Arınç: "ekonomik ve Siyasi İstikrar Siyam İkizleri Gibidir"
Ekonomik ve siyasi istikrarın siyam ikizleri gibi olduğunu, birbirinden ayrılmayacağını belirten Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Türkiye'nin global krizden etkilenmemesi için her türlü tedbirler alındı.
Kimsenin endişesi olmasın. İsraf etmediğimiz takdirde dünyayı kasıp kavuran kriz, Türkiye'ye yaklaşmayacaktır" dedi.
MÜSİAD Bursa Şubesi tarafından Merinos AKKM'de düzenlenen iftar yemeğine, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Vali Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Ertürk, milletvekilleri ve sanayiciler katıldı. Programda konuşan Arınç, üretim ve ihracattaki başarılara yakından tanık olan biri olarak Bursa'nın çok güzel bir noktada yer aldığını söyledi. İstikrarın fevkalede önemli olduğuna dikkat çekenArınç, "Artık bu kelime konuşulan ve havada uçuşulan bir kavram olmaktan çıktı. O kadar somut ve elle tutulur oldu ki son seçimlerin anahtar kelimesi istikrardır. 'İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün'. 'İstikrar sürsün Bursa büyüsün'. Bu, belki bir partinin sloganı olarak bilindi. Ama inanın, yıllardır çile çeken milletimizin hizmete susamış ülkemizin benimsediği bir anahtar kelime oldu. Bugünkü başarılarımızın temelinde siyasi istikrarın sağlanmış olması vardır" diye konuştu. EKONOMİK VE SİYASİ İSTİKRARA VURGU Siyasi istikrar ile ekonomik istikrarı 'siyam ikizleri'ne benzeten Arınç, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Ekonomik istikrar ve siyasi istikrar birbirinden ayrılamaz. Siyasi istikrar olmazsa, ekonomik istikrar da olmaz. Bunlar birbirini tetikler ve etkiler. 2008'den bu yana dünyayı kasıp kavuran global krizden Türkiye teğet geçerek kurtulmuştur. Şu anda bir tehlike söz konusu değilse, akılcı yönetim ve istikrarın eseridir. Ekonomi yönetimimiz ve hükümet yönetimimiz birbirinden ayrılmaz. Türkiye, istikrarla nelerin yapılacağını ortaya koyan gerçeklerle doludur" İSRAFA DİKKAT ÇEKTİ Bülent Arınç, israf yapılmaması durumunda dünyayı kasıp kavuran global krizin Türkiye'ye yaklaşmayacağını savundu. Somali'de yaşanan açlık ölümleri sebebiyle iş adamlarını hükümetin organize ettiği yardım kampanyalarına katılmaya davet eden Arınç, "Şimdi iftara katılan iş adamlarımız, Somali'ye nasıl yardım edebileceğini düşünüyor. Ne kadar katkı sağlayabileceğini düşünüyor. Hükümetimizin açtığı yardım organizasyonlarında dünyanın neresinde yoksul ve aç insanlar varsa, oralara Türk milletininyardımseverliğin güzel örneklerini göndermeliyiz. İnşallah göndereceğiz. Bugünkü sıkıntıların ve krizlerin olduğu gibi söylenmesinin bir hükümeti yıpratma amaçlı olduğunu düşünebilirsiniz. Ekonomi yönetimi, hükümetiyle merkez bankasıyla ekonomik komisyona dahil olan bütün kuruluşlarla yakından takip edilmekte. Türkiye'nin zarar görmesini engel olmak için bütün tedbirler alınmaktadır. Şu anda hiç endişe etmemelisiniz. Ama ilahi hükmü de unutmamalısınız. Yemek duasında söylenen bir ayet kelime mealivardır. 'Yiyiniz içiniz, israf etmeyiniz. Allah israf edenleri sevmez'. İsraf bütün ekonomilerin baş belasıdır. Hakkımızdan fazlasını ve ürettiğimizden fazlasını israf içinde hal vurup savurmayacağız. Bunu yaptığımız takdirde başkalarını yıkan bu krizler, Türkiye'ye yaklaşmayacaktır. Ekonomini kendi kuralları var. Aile fertleri olarak mutlaka israftan uzak ve tasarurfçu düşünen, en yakınındaki komşusundan başlayan toplumda sosyal sorumluluk taşıyanlar olarak gayret göstereceğiz" diye konuştu.
"BİRBİRİMİZLE DALAŞMA VE SAVAŞMA GİBİ LÜKSÜMÜZ YOK" MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan ise, seçimin ardından ortaya çıkan tablonun çok güzel olduğunu düşündüğünü belirterek, Türkiye ekonomisinin 2011 ikinci çeyreğinde önemli bir büyümeye imza atacağına inandığını dile getirdi. Vardan, "Türkiye'de istikrarın devam etmesi çok önemli. Bu, Türkiye'nin geçmiş yıllarda gösterdiği başarılı yükselmeyi göstermektedir. Seçimin ardından ortaya çıkan tablo hepimizi memnun etti. Ama son zamanlarda yaşanan bazı şeyler kursağımızda kaldı. Boykotlar, meclisegelmemeler oldu. 'Ne oluyor' dedik. Allah'tan bu kısa sürdü. Bakın, bugün ABD'de belki tarihinde ilk defa kredi notu düşük oldu. AB'deki durum da ortada. Birçok AB ülkesi iflas edip etmemekle karşı karşıya. Türkiye 2011'in ilk çeyreğinde yüzde 11 büyüdü. İkinci çeyrekte de önemli bir büyüme bekliyoruz. Türkiye dünya ülkelerinin imrendiği bir ülke konumunda. Biz elimizdekilerin kıymetini bilelim. Bizim hiçbir şekilde birbirimizle dalaşma ve savaşmaya hiç lüksümüz yok. Biz bu durumda daha güçlenerekçıkabiliriz. 2023 hedeflerine daha rahat ulaşabiliriz. Birlikteliğimizi muhafaza etmek bizim için çok önemli. Türkiye'nin sırtı yere gelmeyecek" dedi.
"YENİLİKÇİ OLMAZSAK İTHAL ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ" Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ülkesi olma hedefine hızla ilerlediğini kaydeden Vardan, "Türkiye 2010 yılında ekonomi ve demokraside önemli bir büyüme gösterdi. Bunun sürdürülebilir kılmak için mutlaka bizim bazı alışkanlıklarımızdan kurtulmamız lazım, Yani stratejik bir dönüşüme ihtiyacımız var. Bunu Bursa'da söylüyorum. Bursa, imalat ve sanayinin kalbi. Biz ileri teknoloji üreten ve yüksek katma değerli imalat yapan bir ülkeyiz. Hepimizin kullandığı cep telefonları var. Birçoğumuz her senecep telefonlarımızı değiştiriyoruz. Fonksiyonları değiştiği için, 3G gibi özellikler olduğundan telefon değiştirmeye mecbur oluyoruz. Sanayide yenilik yapmazsak, o malları dışarıdan almaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
MÜSİAD Bursa Şubesi tarafından Merinos AKKM'de düzenlenen iftar yemeğine, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Vali Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Ertürk, milletvekilleri ve sanayiciler katıldı. Programda konuşan Arınç, üretim ve ihracattaki başarılara yakından tanık olan biri olarak Bursa'nın çok güzel bir noktada yer aldığını söyledi. İstikrarın fevkalede önemli olduğuna dikkat çekenArınç, "Artık bu kelime konuşulan ve havada uçuşulan bir kavram olmaktan çıktı. O kadar somut ve elle tutulur oldu ki son seçimlerin anahtar kelimesi istikrardır. 'İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün'. 'İstikrar sürsün Bursa büyüsün'. Bu, belki bir partinin sloganı olarak bilindi. Ama inanın, yıllardır çile çeken milletimizin hizmete susamış ülkemizin benimsediği bir anahtar kelime oldu. Bugünkü başarılarımızın temelinde siyasi istikrarın sağlanmış olması vardır" diye konuştu. EKONOMİK VE SİYASİ İSTİKRARA VURGU Siyasi istikrar ile ekonomik istikrarı 'siyam ikizleri'ne benzeten Arınç, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Ekonomik istikrar ve siyasi istikrar birbirinden ayrılamaz. Siyasi istikrar olmazsa, ekonomik istikrar da olmaz. Bunlar birbirini tetikler ve etkiler. 2008'den bu yana dünyayı kasıp kavuran global krizden Türkiye teğet geçerek kurtulmuştur. Şu anda bir tehlike söz konusu değilse, akılcı yönetim ve istikrarın eseridir. Ekonomi yönetimimiz ve hükümet yönetimimiz birbirinden ayrılmaz. Türkiye, istikrarla nelerin yapılacağını ortaya koyan gerçeklerle doludur" İSRAFA DİKKAT ÇEKTİ Bülent Arınç, israf yapılmaması durumunda dünyayı kasıp kavuran global krizin Türkiye'ye yaklaşmayacağını savundu. Somali'de yaşanan açlık ölümleri sebebiyle iş adamlarını hükümetin organize ettiği yardım kampanyalarına katılmaya davet eden Arınç, "Şimdi iftara katılan iş adamlarımız, Somali'ye nasıl yardım edebileceğini düşünüyor. Ne kadar katkı sağlayabileceğini düşünüyor. Hükümetimizin açtığı yardım organizasyonlarında dünyanın neresinde yoksul ve aç insanlar varsa, oralara Türk milletininyardımseverliğin güzel örneklerini göndermeliyiz. İnşallah göndereceğiz. Bugünkü sıkıntıların ve krizlerin olduğu gibi söylenmesinin bir hükümeti yıpratma amaçlı olduğunu düşünebilirsiniz. Ekonomi yönetimi, hükümetiyle merkez bankasıyla ekonomik komisyona dahil olan bütün kuruluşlarla yakından takip edilmekte. Türkiye'nin zarar görmesini engel olmak için bütün tedbirler alınmaktadır. Şu anda hiç endişe etmemelisiniz. Ama ilahi hükmü de unutmamalısınız. Yemek duasında söylenen bir ayet kelime mealivardır. 'Yiyiniz içiniz, israf etmeyiniz. Allah israf edenleri sevmez'. İsraf bütün ekonomilerin baş belasıdır. Hakkımızdan fazlasını ve ürettiğimizden fazlasını israf içinde hal vurup savurmayacağız. Bunu yaptığımız takdirde başkalarını yıkan bu krizler, Türkiye'ye yaklaşmayacaktır. Ekonomini kendi kuralları var. Aile fertleri olarak mutlaka israftan uzak ve tasarurfçu düşünen, en yakınındaki komşusundan başlayan toplumda sosyal sorumluluk taşıyanlar olarak gayret göstereceğiz" diye konuştu.
"BİRBİRİMİZLE DALAŞMA VE SAVAŞMA GİBİ LÜKSÜMÜZ YOK" MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan ise, seçimin ardından ortaya çıkan tablonun çok güzel olduğunu düşündüğünü belirterek, Türkiye ekonomisinin 2011 ikinci çeyreğinde önemli bir büyümeye imza atacağına inandığını dile getirdi. Vardan, "Türkiye'de istikrarın devam etmesi çok önemli. Bu, Türkiye'nin geçmiş yıllarda gösterdiği başarılı yükselmeyi göstermektedir. Seçimin ardından ortaya çıkan tablo hepimizi memnun etti. Ama son zamanlarda yaşanan bazı şeyler kursağımızda kaldı. Boykotlar, meclisegelmemeler oldu. 'Ne oluyor' dedik. Allah'tan bu kısa sürdü. Bakın, bugün ABD'de belki tarihinde ilk defa kredi notu düşük oldu. AB'deki durum da ortada. Birçok AB ülkesi iflas edip etmemekle karşı karşıya. Türkiye 2011'in ilk çeyreğinde yüzde 11 büyüdü. İkinci çeyrekte de önemli bir büyüme bekliyoruz. Türkiye dünya ülkelerinin imrendiği bir ülke konumunda. Biz elimizdekilerin kıymetini bilelim. Bizim hiçbir şekilde birbirimizle dalaşma ve savaşmaya hiç lüksümüz yok. Biz bu durumda daha güçlenerekçıkabiliriz. 2023 hedeflerine daha rahat ulaşabiliriz. Birlikteliğimizi muhafaza etmek bizim için çok önemli. Türkiye'nin sırtı yere gelmeyecek" dedi.
"YENİLİKÇİ OLMAZSAK İTHAL ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ" Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ülkesi olma hedefine hızla ilerlediğini kaydeden Vardan, "Türkiye 2010 yılında ekonomi ve demokraside önemli bir büyüme gösterdi. Bunun sürdürülebilir kılmak için mutlaka bizim bazı alışkanlıklarımızdan kurtulmamız lazım, Yani stratejik bir dönüşüme ihtiyacımız var. Bunu Bursa'da söylüyorum. Bursa, imalat ve sanayinin kalbi. Biz ileri teknoloji üreten ve yüksek katma değerli imalat yapan bir ülkeyiz. Hepimizin kullandığı cep telefonları var. Birçoğumuz her senecep telefonlarımızı değiştiriyoruz. Fonksiyonları değiştiği için, 3G gibi özellikler olduğundan telefon değiştirmeye mecbur oluyoruz. Sanayide yenilik yapmazsak, o malları dışarıdan almaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.