen heyet, bayramlaşmanın ardından gündemdeki sorunlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. DP’li Sertkaya, medyanın kendilerine yeterince önem gösterememesinden ve seslerini yeterince duyuramamadan yakındı. Küçükkaya, Süleyman Soylu’nun, DP’de olduğu dönemde televizyonlara çıkamadığını, ancak AK Parti’ye geçmesi ile birlikte, televizyondan televizyona koştuğunu kaydetti.

Küçükkaya, Türkiye’de artık medyada yer bulmanın, iktidar partisine mensup olmakla eş değer olduğunu dile getirdi. Aydın ise medyanın yüzde 70’inin AK Parti’nin kontrolü altında olduğuna dikkat çekti. Bunların 5-10 yıl içinde aşılacağını vurgulayan Aydın, milletin sınırsız olarak hiç kimseye sınırsız olarak bel bağlamadığını açıkladı.

Aydın, “Millet gerekeni yapacaktır.” dedi.