Mhp’de Kongre Öncesi Devlet Bahçeli’ye Destek Gecesi Düzenlendi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul İl Başkanlığı, yaklaşan kongre öncesi Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye destek amacıyla ‘İstanbul sensiz asla’ adlı bir program düzenledi.
Mövempick Otel'de düzenlenen programa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili ve Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Meral Akşener, Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, Parti Grup Başkanvekili Oktay Vural, Genel Başkan Yardımcışları Sadir Durmaz, Mevlüt Karakaya, Hamit Ayanoğlu, Milletvekili Murat Başeskioğlu, Celal Adan, Atilla Kaya ve çok Sayıda partili katıldı.
Açılış konuşmalarının ardından kürsüye çıkan Oktay Vural, Suriye ile ilgili mecliste kabul edilen tezkereye neden kabul oyu verdiklerine açıklık getirdi. Vural, “Zaman zaman mecliste soruyorlar; Suriye tezkeresine neden oy verdiniz diye. Suriye’de kuzeyinde PKK, PYD işbirliğiyle yeni bir bölge oluşuyor. Ve Suriye’den gelen toplar Akçakale’ye düşüyor. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu riskleri defetmek için Türk Silahlı Kuvvetleri’ni görevlendirmesinden başka imkanımız varmı. Onun için Milliyetçi Hareket Partisi Suriye meselesinde egemenliğimizi tehdit eden bu gelişmeler karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görevlendirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Ne yapacağız? Elini kolunu bağlayacağız Türkiye’nin Suriye’den bomba gelecek, PKK orada beslenecek. Hükümet o yetkiyi kullanır kullanmaz bu riskleri ortadan kaldırır kaldırmaz, onun da hesabını sormasını biliriz. O bakımdan MHP olarak tüm bu konularda aldığımız kararları diKKate aldığımızda Türkiye’yi korumak ve Türkiye’ye karşı oluşan risk ve tehditleri ortadan kaldırmak gibi bir değerlendirmenin ve yasal bir kararın etkisi olduğunu ifade etmek istiyorum.” dedi.
Açılım konusuna da değinen Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Leyla Zana görüşmesini hatırlatarak bu konuyla ilgili eleştirilerde bulundu. Bu ülkeyi yavaş yavaş başka yerlere götürüyorlar diyen Vural, “Ben bundan sonraki dönem içinde bir anayasa, MHP olarak bu milletin birliğini, bu milletin Türk milleti olduğunu, dilinin Türkçe olduğunu, başkent Ankara, marşının da İstiklal Marşı olduğunu o anayasada oturacağız savunacağız. Başka yolu yok. Başkaları kaçacak. Biz hancıyız onlar yolcudur. O bakımdan o masada Milliyetçi Hareket Partisi oturacaktır. Bunları savunacaktır.” dedi.
Son dönemde MHP’ye yönelik yoğun eleştirileri de değerlendiren ve bu eleştirilerin sebebinin açılım olduğunu belirten Meral Akşener ise “Şimdi esas Türkiye’de Milliyetçi Hareket Partisi’yle ilgili ortaya konulan son dönemdeki aşırıya kaçan tartışmaların özünde bana göre açılım var. 2005'te Sayın Erdoğan Diyarbakır’a gittiğinde ve orada (Kürt meselesini, sorununu tanıyorum bunu çözmek benim meselemdir) dedi.
Bir devlet düşünün, bir problem var, o problemi bütün iktidarlar gelmiş geçmiş terör meselesi olarak tariflemiş. Çünkü PKK denilen bir terör örgütü, dağa pişpirik oynamak için çıkmamış. PKK dağa büyük Kürdistanı kurmak için çıkmış. Bu ülkenin başbakanı terör sorunu, problemi dediğimiz mesele devletin milletiyle yapmış olduğu bir tariftir. Bu tarif 2005 yılında bizzati bu ülkenin başbakanı tarafından değiştirildi. Eğer siz bir probleme etnisite vurgusu yaparak yani o bölgede yaşayan insanlara siz Kürt doğdunuz kardeşim. Kürt doğduğunuz için bu ülke, bu devlet, bu millet size kötü davrandı tarifini bir başbakan yapar ise o andan itibaren bu problemin çözümü siyasidir. Yol yaparak, okul açarak, hastane kurarak çözemezsiniz. İşsizinize iş, aşsızınıza aş vererek çözemezsiniz. Bundan sonrası siyasidir. Nedir bu siyasi çözüm özerkliktir, ayrı devlet kurmaktır, onu tartışırsınız.“ diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından kürsüye çıkan Oktay Vural, Suriye ile ilgili mecliste kabul edilen tezkereye neden kabul oyu verdiklerine açıklık getirdi. Vural, “Zaman zaman mecliste soruyorlar; Suriye tezkeresine neden oy verdiniz diye. Suriye’de kuzeyinde PKK, PYD işbirliğiyle yeni bir bölge oluşuyor. Ve Suriye’den gelen toplar Akçakale’ye düşüyor. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu riskleri defetmek için Türk Silahlı Kuvvetleri’ni görevlendirmesinden başka imkanımız varmı. Onun için Milliyetçi Hareket Partisi Suriye meselesinde egemenliğimizi tehdit eden bu gelişmeler karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görevlendirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Ne yapacağız? Elini kolunu bağlayacağız Türkiye’nin Suriye’den bomba gelecek, PKK orada beslenecek. Hükümet o yetkiyi kullanır kullanmaz bu riskleri ortadan kaldırır kaldırmaz, onun da hesabını sormasını biliriz. O bakımdan MHP olarak tüm bu konularda aldığımız kararları diKKate aldığımızda Türkiye’yi korumak ve Türkiye’ye karşı oluşan risk ve tehditleri ortadan kaldırmak gibi bir değerlendirmenin ve yasal bir kararın etkisi olduğunu ifade etmek istiyorum.” dedi.
Açılım konusuna da değinen Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Leyla Zana görüşmesini hatırlatarak bu konuyla ilgili eleştirilerde bulundu. Bu ülkeyi yavaş yavaş başka yerlere götürüyorlar diyen Vural, “Ben bundan sonraki dönem içinde bir anayasa, MHP olarak bu milletin birliğini, bu milletin Türk milleti olduğunu, dilinin Türkçe olduğunu, başkent Ankara, marşının da İstiklal Marşı olduğunu o anayasada oturacağız savunacağız. Başka yolu yok. Başkaları kaçacak. Biz hancıyız onlar yolcudur. O bakımdan o masada Milliyetçi Hareket Partisi oturacaktır. Bunları savunacaktır.” dedi.
Son dönemde MHP’ye yönelik yoğun eleştirileri de değerlendiren ve bu eleştirilerin sebebinin açılım olduğunu belirten Meral Akşener ise “Şimdi esas Türkiye’de Milliyetçi Hareket Partisi’yle ilgili ortaya konulan son dönemdeki aşırıya kaçan tartışmaların özünde bana göre açılım var. 2005'te Sayın Erdoğan Diyarbakır’a gittiğinde ve orada (Kürt meselesini, sorununu tanıyorum bunu çözmek benim meselemdir) dedi.
Bir devlet düşünün, bir problem var, o problemi bütün iktidarlar gelmiş geçmiş terör meselesi olarak tariflemiş. Çünkü PKK denilen bir terör örgütü, dağa pişpirik oynamak için çıkmamış. PKK dağa büyük Kürdistanı kurmak için çıkmış. Bu ülkenin başbakanı terör sorunu, problemi dediğimiz mesele devletin milletiyle yapmış olduğu bir tariftir. Bu tarif 2005 yılında bizzati bu ülkenin başbakanı tarafından değiştirildi. Eğer siz bir probleme etnisite vurgusu yaparak yani o bölgede yaşayan insanlara siz Kürt doğdunuz kardeşim. Kürt doğduğunuz için bu ülke, bu devlet, bu millet size kötü davrandı tarifini bir başbakan yapar ise o andan itibaren bu problemin çözümü siyasidir. Yol yaparak, okul açarak, hastane kurarak çözemezsiniz. İşsizinize iş, aşsızınıza aş vererek çözemezsiniz. Bundan sonrası siyasidir. Nedir bu siyasi çözüm özerkliktir, ayrı devlet kurmaktır, onu tartışırsınız.“ diye konuştu.