Ünlülerin Boşanmasının Magazinleşmesi Türk Aile Yapısına Zarar Veriyor

Yozgat Milli Eğitim Müdürlüğü Psikolojik Danışman ve Rehberlik Uzmanı Nevzat Özer, Türkiye’de kamuoyuna mal olmuş ünlü sanatçıların boşanmalarının televizyon kanallarında magazinleşmesinin, Türk aile yapısına kötü örnek olduğunu söyledi.

Yozgat Milli Eğitim Müdürlüğü Psikolojik Danışman ve Rehberlik Uzmanı Nevzat Özer, Türkiye’de kamuoyuna mal olmuş ünlü sanatçıların boşanmalarının televizyon kanallarında magazinleşmesinin, Türk aile yapısına kötü örnek olduğunu söyledi.

    Her insanın evlenerek mutlu bir yaşam sürmek hayalinde olduğunu belirten Psikolojik Danışman Özer, "Her insan evlenmek ve mutlu bir yaşam sürmek ister. Evlilik kadar boşanmanın da doğal olduğunu dile getirmek zorundayız. Ancak nasıl? İnsanların boşanma kararını evlilik kararından çok daha kolay alabildikleri bu çağda aile kurumunun ve insan ilişkilerinin erozyona uğradığını, bireyselliğin ön plana çıktığı, maddenin, somutun ve reel olanın anlam kazandığı ilişkilerin, en büyük tehlikelerinden biri de ayrılmak yani evliliğin bitmesidir diyebiliriz. Fakat boşanmaların nedenlerini aldatma veya yalan söyleme gibi değişik sebeplerle medya önünde, reyting uğruna malzeme yapılması kişiler arasında sıradan bir şey gibi gösterilmesi, hem o kişilere, varsa çocuklarına ve en büyük zararı da Türk aile yapısı görmüş oluyor." dedi.

    Dünyada en güçlü aile bağlarına Türk toplumunun sahip olduğunu vurgulayan Özer, "Türk aile bağlarının nedenli kuvvetli bir yapıya sahip olduğunu bütün dünya ülkeleri bilmektedir. Bu yüzden İsveçli Prof. Gaston Jezz, ‘Türk milletinin elinden aile nizamını alınız, geriye hiçbir şey kalmaz’ demiştir. Türk toplumunda aile, son büyük kaledir. Güçlü bir kale. Bugün Avrupa’da aile kurumunun ne denli büyük sıkıntılarda olduğunu biliyoruz. Aynı sıkıntıları Türk toplumu ve aile yapısının da yaşaması için bu tür faaliyetlerle bu kurumun içine zehir akıtmak için adeta fırsat kolluyorlar. Bazı hassas noktalarımızdan girmeye çalışıyorlar ki bunda da başarı sağlamaktalar." diye konuştu.

    Günümüzde ünlü sanatçıların evliliklerinin çok kısa sürdüğünü ifade eden Özer, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Günümüzde evlendikten sonra 25 dakika sonra boşanma kararı alan, 2 gün süren 30 gün süren 3 ay süren, 6 ay süren, daha annesin kucağındayken boşanan ünlüleri biliyoruz. Ünlü isimler sadece ayrılık kararı vermekle kalmıyor, evlilikleri boyunca yaşadıkları sorunları da bir bir ortalığa döküyor. Anne-baba ve çocuktan oluşan muhteşem aile görüntüsü birden bire tuz buz oluyor. Görüntünün ötesinde yaşanan tartışmalar, yapılan davranışlar birden toplumun önünde konuşulur, tartışılır hale geliyor. Özel, mahrem geri plana atılıyor. Son zamanlarda popüler hale gelen evlilik programlarındaki konuşulan konular, para ve tutkuların öne geçmesi, özerk ve serbest hareket etmek, sıkıntıya gelememek gibi cümleler ünlü olsun ünsüz olsun boşanmalarında iç yüzünü ortaya koymaktadır. Ünlü çiftlerin boşanma haberleri ve bunları gören, duyan toplum adeta cesaretleniyor veya cesaretlendiriliyor. Bu da boşanmaları tetikliyor ve eşlerin ayrılık kararı vermesini kolaylaştırıyor."

    Eskiden boşanmaların hem kişiler hem de aileler tarafından hoş karşılanmadığı ve ayıp olarak görüldüğünü vurgulayan Özer, "Boşanma kavramı önceden gizli kalır, ayıp karşılanırdı ve hoş karşılanmazdı. Şimdi ise kamuoyuna mal olmuş ünlü sanatçıların ekranlarda boy gösteren olumsuz örnekleri sayesinde makul hatta teşvik edilebilir hale gelmiştir. Bu da sağlam Türk ailesinin temeline dinamit koymaktan başka bir şey değildir. Unutmamak gerekir ki evlilik parmak izi gibidir ve kişiye özeldir. Herkesin aile içerisinde yön verdiği ve esas aldığı temel farklı olabilir. Bu temel reklam, para, hırs, rekabet gibi kavramlara feda edilemeyecek kadar kutsaldır ve mühimdir. Burada basınımıza, eğitimcilere, siyasilere ve topluma büyük işler düşmektedir. Türk toplumumuzun çekirdeği ve en güçlü yapısı olan aile bağlarına zarar verici bu tür yayınlara asla izin verilmemelidir. Evliliğin en önemli kuralları, sevgi saygı ve hoşgörüdür. Katlanmak, sabretmektir. Eksikleri kusurları ön plana çıkarmamak, yatağa asla küs girmemek, affetmeyi ve unutmayı bilmektir." ifadelerini kullandı.