Düzce İl Sağlık Müdürlüğü`nden Bayramda Beslenme Uyarısı

Sağlık Müdürlüğü, bayramın yavaşlayan metabolizmayı günlük beslenme alışkanlıklarına alıştırma dönemi olduğu ifade ederek bu süreçte her şeyden azar azar ve sık tüketmenin sağlık açısından önemli olduğu vurgulandı. Aksi takdirde barsak rahatsızlıkları, mide yanması, bulantı, hazımsızlık, gaz problemi, şişkinlik, yüksek tansiyon gibi ciddi sağlık sorunları ile karşılaşılabileceği belirtildi.Kurumdan yapılan açıklamada sağlık açısından sorun yaşamamak için yüksek kalorili besinlerden uzak durulması gerektiği kaydedilerek “Ramazan ayı boyunca gün içerisindeki öğün sayısının ikiye düşmesiyle birlikte beslenme alışkanlıklarında önemli değişiklikler meydana gelmektedir. Bireylerin yaklaşık 16 saatlik açlık döneminden (oruç) sonraki iftar yemekleri, kan şekerinin düşmesine de bağlı olarak aşırı yeme eğilimini arttırmaktadır. Sahurda ise metabolizmanın yavaşladığı saatlerde tüketilen şekerli ve hamur işlerinin de eklenmesiyle ramazan ayı boyunca metabolizma gittikçe yavaşlar ve kilo alımına yol açar. Ramazan ayında bu ağır tempoya alışan kişilerde psikolojik bir baskı oluşur bunun sonucunda da sık sık ve aşırı yeme eğilimi, Türk örf ve adetleri gereği ziyaretlerde ikram edilen şerbetli tatlılar, hamur işleri, kızartmalar vb. yüksek kalorili besinlerin tüketimi ortaya çıkar. Bayramımızın sağlıklı ve huzur içinde geçirmenin birinci şartı her şeyden azar azar ve sık sık tüketmektir bunun tersi yapıldığında ise aşırı yağlı ve karbonhidratlı gıda tüketimine bağlı olarak barsak rahatsızlıkları, mide yanması, bulantı, hazımsızlık, gaz problemi, şişkinlik, yüksek tansiyon gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir”?denildi.Bayramı huzurlu ve sağlıklı geçirebilmek için uygulanabilecek yöntemler de şöyle sıralandı: “Gün içerisindeki beslenme şekli 3 ana, 3 ara olmak üzere 6 öğünden oluşmalıdır, öğün araları 2,5 saatten uzun olmamalıdır. Güne hafif bir kahvaltıyla başlanabilir. Örneğin; süt, peynir, zeytin, domates, salatalık, kepekli ya da çavdar ekmeği ve meyve güne başlamak için güzel bir menüdür. Ara öğünlerde sıvı alımını da arttırmak amacıyla süt, ayran veya taze sıkılmış meyve suyu tüketilmeli. Bunun yanında bisküvi, meyve gibi hafif besinler tüketilebilir. Gece yapmamız gereken ara öğünümüz yatmadan en az iki saat önce tüketilmelidir. Öğle ve akşam yemeklerinde ise tüm besin gruplarından (süt, et, sebze ve meyve, tahıl grubu) tüketilmeli ancak porsiyon miktarlarına dikkat edilmelidir. Örneğin; Çorba, Sebze yemeği, ızgara/haşlama/fırında et, kuru baklagiller, cacık veya yoğurt, Salata Kepekli ya da çavdar ekmeği tüketilebilir. Günlük tüketilmesi gereken sıvı alımına dikkat edilmeli, diğer alınan sıvılar dışında günde ortalama 2-2,5 litre su içilmelidir. Bayram boyunca ziyaretler sırasında çay, kahve ve gazlı içecekleri tüketimine dikkat edilmelidir. Aşırı tüketimi uykusuzluk, ritim bozukluğu gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bu içecekler yerine süt, ayran, ıhlamur, yeşil çay, adaçayı, rezene gibi sindirim sistemini yatıştırıcı özelliği olan bitkisel çaylar tüketilebilir. Tatlı tüketimine dikkat edilmeli, tatlı tüketilmek isteniyorsa sütlü ve meyveli tatlıları günlük alınan miktar göz önüne alınarak tüketilmelidir. Önemli olan diğer bir nokta ise; diyabet, kalp damar hastalığı, yüksek tansiyon, böbrek hastalığı, mide ve barsak rahatsızlığı olan kişilerin kendilerine önerilen beslenme tarzının dışına çıkmamaları gerekir. Diyabet hastaları toz tatlandırıcılar ile hazırlanan meyveli ve sütlü tatlıları miktarı aşmamak kaydıyla tüketebilirler.”