Bülent Arınç: Artık Bu Ülkede Seçimle Gelinecek, Seçimle Gidilecek
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye’de darbe dönemlerini sona erdiğini, seçimle gelen hükümetlerin yine vatandaşın isteği doğrultusunda görevi bırakacağını söyledi.
Arınç, "Artık bu ülkede seçimle gelinecek, seçimle gidilecek. Millet isteğine oy verecek, beğenmediğini atacak.Demokrasi böyle bir şey." dedi.
Başbakan Yardımcısı Arınç, Bursa’da 28. İl Danışma Meclisine katıldı. Burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Arınç, Türkiye’de demokrasi kurallarının geçerli olduğunu belirtti.
Konuşmalarına seçimlerde Bursa ve Türkiye’de ede ettikleri başarıları anlatarak başlayan Bakan Arınç, CHP ve BDP’nin Meclis’te yemin krizine değindi. CHP’nin Ergenekon sanıkları tahliye edilmediği için, BDP’nin ise tutuklu KCK sanıklarından dolayı yemin etmemesine değinen Bülent Arınç, anlaşılmaz bir biçimde ant içmediklerini söyledi.
Bunun TBMM’ye de saygısızlık olduğunu ifade eden Arınç, "CHP hem içeride oturuyor hem yok diyor. TBMM’de ismi okunuyor adam ağzını açamıyor. Ön sırada oturuyor ama sesini çıkaramıyor. Ya ordasınız, ordayım ama yokum, garip bir şey. Dışarıda olsa yok diyeceğim ama oradalar. Beyefendiyi davet ediyorlar ant içmek için, içmeyeceğim diyor mızıkçı çocuklar gibi kafasını sağa sola çeviriyor.” dedi.
CHP’nin 4 yıl bile olsa tutuklu vekillerin tahliye olmamaları halinde yemin etmeyeceklerini söylediklerine dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Arınç, bunu büyük bir saygısızlık ölçüsü olduğuna dikkat çekti. CHP’nin daha sonra ‘kuzu kuzu gelerek’ yemin ettiğini anlatan Bülent Arınç, "Ant içmeden bankamatik vekil mi oldunuz sözleri onları perişan etti ve sonunda geldiler kuzu kuzu yemin ettiler. Bir tanesi hala direniş yapıyor sanki ama o da biran evvel koşup ant içme ve bu işten kurtulma hevesi içinde.” şeklinde konuştu.
Bakan Arınç, BDP’nin ise Diyarbakır’dan Ankara’ya henüz gelemediklerine değinerek onlarında meclis açıldıktan sonra gelip ant içeceklerini ifade etti.
"ESKİDEN YAŞ TOPLANTILARINA BAŞBAKAN SEMBOLİK KATILIRDI"
Yüksek Askeri Şura toplantısında ki Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının istifasına da değinen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, YAŞ’ın başkanının başbakan olduğunun altını çizdi.
Geçmişte bunun sembolik olduğunu belirten Bülent Arınç, "Geçmişte sembolik olarak başbakan açmış görünürmüş bu toplantıları, bir saat sonra ayrılırmış ve Türk Silahlı Kuvvetleri kendi bünyesinde bu işi gerçekleştirirmiş. Ama biz hükümete geldiğimizde sayın başbakanımız günlerce YAŞ’a başkanlık yapıyor." diye konuştu.
29 Temmuz’da gerçekleşen YAŞ toplantısı öncesinde Genelkurmay Başkanı ve 3 kuvvet komutanının emekliliklerini istediğine dikkat çeken Bülent Arınç, "Önce istifa diye sunuldu, ama sonra emeklilik talebi olduğu anlaşıldı. Emeklilik isteği kişilik olarak bir haktır. Süresi donduran herkes zamanı dolduğunda emekliliklerini isteyebilir. Sayın Koşaner’in görev süresi bir yıl daha vardı ama 3 Kuvvet komutanını iki gün sonra bitiyor ve emekliye ayrılıyorlardı. Bunu bir tepki olarak yorumlamak ne kadar haklıdır takdirlerinize sunarım öyle bile olsa çok düşük yoğunluklu bir tepki idi." ifadelerini kullandı.
"YAŞ İSTİFALARI TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ KARARTMADI"
Bu konunun Türkiye’nin önünü karartmadığını belirten Bakan Bülent Arınç, şöyle konuştu: "Ben 10, 20, 30 sene öncesini de biliyorum. Çok şükür benim siyasi hayatım bunların hepsini bana gösterdi. YAŞ Toplantısına 3 gün kala komuta kademesinin istifa etmesinin veya emekliliğini istemesinin Türkiye’yi nasıl karıştıracağın, nasıl bir kaosa yol açacağını, felaket telalarlının senaryo üzerine nasıl senaryolar yazacağını sabahlara kadar ışıklar yandı diye nasıl manşetler atılacağını ve arkasından ne gelecek diye bazı kelimelerin konuşulacağını hepiniz biliyorsunuz. Ama bu defa öyle olmadı, ertesi güne bile kalmadı, Sayın Başbakan akşam ben İstanbul’a gidiyorum dedi. Cumhurbaşkanı bende geliyorum dedi, gidelim bir çay içelim dedi. Konuştular sorun çözüldü."
"BAŞBAKAN YAŞ TOPLANTISINDA AİLECEK Mİ OTURACAKTI"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın YAŞ toplantısında tek başına oturmasına da değinen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Nasıl olurda tek başına oturur, ailecek mi oturacak. Kanun böyle diyor. Ben bir toplantıya başkanlık etsem yanımda başka birini istemem. Ben şimdi konuşmak üzere buraya çıktım, birisi iki dakika yanımda dursa huylanırım ben. Karikatürize etmiyorum. Kuruluş başkanı kimse o başkanlık yapar."
Türk silahlı Kuvvetlerinin Genelkurmay başkanından erine kadar her ferdinin şerefli ordunun birer ferdi olduğuna dikkat çeken Arınç, onların da kendi içinde bir hiyerarşi olduğuna dikkat çekti. Kendisinin de 18 ay yedek subay olarak askerlik yaptığını belirten Bülent Arınç, "Her şeyin bir ilki var, ben kuralı uyguluyorum dendiği zaman neden gocunuyorsunuz. Neyinizi kaybediyorsunuz, neden üzülüyorsunuz.” dedi.
Türkiye’nin geçmişten bu yana ne kadar korku varsa bu zamana taşıdığı için acabalarla kafasını yorduğuna dikkat çeken Bülent Arınç, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye’de AK Parti dönemi ile birlikte yeni bir Türkiye dönemi başladı. Bu demokrasi dönemidir, demokrasiyi sonuna kadar geliştirip güçlendireceğiz. Bu dönem özgürlükler, egemenlik milletindir dönemi, bu dönem insan odaklı bir anaya yapma dönemidir sonuna kadar çalışacağız. Artık ülkede kimsenin aklına darbe mi oldu, cuntalar gibi hiç kimsenin aklına gelmeyecek. Bu ülkede seçimle gelinecek, seçimle gidilecek. Seçimler dürüst olacak, eşit olacak, millet isteğine oy verecek, beğenmediğini atacak, beğendiğini getirecek, demokrasi böyle bir şey."
Başbakan Yardımcısı Arınç, Bursa’da 28. İl Danışma Meclisine katıldı. Burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Arınç, Türkiye’de demokrasi kurallarının geçerli olduğunu belirtti.
Konuşmalarına seçimlerde Bursa ve Türkiye’de ede ettikleri başarıları anlatarak başlayan Bakan Arınç, CHP ve BDP’nin Meclis’te yemin krizine değindi. CHP’nin Ergenekon sanıkları tahliye edilmediği için, BDP’nin ise tutuklu KCK sanıklarından dolayı yemin etmemesine değinen Bülent Arınç, anlaşılmaz bir biçimde ant içmediklerini söyledi.
Bunun TBMM’ye de saygısızlık olduğunu ifade eden Arınç, "CHP hem içeride oturuyor hem yok diyor. TBMM’de ismi okunuyor adam ağzını açamıyor. Ön sırada oturuyor ama sesini çıkaramıyor. Ya ordasınız, ordayım ama yokum, garip bir şey. Dışarıda olsa yok diyeceğim ama oradalar. Beyefendiyi davet ediyorlar ant içmek için, içmeyeceğim diyor mızıkçı çocuklar gibi kafasını sağa sola çeviriyor.” dedi.
CHP’nin 4 yıl bile olsa tutuklu vekillerin tahliye olmamaları halinde yemin etmeyeceklerini söylediklerine dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Arınç, bunu büyük bir saygısızlık ölçüsü olduğuna dikkat çekti. CHP’nin daha sonra ‘kuzu kuzu gelerek’ yemin ettiğini anlatan Bülent Arınç, "Ant içmeden bankamatik vekil mi oldunuz sözleri onları perişan etti ve sonunda geldiler kuzu kuzu yemin ettiler. Bir tanesi hala direniş yapıyor sanki ama o da biran evvel koşup ant içme ve bu işten kurtulma hevesi içinde.” şeklinde konuştu.
Bakan Arınç, BDP’nin ise Diyarbakır’dan Ankara’ya henüz gelemediklerine değinerek onlarında meclis açıldıktan sonra gelip ant içeceklerini ifade etti.
"ESKİDEN YAŞ TOPLANTILARINA BAŞBAKAN SEMBOLİK KATILIRDI"
Yüksek Askeri Şura toplantısında ki Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının istifasına da değinen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, YAŞ’ın başkanının başbakan olduğunun altını çizdi.
Geçmişte bunun sembolik olduğunu belirten Bülent Arınç, "Geçmişte sembolik olarak başbakan açmış görünürmüş bu toplantıları, bir saat sonra ayrılırmış ve Türk Silahlı Kuvvetleri kendi bünyesinde bu işi gerçekleştirirmiş. Ama biz hükümete geldiğimizde sayın başbakanımız günlerce YAŞ’a başkanlık yapıyor." diye konuştu.
29 Temmuz’da gerçekleşen YAŞ toplantısı öncesinde Genelkurmay Başkanı ve 3 kuvvet komutanının emekliliklerini istediğine dikkat çeken Bülent Arınç, "Önce istifa diye sunuldu, ama sonra emeklilik talebi olduğu anlaşıldı. Emeklilik isteği kişilik olarak bir haktır. Süresi donduran herkes zamanı dolduğunda emekliliklerini isteyebilir. Sayın Koşaner’in görev süresi bir yıl daha vardı ama 3 Kuvvet komutanını iki gün sonra bitiyor ve emekliye ayrılıyorlardı. Bunu bir tepki olarak yorumlamak ne kadar haklıdır takdirlerinize sunarım öyle bile olsa çok düşük yoğunluklu bir tepki idi." ifadelerini kullandı.
"YAŞ İSTİFALARI TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ KARARTMADI"
Bu konunun Türkiye’nin önünü karartmadığını belirten Bakan Bülent Arınç, şöyle konuştu: "Ben 10, 20, 30 sene öncesini de biliyorum. Çok şükür benim siyasi hayatım bunların hepsini bana gösterdi. YAŞ Toplantısına 3 gün kala komuta kademesinin istifa etmesinin veya emekliliğini istemesinin Türkiye’yi nasıl karıştıracağın, nasıl bir kaosa yol açacağını, felaket telalarlının senaryo üzerine nasıl senaryolar yazacağını sabahlara kadar ışıklar yandı diye nasıl manşetler atılacağını ve arkasından ne gelecek diye bazı kelimelerin konuşulacağını hepiniz biliyorsunuz. Ama bu defa öyle olmadı, ertesi güne bile kalmadı, Sayın Başbakan akşam ben İstanbul’a gidiyorum dedi. Cumhurbaşkanı bende geliyorum dedi, gidelim bir çay içelim dedi. Konuştular sorun çözüldü."
"BAŞBAKAN YAŞ TOPLANTISINDA AİLECEK Mİ OTURACAKTI"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın YAŞ toplantısında tek başına oturmasına da değinen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Nasıl olurda tek başına oturur, ailecek mi oturacak. Kanun böyle diyor. Ben bir toplantıya başkanlık etsem yanımda başka birini istemem. Ben şimdi konuşmak üzere buraya çıktım, birisi iki dakika yanımda dursa huylanırım ben. Karikatürize etmiyorum. Kuruluş başkanı kimse o başkanlık yapar."
Türk silahlı Kuvvetlerinin Genelkurmay başkanından erine kadar her ferdinin şerefli ordunun birer ferdi olduğuna dikkat çeken Arınç, onların da kendi içinde bir hiyerarşi olduğuna dikkat çekti. Kendisinin de 18 ay yedek subay olarak askerlik yaptığını belirten Bülent Arınç, "Her şeyin bir ilki var, ben kuralı uyguluyorum dendiği zaman neden gocunuyorsunuz. Neyinizi kaybediyorsunuz, neden üzülüyorsunuz.” dedi.
Türkiye’nin geçmişten bu yana ne kadar korku varsa bu zamana taşıdığı için acabalarla kafasını yorduğuna dikkat çeken Bülent Arınç, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye’de AK Parti dönemi ile birlikte yeni bir Türkiye dönemi başladı. Bu demokrasi dönemidir, demokrasiyi sonuna kadar geliştirip güçlendireceğiz. Bu dönem özgürlükler, egemenlik milletindir dönemi, bu dönem insan odaklı bir anaya yapma dönemidir sonuna kadar çalışacağız. Artık ülkede kimsenin aklına darbe mi oldu, cuntalar gibi hiç kimsenin aklına gelmeyecek. Bu ülkede seçimle gelinecek, seçimle gidilecek. Seçimler dürüst olacak, eşit olacak, millet isteğine oy verecek, beğenmediğini atacak, beğendiğini getirecek, demokrasi böyle bir şey."