Mimar Ve Mühendisler, Endülüs‘ün Tarihi Derinliğini Gezdi

Bir grup mimar ve mühendis, geleneksel Müslüman mimarisinin seçkin örneklerini barındıran İspanya- Endülüs‘e bir iş gezisi düzenledi.

Bir grup mimar ve mühendis, geleneksel Müslüman mimarisinin seçkin örneklerini barındıran İspanya- Endülüs‘e bir iş gezisi düzenledi. Mimar Mühendisler Grubu‘na (MMG) üye 41 kişi Macaristan‘dan sonra ikinci yurtdışı gezisini Endülüs‘e gerçekleştirdi. Bir hafta içerisinde tarihi eserleri ve tabii güzellikleriyle bilinen Malaga, Sevilla, Cordoba, Granada, Toledo ve Madrid‘i gezen mimar ve mühendisler meslekleri açısından ışık tutacak eserleri yerinde görme şansı bulduklarını ifade ettiler.

MMG Genel Başkanı Avni Çebi ile Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Macar İşadamları Derneği Başkanı Osman Şahbaz ziyaretlerinin çok verimli geçtiğini söyledi. Şahbaz, özellikle İslam medeniyetinin Avrupa‘nın göbeğinde yüzyıllar boyu varlığını sürdürerek, kalan eserlerinde bir kısmının günümüze kadar ulaşmış olmasının kendileri açısından da ışık tutacak bilgileri yerinde görmek açısından ehemmiyet arzettiğini vurguladı.

"Özellikle Generalife ile Elhamra Sarayı, dünya kültürünün ender eserlerinden birisidir." diyen MMG Genel Başkan Yardımcısı Şahbaz, "Dekorasyonu da İspanya İslam kültürünün seçkin bir örneğidir. Endülüs İslam Sanatı, zengin ve güçlü bir kültürel altyapıya oturmaktadır. Endülüs İslam Sanatının bilinen en önemli temsilcileri, az sayıda olmalarına rağmen, mimari eserlerdir. Mimari, kendine has bir ustalık ve ince zevkin bir ürünü olan binalarıyla hem yazı, hem plastik sanatlar, hem de seramik gibi sanat kolları açısından ana kaynaktır ve seçkin bir yere sahiptir. Dekoratif dil, Bağdat ve Samerra örneklerinin bir devamı gibidir. Sarayın her tarafı mermer ve alçıdan soyut süslemelerle kaplıdır. Bu işlemeler, Helenistik ya da Roma unsurlarını değil, geçen uzun yıllar zarfında kendine özgü yapı ve süsleme unsurlarını bulmuş olan İslam unsurlarını yansıtır. Türk insanının muhakkak gezip görmesi gereken batıdaki yerler ve eserlerdir." dedi.

"İSLAM, İLİM VE SANAT MERKEZİNİN İZLERİNE ŞAHİT OLDUK"

Osman Şahbaz Endülüs‘ün tarihi derinliklerine yaptıkları gezinin kapsamını şöyle özetledi; "İspanya’nın 5. büyük kenti Sevilla, Endülüs özerk bölgesinin en çok nüfusa sahip bir şehri olma özelliğini koruyor. Sevilla aynı zamanda Endülüs özerk bölgesinin sanat, kültür ve ekonomi merkezi. Ünlü İspanyol meydanını ve Ulu Camii iken yüzyıllar boyu yapılan eklemeler ile Avrupa’nın 3. büyük katedrali haline getirilen Sevilla Katedrali‘ni görebileceğiniz şehir, aşkın Müslüman tasavvurunun nakşedildiği mimari güzelliği ile Hıristiyan kültüründen gelen eklemeleri mütevazi bir geniş yüreklilikle kimliğinde sindirmiş.

Gezi programı kapsamında Hristiyan karalar için Müslüman ustalar tarafından yapılan Al-Kazar Sarayı‘nın ve Müslümanlar döneminde Rasathane olarak inşa edilen ve Katedrale bitişik olan kulenin gezilmesinden sonra grup Malaga’ya döndü. 3 asır kadar Endülüs Devleti’nin başşehri olan Kurtuba, kültürün, siyasetin, bilimin ve askeri donanımın merkezi olmuş. İslâmî dönemde nüfusun bir milyon civarında olduğu tahmin edilmekte. Cordoba 525 yıl İslam devleti olduktan sonra Kastilya kralı III. Fernando’nun eline geçişiyle Endülüs tarihinin en büyük yıkımı yaşanmış. Müslüman milletin çoğunluğu güneye, korunaklı bölgelere göç etmişler, kalanlar ise zamanla yok olmuşlar.

Kordoba ve Gradanada’da eşine az rastlanır muhteşem süslemeleri ve kendine özgün mimarisi ile çok özel bir yeri olan olan Kurtuba Camii ziyaretinin ardından, Kurtuba sokaklarında (Tipik Endülüs Evlerinin en iyi korunabilmiş olanlarından) sivil Müslüman mimarisinin en güzel örneklerinin görebileceği bir gezinti yapıldı. Otobüsle panoramik şehir turundan sonra Granada’ya hareket eden kafile, Granada’ya varış sonrasında Nasiri Sultanları’nın sarayı El Hamra Sarayını ziyaret etti. 1001 gece masallarındaki rüya sarayların gerçek alemdeki izdüşümü sayılabilecek olan Elhamra'nın doğal çevreye uyumu, girift yapısı, farklı süslemeleri ve yaşanan mekân ile su ve yeşili belli bir ahenk içinde buluşturabilmesi, kazandığı şöhretin hiç de haksız olmadığını gösteriyor. Sarayın bölümlerinin ve Cennet-ül Arifin bahçelerinin gezilmesi ve tanıtılmasından sonra, Müslümanlar döneminden kalma ve Gırnata’nın sembolü konumundaki El Bayzin mahallesini gören kafile, El Hamra Sarayı’na hakim bir noktada bolca hatıra fotoğrafı çektirdi.

İspanya’nın önemli şehirlerinden biri olan Toledo’da ise, Bab Merdum Camii, daha önce Ulu Camii iken Katedrale çevrilen Toledo Katedrali’nin gezilmesi sonrasında Toledo Sinagogu gezildi. El Mecra olarak da bilinen Madrid şehir turunda ise Grand Via, Castillana, Serrano ile Alkala, Toledo ve Avrupa kapıları, Plaza Mayor, Plaza İspanya, Puerto Del Sol ve Sibeles Meydanları, Kraliyet Sarayı’nı ziyaret edildi."

MMG olarak yurtdışı gezilerinin ilkini Macaristan‘ın Budapeşte, Szentendre, Esztergom, Visegrad, Szigetvar, Pecs, Mohacs‘a şehirlerine yaptıklarını hatırlatan Şahbaz, önümüzdeki dönem içerisinde de iki yurtdışı, iki de yurtiçi ziyaretlerinin olacağını belirtti. Şahbaz, MMG üyelerinin, Özbekistan‘ın Semerkand, Buhara şehirlerine ve Kıbrıs, Yemen ile İsveç‘e iş ve ziyaret gezisi taleplerinin olduğunu ifade etti.