Çin ekonomisi için felaket öngörüsü

New Haven Üniversitesi, Siyaset Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tolga Demiryol, Çin'in yakın bir gelecekte dünyanın bir numaralı gücü olması yönünde ciddi engelleri olmasına rağmen, uluslararası rejimin geleceği için öneminin büyük olduğunu

Çin ekonomisi için felaket öngörüsü
Dr. Demiryol'un, Türk Asya Strateji Araştırmaları Merkezi için kaleme aldığı ''Çin'in yükselişini yeniden düşünmek'' adlı makalede, Çin ekonomisinin otuz yıldır tarihte benzeri görülmemiş bir hızla büyüdüğünü belirtti.

Çin ekonomisinin Dünya Bankası verilerine göre, 1978'den bu yana 10 kat büyüdüğünün altını çizen Dr. Demiryol, alım gücünün artmasıyla, tüketim talepleri değişen orta sınıfın merkezi hükümet ve yerel yönetimlerden beklentilerinin arttığına dikkati çekti.

Hızlı şehirleşmenin beraberinde kamu alt yapı harcamalarını da beraberinde getirdiğini ifade eden Demiryol, şu görüşlere yer verdi:

''En son verilere göre kamu altyapı ve emlak harcamalarının Çin'in büyümesindeki payı dış ticareti geride bırakarak ilk sıraya oturdu. Artan talebi karşılamak üzere Çin hükümetinin ve bankalarının yerel yönetimlere verdiği kredilerin gittikçe daha riskli hale geldiği ve belediyelerin on milyarlarca dolarlık gizli borçları olduğu tahmin ediliyor. Son olarak hızlı endüstrileşmenin yarattığı çevre sorunlarını ve bunların maliyetlerini değerlendirmek gerek.

Dünyada hem toplam enerji tüketiminde hem de karbon gazi emisyonunda lider olan Çin ciddi çevre sorunlarıyla karşı karşıya. Çin sağlık bakanlığının kendi verilerine göre bu kirlilik nedeniyle kanser ülkedeki bir numaralı ölüm nedeni haline gelmiş durumda. Bir tarafta yükselen orta sınıfın artan talepleri diğer tarafta yaşlanan nüfus, hızlı şehirleşme ve çevre problemlerinin yarattığı harcamalar, Çin Komünist Partisi iktidarı için hayati bir tehlike oluşturuyor.''

-''ÇİN DÜNYA EKONOMİSİNİN GELECEĞİ İÇİN KİLİT BİR ROL OYNAMAYA DEVAM EDECEK''

Çin'in dünya ekonomisinin geleceği için kilit bir rol oynamaya devam edeceği analizinde bulunan Dr. Demiryol, sözlerini şöyle tamamladı:

''Çin'in yakın bir gelecekte dünyanın bir numaralı gücü olması yönünde ciddi engeller var. Genişlemeye elverişsiz jeopolitik konumu tarih boyunca olduğu gibi yakın bir gelecekte de Çin'in askeri ve siyasal stratejisini sınırlayan ana unsur olacak. Hızla büyüyen Çin orta sınıfının değişen tüketim talepleri tasarruf ve yatırım oranlarını olumsuz etkileyecek. Eğitim düzeyi ve bilgiye erişimi artan şehirli orta sınıfın devletten beklentileri de artacak. Yaşlanan nüfus ve artan çevre sorunları toplumsal çatışmaları daha da şiddetli kılacak. Yükselen toplumsal talepleri karşılayan politikalar üretememesi durumunda da Çin Komünist Partisi liderliğinin siyasi meşrutiyeti zarar görecek.

Bütün bunlara rağmen Çin'in uluslararası rejimin geleceği için önemi büyük. Küresel ekonomiye tamamıyla eklemlenmiş bir endüstriyel güç ve tüketim pazarı olarak Çin dünya ekonomisinin geleceği için kilit bir rol oynamaya devam edecek. Artan askeri gücünü özellikle Tayvan ve Kuzey Kore sorunlarında akılcı bir diplomasi izleyerek edineceği uluslararası prestij ve 'yumuşak güçle' desteklemesi durumunda, Çin;in Pasifikte askeri ve siyasi başat bir güç olması da mümkün. Bir taraftan Avrupa Birliği üyeliği diğer taraftan Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'da merkezi güç olma peşinde koşan Türkiye'nin uzun vadeli dış politika stratejisi de Amerika'nın yanı sıra Çin, Hindistan ve hatta Brezilya'nın ana oyuncular olacağı bu yeni küresel rejim dinamikleri göz önüne alınarak düşünülmelidir.''
Kaynak: AA