Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak Malatya‘da

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Malatya milletvekili adaylarını tanıtmak amacıyla Malatya‘ya geldi.

Kamalak, partisinin aday tanıtım programı öncesinde Akkoza Otel‘de bir basın toplantısı düzenledi. Kamalak, Saadet Partisi olarak 12 Haziran seçimlerini çok önemsediklerini kaydederek, "Önümüzde bir seçim var. Şüphesiz ki her seçim önemlidir. Ama Türkiye‘miz için önümüzdeki seçim çok daha önemlidir. Çünkü önümüzdeki seçimle Türkiye, sadece parlamentoya girecek olan 550 milletvekilini seçmiş olmayacaktır. Fakat en az o kadar önemli olarak gideceği yönü de seçmiş olacaktır. Yani istikametini ve rotasını da

belirleyecektir. Türkiye, 50 yıldan bu yana Avrupa kapısında beklemeye devam etme kararı mı verecek? Yoksa kendi yönünü, İslam alemine liderlik mi yapacaktır? Bunun kararını verecektir. Toprak ayağımızın altından kayıyor. İşin şakası yok. Sadece Malatya‘mıza baktığımızda Tekel fabrikası satıldı mı? Evet. Sümerbank satıldı mı? Evet. Hekimhan demir çelik işletmeleri satıldı mı? Evet. Et Balık satıldı mı? Evet. Vagon fabrikası çürümeye terk edildi mi? Evet. Peki hayvancılık ne durumda? Bütünüyle bitti.

Türkiye, Kurban‘da dışardan kurbanlık ithal etme mecburiyetinde bırakıldı. Kotadan dolayı halk şeker pancarı herhalde üretmiyor. Şeker fabrikası da kapanmak üzere. Hal arazisi yabancılara satıldı mı? Satıldı. Bütün bunların sonucu olarak Malatya‘daki insanlarımızın; azımsanmayacak kadar bir kısmı buradan göç etti mi? Sonuca bakalım Malatya‘da milletvekili sayısı 7‘den 6‘ya düştü mü? Ne oluyor? Sadece Malatya‘daki durum budur. Türkiye geneline bakalım, bankaların yüzde 70‘i yabancıların eline geçti mi?

Geçti. Peki, alışveriş merkezlerinin, büyük mağazaların hemen hemen tamamı uluslararası dev şirketlerin elinde mi? Elinde. Hal arazisini sattığımızda Hollanda bunu kendi ülkesine mi götürüyor? Kırıcı üslup bize göre değildir. Ancak bu tür sözlerin gerçeklikle hiçbir kıymetinin olmadığını söylüyoruz. Siz kendinize ait olan bir daireyi sattığınız zaman yeni alan kişi arabasının arkasına alıp, başka yere götürmez. Ama siz o daireye girebilir misiniz? Anahtarı teslim ettikten sonra siz o apartmanda kapıcılık

yapabilir misiniz? Olaylara böyle bakmak lazımdır. Sayın Başbakanımız paranın dini imanı olmaz diyor. Doğrudur. Silahın dini imanı olur mu? Elbette olmaz. Ama parayı kullananın; tıpkı silahı kullananın olduğu gibi bir dünya görüşü, ahlak anlayışı vardır. Parada tıpkı silah gibi sahibinin düşüncesine hizmet eder. Irak‘ı yerle bir eden, 2 milyona yakın Ayşeleri, Fatmaları, Zeynepleri şehit eden, Hasanları, Hüseyinleri vuran, 2 milyona aşkın kadını dul bırakan, 4 milyon çocuğu yetim bırakan Amerika silahının,

batı silahının dini imanı var mı? Yok. Kaldı ki buraya gelen uluslararası sermaye yani para gümrük duvarlarını vergisiz şekilde aşarak, buraya intikal ediyor. Burayı karlılık bakımından sömürü demiyorum avantajlı gördükleri için geliyorlar. Kontrol bu ülkede olduğu sürece yabancı sermayeye karşı değiliz. Ancak şunu unutmayalım; ekonomik bağımsızlığını kaybeden bir ülkenin uzun vadede siyasi bağımsızlığından söz edilemez. Bu durum bizim tarihimiz bakımından acı tecrübelerle doludur. Osmanlı Devleti‘nin

yıkılmasında yabancı sermayenin çok büyük rolü olmuştur. Bu tür olaylarla karşılaşmamak için önümüzde çok büyük imkan vardır. Bu imkan 12 Haziran seçimidir. Toprak ayağımızın altından kayıyor. Eğer bu millet "kayarsa kaysız diyorsa, yapacak bir şey yok. Ama biz feryat ediyoruz. Ey aziz milletim, ey Malatyalı hemşerilerim ne olur sözüme dikkat edin. Söylediğim sözlerde yalan yanlış varsa, sizler düzeltin. Yoksa sizlerde sorumluluk altında olursunuz. İşsizliğe bakıyoruz. 200 yılında işsizlik oranı yüzde

6,1 iken 2010 yılında yüzde 11,9 olmuş. Yani 2 misline çıkmış. Dış borca bakıyoruz. Toplam kamu borcu 500 milyar doları aşmış. Her doğan çocuk, ağır bir borçla doğuyor. Hatta doğmadan borcu kendisinden önce doğmuş oluyor. Bu böyle gitmez. Ülkelerin çöküşü birden olmuyor. Yapılması gereken şey bellidir. Milletin yönetime el koyması icap eder. Buda gayet bellidir. Demokrasilerde yönetimler halk iradesiyle iş başına gelir, milli idareyle iş başından uzaklaştırılır. Önümüzdeki seçim, bu münasebetle çok önemli

bir fırsattır" görüşünü savundu.

Kamalak, Saadet Partisi‘nin problemleri çözebileceğini kaydederek, "Malatya‘mızda hizmet veren iki tane organize sanayi bölgemiz vardır. Bunun her ikisinin altında da milli görüşün imzası vardır. Malatya‘nın çevresindeki bütün barajların altında Recai Kutan beyin imzası vardır. Buna karşılık siz bana söyleyebilir misiniz? "AK Parti, işsizliği ortadan kaldırdı, tarımı geliştirdi, hayvancılığı şahlandırdı, halkımız huzur ve refah içerisindedir, gelir seviyemiz önemli miktarda arttı. Allah‘tan dana ne

istiyoruz? Huzur ve reha içerisindeyiz" diyebiliyor musunuz? Askere giden gençlerimizi biz gönül rahatlığı içerisinde uğurluyoruz. Özellikle doğuya giden gençlerimizin anne ve babaları en azından İstanbul‘a yolladıkları evlatları kadar emin bir hal içindedirler, Türkiye güllük gülistanlıktır, terör bütünüyle bitti. Şükür halkımız hür iradesiyle kendi geleceğini tayin ediyor, bu ülkede kuran kursu diye bir yasak yok, kat sayı problemi şükür aşıldı daha ne istiyoruz diyebilecek durumda mısınız? Bu problemleri

biz çözeriz. Saadet Partisi çözer. Çünkü Saadet Partisi milli görüşün tek partisi olarak; kendisini bu millete adamış insanların oluşturduğu bir partidir. Şahsi hiçbir kar amacı, çıkar güdüsü yoktur. Bu millet bizim. Biz taahhüt etmiyoruz. Yaptıklarımızı hatırlatıyoruz. 1996 yılında işçiye ve memura yüzde 50 zam verildi. İnşallah bu yüzde 50 zammı yine biz vereceğiz. İşçiye, memura, emekliye söylüyoruz; arkadaş yüzde 1,5-2‘ye mi razısın? Yoksa yüzde 50‘ye mi? 1996‘da kaynağı nereden bulduysak, oradan

buluruz. Bu ülke zengindir. Ancak bu ülkenin alın teri birkaç ailenin havuzuna akıyor. Osmanlıca eğitcahının, batı silahının dini imanı var mı? imin her aşamasında seçimlik ders olacaktır. Bu taahhüdümüzdür. Biz planla, programla çıkıyoruz. Her şeyden önce kaliteli eğitim. Bu münasebetle okumak isteyen gençlerimiz için üniversite kapılarını sonuna kadar açacağız. Üniversite harçlarını kaldıracağız. İşsizliği önleyebilmek için de tüketim ekonomisinden yatırım ekonomisine geçmek mecburiyetindeyiz. Beşikten

mezara kadar herkese sağlık sigortası diyoruz. Doğan her çocuk SP iktidarında beşikten mezara kadar sigortalı olacaktır. Cebindeki nüfus cüzdanı aynı zamanda sağlık karnesi yerine geçecektir. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır" diye konuştu.

Saadet Partisi lideri Mustafa Kamalak, basın mensuplarının sorularını da cevapladı. Kamalak, siyasi partilerin yaşadıkları kaset olaylarıyla ilgili olarak, sorulan soruya; "Kaset olayları hepimizi üzüyor. Biz isteriz ki, siyaset temiz zeminde, temiz insanlarla yapılsın. Siyasiler aynı zamanda topluma model oluştursun. Geriden gelen nesil ya da siyasilere bakan yüce milletimiz, "işte siyasetçi böyle olmalı" desin, gençlik için model teşkil etsin. Ne yazık ki, bu kaset olayları siyasilerinde model teşkil

edemeyecek durumlara düştüklerini ortaya koyuyor. Bu durumları elbette yüce milletimiz değerlendirecektir. O münasebetle başka partilerin işine karışmak istemiyorum. Şükür bizde kaset olayı yoktur. Yüce milletimize de diyoruz ki, temiz siyaset istiyorsak, adres belli. Milli siyaset istiyorsak, adres Saadet Partisi" cevabını verdi.

Kamalak, Usame Bin Ladin‘in öldürüldüğüne dair yapılan açıklamayla ilgili olarak, "Bu tür olaylar sen parça parça olduğun sürece devam edecektir. Ey İslam alemi bu tür zulümlerden, haçlı saldırılarından bunu ben kullanmıyorum kendiler söylüyor, o nedenle haçlı saldırılarından kurtulmak istiyorsanız adres milli görüştür. Tüm Malatyalı kardeşlerimize de seslenmek istiyorum; canım kardeşlerim siz Hristiyan birliğinden yana mısınız? İslam birliğinden yana mı? Eğer İslam birliğinden yanaysanız adres belli

Saadet Partisi" dedi.

HAS Parti lideri Numan Kurtulmuş‘un partiden ayrılışını da değerlendiren Kamalak, "Numan bey bir hesap yaptı. Yanlış yaptı. Özü bu. Sanırım kendisi de muzdariptir. Numan beyin bir gazetede röportajı vardır. ‘Nasıl oldu ben de anlamadım‘ diyor. Bir hesap yaptı. Yanlış yaptı. Üzüldük tabii. Kendisi de üzüldü. Yanlış yaptı" şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA