Bakan Günay, Kültür Merkezine Dönüştürülen Ulucanlar Cezaevi‘ni Gezdi
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kültür merkezine dönüştürülen Ulucanlar Kapalı ve Yarı Açık Cezaevi‘ni ziyaret etti. Günay, restorasyonu yapılan sinema salonunu gezerken, "Artık özgürlük filmleri olacak, tutukluluk filmleri değil" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, 2006 yılında kapatılan ve kısa bir süre önce kültür merkezine dönüştürülen Ulucanlar Cezaevi‘ni ziyaret etti. Bakan Günay‘a ziyaretinde eşlik eden Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, yaptıkları çalışmaların hangi safhada olduğunu anlattı. Günay, restorasyon çalışmaları yapılan alanları birer birer gezerek, projeyle alakalı bilgiler aldı. Bu projenin çok büyük bir proje olduğunu ve projeyi çok önemsediklerini belirten Tiryaki, "Türkiye Cumhuriyeti‘nin ilk cezaevi olan
Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi‘ndeyiz. 2008 yılından sonra bize devredildi. Kapalı cezaevinin restorasyonu şu anda bitti. Restorasyona Kültür Bakanlığımızla birlikte yaptığımız protokol çerçevesinde Altındağ Belediyesi talip oldu. Kültür ve sanat amaçlı merkez olarak dizayn ediliyor. Toplantı salonları, kongre mekanları ve sergi mekanları gibi çok çeşitli alanlar var. Toplumun, sivil toplumun ve diğer kamu kuruluşlarının kullanabileceği sosyal alanlar bu bölümde mevcut. Toplam 15 bin metrekarenin üzerinde bir
alanın restorasyonuna başladık, kasım ayında bitirip Ankara‘nın ve tüm Türkiye‘nin hizmetine sunmayı düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Kültür Bakanı Günay ise, "Hemen yanımızda bulunan 20 bin metrekarelik kapalı cezaevi çok kısa bir süre içinde bir kültür ve sanat merkezi haline getirildi. Başkan‘ın talebi sürekli olarak bu yarı açık bölümün de kendilerine verilmesiydi. Bu dileği de gerçekleşti Altındağ‘ın" diye konuştu.
Altındağ Belediyesi‘nin çok hızlı çalıştığını ve bu yeni mekanda daha çok halka açık etkinliklerin yer alacağını dile getiren Günay, cezaevinin birinci bölümünde daha fazla müze fonksiyonlarının yer aldığını belirtti. Burada da halka açık etkinliklerin yapılacağı yeni alanların ortaya çıkacağını ifade eden Günay, "Burada cezaevinin geleneksel eski bir sineması var. O sinema muhafaza edilecek ve bir nostaljik sinema olarak çalışmasını sürdürecek. Onun dışında sabit veya toplanabilir toplantı salonları,
başka amaçlar içinde kullanılabilir sergi salonları olacak. Belki Ankara Valiliğimizle görüştükten sonra bir kent müzesi çalışması da bu alan içinde, 15 bin metrekarelik alan içinde Ankaralıların hizmetine sunulacak" dedi.
"Son yürüdüğümüz güzergahta eskiden yarı açık cezaevinde bulanan tutuklu ve hükümlülerin çeşitli sanatlar icra ettikleri atölyeler var. Onları da çeşitli sanatçılarımıza verebiliriz. Burada ressamlar sokağı Ankaralı ressamlar için müjdeye dönüşebilir" diyen Günay, atölyeler yapabileceklerini vurguladı. Günay, geçmiş yıllarda cezaevi olarak bilinen bir alanın 2011 yılı sonu itibariyle tümüyle hizmete gireceğini açıklayarak, "Bu projeye emek veren bütün arkadaşlarımızı kutluyorum. Altındağ Belediyesi‘nin
daha önce yaptıklarını teminat olarak görüp, Altındağ Belediyesi‘ni destekliyoruz" diye konuştu.
Ziyaret sırasında gazetecilerin sorularını da cevaplayan Günay, Herakles heykeli konusundaki gelişmelere ilişkin soru üzerine, son yıllarda kültür varlıklarının ülkeye tekrar getirilmesi konusunda yapılan çalışmaların ısrarlı ve kararlı bir takibin sonucunda olumlu noktalara varmaya başladığını vurguladı. Bunlardan bir tanesinin bu ay sonu itibariyle Türkiye‘ye getirilecek olan meşhur Boğazköy sfenksi olduğuna işaret eden Günay, "Bu eser 90 yıl sonra ülkemize dönüyor. Hatta 99 yıl sonra ülkemize dönüyor.
Bir de Herakles heykelinin üst kısmı. Biz 1980‘lerde Herakles heykelinin yarı kısmını bulmuştuk. Heykelin üst kısmının Amerika‘da olduğunu da tespit etmiştik. Uzun bir uğraşıdan sonra onun da ülkemize dönmesi kararlaştırıldı. Böylece tarihsel varlıklarımız ağır ağır topraklarımıza dönmeye başladı. Şimdi de hedefimizde Ayasofya hazinesindeki Sultan Selim Türbesi‘nin kapısından Louvre‘a götürülen İznik çinileri var. İnşallah onu da alacağız" dedi.
Günay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin polisin terörle mücadelede daha etkin rol alması ile ilgili eleştirilerinin hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi:
"TSK‘nın yaptığı çalışmayı büyük bir içtenlikle, dikkatle takip ediyoruz. Daha başarılı olmak için yeni yöntemler bulunabilir mi, arkadaşlarımız bunun üzerinde çalışıyorlar ama ben Kültür ve Turizm Bakanıyım. Söylediklerim isterseniz bu kadar kalsın."
Kaynak: İHA
Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi‘ndeyiz. 2008 yılından sonra bize devredildi. Kapalı cezaevinin restorasyonu şu anda bitti. Restorasyona Kültür Bakanlığımızla birlikte yaptığımız protokol çerçevesinde Altındağ Belediyesi talip oldu. Kültür ve sanat amaçlı merkez olarak dizayn ediliyor. Toplantı salonları, kongre mekanları ve sergi mekanları gibi çok çeşitli alanlar var. Toplumun, sivil toplumun ve diğer kamu kuruluşlarının kullanabileceği sosyal alanlar bu bölümde mevcut. Toplam 15 bin metrekarenin üzerinde bir
alanın restorasyonuna başladık, kasım ayında bitirip Ankara‘nın ve tüm Türkiye‘nin hizmetine sunmayı düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Kültür Bakanı Günay ise, "Hemen yanımızda bulunan 20 bin metrekarelik kapalı cezaevi çok kısa bir süre içinde bir kültür ve sanat merkezi haline getirildi. Başkan‘ın talebi sürekli olarak bu yarı açık bölümün de kendilerine verilmesiydi. Bu dileği de gerçekleşti Altındağ‘ın" diye konuştu.
Altındağ Belediyesi‘nin çok hızlı çalıştığını ve bu yeni mekanda daha çok halka açık etkinliklerin yer alacağını dile getiren Günay, cezaevinin birinci bölümünde daha fazla müze fonksiyonlarının yer aldığını belirtti. Burada da halka açık etkinliklerin yapılacağı yeni alanların ortaya çıkacağını ifade eden Günay, "Burada cezaevinin geleneksel eski bir sineması var. O sinema muhafaza edilecek ve bir nostaljik sinema olarak çalışmasını sürdürecek. Onun dışında sabit veya toplanabilir toplantı salonları,
başka amaçlar içinde kullanılabilir sergi salonları olacak. Belki Ankara Valiliğimizle görüştükten sonra bir kent müzesi çalışması da bu alan içinde, 15 bin metrekarelik alan içinde Ankaralıların hizmetine sunulacak" dedi.
"Son yürüdüğümüz güzergahta eskiden yarı açık cezaevinde bulanan tutuklu ve hükümlülerin çeşitli sanatlar icra ettikleri atölyeler var. Onları da çeşitli sanatçılarımıza verebiliriz. Burada ressamlar sokağı Ankaralı ressamlar için müjdeye dönüşebilir" diyen Günay, atölyeler yapabileceklerini vurguladı. Günay, geçmiş yıllarda cezaevi olarak bilinen bir alanın 2011 yılı sonu itibariyle tümüyle hizmete gireceğini açıklayarak, "Bu projeye emek veren bütün arkadaşlarımızı kutluyorum. Altındağ Belediyesi‘nin
daha önce yaptıklarını teminat olarak görüp, Altındağ Belediyesi‘ni destekliyoruz" diye konuştu.
Ziyaret sırasında gazetecilerin sorularını da cevaplayan Günay, Herakles heykeli konusundaki gelişmelere ilişkin soru üzerine, son yıllarda kültür varlıklarının ülkeye tekrar getirilmesi konusunda yapılan çalışmaların ısrarlı ve kararlı bir takibin sonucunda olumlu noktalara varmaya başladığını vurguladı. Bunlardan bir tanesinin bu ay sonu itibariyle Türkiye‘ye getirilecek olan meşhur Boğazköy sfenksi olduğuna işaret eden Günay, "Bu eser 90 yıl sonra ülkemize dönüyor. Hatta 99 yıl sonra ülkemize dönüyor.
Bir de Herakles heykelinin üst kısmı. Biz 1980‘lerde Herakles heykelinin yarı kısmını bulmuştuk. Heykelin üst kısmının Amerika‘da olduğunu da tespit etmiştik. Uzun bir uğraşıdan sonra onun da ülkemize dönmesi kararlaştırıldı. Böylece tarihsel varlıklarımız ağır ağır topraklarımıza dönmeye başladı. Şimdi de hedefimizde Ayasofya hazinesindeki Sultan Selim Türbesi‘nin kapısından Louvre‘a götürülen İznik çinileri var. İnşallah onu da alacağız" dedi.
Günay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin polisin terörle mücadelede daha etkin rol alması ile ilgili eleştirilerinin hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi:
"TSK‘nın yaptığı çalışmayı büyük bir içtenlikle, dikkatle takip ediyoruz. Daha başarılı olmak için yeni yöntemler bulunabilir mi, arkadaşlarımız bunun üzerinde çalışıyorlar ama ben Kültür ve Turizm Bakanıyım. Söylediklerim isterseniz bu kadar kalsın."