Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan Erdoğan'a Cevap

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın "lekeli dudaklarını temiz alnıma sürdürmem" şeklindeki sözlerine karşılık verdi.

Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan Erdoğan'a Cevap
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan için "Alnının temiz olduğunu söylüyor, onun alnının temiz olduğunu kim kabul ediyor? Deniz Feneri'nin kirliliği onun alnında. Elleri de temiz değil. Kul hakkı yiyen kişi, kul hakkı yiyenlerin sırtını sıvazlayan kişinin alnı temiz olmaz. Bunu bütün Türkiye biliyor" dedi

DSP'nin eski Genel Başkanı Zeki Sezer'in oğlu Serkan Sezer ve CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan'ın kızı Birsen Tuğçe Tarhan, Eskişehir yolu üzerinde bir kafede düzenlenen nikah töreniyle dünya evine girdi. Birçok siyasetçinin ve davetlinin katıldığı nikah töreninde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise nikah şahitliği yaptı. Yeni Mahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar'ın kıydığı nikah töreninde genç çiftler bir hayli mutlu görünürken, Kılıçdaroğlu da nikah sonrasında evlilik cüzdanını gelinTuğçe Tarhan'a verdi.

Nikah törenin ardından çıkışta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran CHP lideri Kemal Kılıçadoğlu, bir gazetecinin, Başbakan Erdoğan'ın 'lekeli dudaklarını temiz alnıma sürdürmem' şeklindeki sözlerini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, Başbakan Erdoğan'ın Gazze'ye savaş gemilerinin gideceğini söylediğini ve kendisinin de bundan memnun olduğunu, "Eğer Gazze'ye kadar giderseniz sizi alnınızdan öpeceğim" dediğini hatırlattı

Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın kendisine yönelik sözlerine karşılık olarak şunları söyledi: "Şu yanıtı bekliyordum ben Başbakan'dan; 'ey Kılıçdaroğlu göreceksin, ben gemilerimizi Gazze'ye kadar götüreceğim.' Oysa tam tersine hakaret içeren bir sürü söylem, bir Başbakan'a yakışmayacak üslup. Alnının temiz olduğunu söylüyor, onun alnının temiz olduğunu kim kabul ediyor? Deniz Feneri'nin kirliliği onun alnında. Elleri de temiz değil. Kul hakkı yiyen kişi, kul hakkı yiyenlerin sırtını sıvazlayan kişinin alnıtemiz olmaz. Bunu bütün Türkiye biliyor. Ben gemilerin oraya gitmeyeceğini çok iyi biliyorum. Neden biliyorum, basit; Sayın Recep Tayyip Erdoğan seçimler sırasında 'ben Gazze'ye Mavi Marmara'yı tekrar göndereceğim' dedi mi? Dedi. Gönderdi mi? Hayır göndermedi. Çünkü halka yalan söylüyor. Yalan söylemeyi artık bir kural haline getirmiş. 'Ben bunu söyledim ama yapamıyorum' diyemiyor, onun yerine hakareti tercih ediyor. O da klasik bir Recep Tayyip Erdoğan davranışı. Öyle yorumlamak lazım." BEDİLLİ ASKERLİK KONUSU Başka bir gazetecinin "Bedelli askerlik ile ilgili teklif yeniden Meclis'e verildi mi?" yönündeki bir soruya ise Kılıçdaroğlu, "Parlamento şuanda kapalı zaten. Arkadaşların bu tür teklifleri var, açıldığı zaman gerekli işlemi görür" cevabını verdi

Kılıçdaroğlu'na ayrıca İsrail basınında İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın Türkiye'ye yönelik bazı yaptırımların olacağı yönünde haberler çıktığı da soruldu. Kılıçdaroğlu bu iddialara karşılık olarak ise, "Bu konuda en sert tepkiiyi Cumhuriyet Halk Partisi verdi. Ben verdim, Sayın Loğoğlu verdi, bizim Grup başkanvekillerimiz verdi. Ama bir tek AK Partili çıkıp bu konuda bir tek tepki göstermedi. Bu da çok önemli bir olay. CHP'ye gelince her türlü hakareti yaparlar, ama Lieberman'a karşı şuanakadar Erdoğan hiç bir şey söylemedi. Dışişleri Bakanı hiç bir şey söylemedi. Tepkiyi gösteren sadece Meclis Başkanı ve ben... Ve Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ne demektir; bunların gerçek anlamda İsrail'in avukatlığını üstlendikleri anlamına gelir zaten. Siz bir dış politika izliyorsunuz, Allah aşkına şuna bakar mısınız; izlediğiniz dış politikanın sonucu olarak Gazze ablukasına uluslararası meşruiyet kazandırdınız, İsrail'in elini güçlendirdiniz. İsrail isteseydi, parayla böyle avukat bulamazdı. Recep TayyipErdoğan bu avukatlığı üstlendi, İsrail'in elini uluslararası arenada güçlendirdi. Ben bunu söylüyorum o bana dönüp hakaret ediyor. O raporu sen istemedin mi? O raporun hazırlanması için sen girişimde bulunmadın mı? Özden Sanberk'i sen atamadın mı? Bütün bunların hepsi biliniyor. Dün bir soru daha soruldu aslında, Genel Başkan Yardımcım bir soru sordu; "Bu rapor hükümetin elinde kaç aydır var?" Neresinden bakılırsa dış politikası felaket olan bir durumdayız. Öyle hakaretlerle, küfürlerle, sokak ağzıylakonuşmak bir ülkenin Başbakan'ına yakışmıyor ama Recep Tayyip Erdoğan'a yakışıyor. Neden? Çünkü onun bilgi düzeyi, kültür düzeyi, espiri düzeyi bunu kaldıracak yeterlilikte değil. Kendisinin zaten böyle bir konumu söz konusu değil. Hakaret ederek, olayları geçiştirmeye çalışıyor. Hiç meraklanmasın, ben söz verdim Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına; Recep Tayyip Erdoğan'ın ne kadar hakaret ederse etsin, gerçek yüzünü halka göstereceğim." BAŞBAKAN'A DAVA AÇILACAK Bir gazetecinin Başbakan Erdoğan'ın sözlerinden dolayı kendisine dava açıp açmayacaklarını sorması üzerine Kılıçdaroğlu, "Açılacak, açılacak. Benim dudaklarım da temiz, benim geçmişim de temiz, benim ellerim de temiz. Kirli olanlar zaten bu tür ifadeleri kullanırlar değil mi arkadaşlar? Temiz adam böyle bir şey kullanır mı, dürüst adam böyle bir şey kullanır mı, ahlaklı insan bu tür laflar kullanır mı? Onların hepsi Recep Tayyip Erdoğan'ın kültüründen geliyor zaten, ahlakından geliyor, temiz olmamasındangeliyor, geçmişinin temiz olmamasından geliyor. Olayı bu" diye konuştu.
Kaynak: İHA