Kılıçdaroğlu, Atina‘da Türkiye‘yi Şikayet Etti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yemin krizini Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısına taşıdı. Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin tutuksuz yargılanmalarını isteyerek, Ergenekon sanıklarına sahip çıkmayı sürdürdü.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yemin krizini Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısına taşıdı. Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin tutuksuz yargılanmalarını isteyerek, Ergenekon sanıklarına sahip çıkmayı sürdürdü.

Konseyin 2’nci oturumda konuşan Kılıçdaroğlu, toplam 15 sayfalık konuşmasının 5 sayfasını Ergenekon davasından tutuklu milletvekillerini savunmaya ayırdı. "Türkiye’de evrensel hukuk ve insan haklarına aykırı bazı uygulamalar" yapıldığını öne süren CHP lideri, şöyle konuştu: “Türkiye’de yapılan seçimlerde sekiz parlamenter, henüz devam etmekte olan davalar nedeniyle halen tutuklu bulunmaktadır. Bu milletvekillerinin bazılarının tutukluluk süreleri 800 günü geçmiş olup, bu süre zarfında yapmış oldukları 50’yi aşkın tahliye talebi AİHM’nin öngördüğü ölçütlere tamamen aykırı klişe gerekçelerle reddedilmiştir.”

“Yasalara göre TBMM’ne seçilen milletvekillerinin parlamento faaliyetlerinde bulunabilmeleri için TBMM’de yemin etmeleri gerekmektedir.” diyen Kılıçdaroğlu, TBMM’de yemin edebilmeleri ve halkın iradesi doğrultusunda görevlerine başlayabilmeleri için tutukluluk hallerine son verilmesi gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

Tutuklu milletvekillerinin mahkemeye başvurduklarını ancak dayanaksız gerekçelerle kabul edilmediğini öne süren Kılıçdaroğlu, bu vekillerin herhangi bir mahkumiyet kararı bulunmadığını söyledi. Milletvekillerinin dokunulmazlıktan yararlanmak değil görevlerine başlamak istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, bu kişilerin haklarındaki davaların sürmesine karşı olmadıklarını ifade etti. Kılıçdaroğlu, “Bunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile seçme ve seçilme hakkına ilişkin Ek Birinci Protokolün 3. Maddesine aykırı olduğu açıktır.” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, tahliye edilmeyen milletvekillerinin görevlerini yapmasının, ‘12 Eylül darbe anayasasının ürünü olan özel yetkili mahkemeler‘ tarafından engellendiğini dile getirdi.