Fatih‘te Hilmi Yavuz‘a 75. Yaş Kutlaması

Usta yazar Hilmi Yavuz için Fatih Üniversitesi Diyalog Avrasya Kulübü, 75. yılında ‘Gülün Ustası Hilmi Yavuz‘ adlı bir etkinlik düzenlendi.

Usta yazar Hilmi Yavuz için Fatih Üniversitesi Diyalog Avrasya Kulübü, 75. yılında ‘Gülün Ustası Hilmi Yavuz‘ adlı bir etkinlik düzenlendi.

Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan‘ın açılış konuşmasından sonra Doç. Dr. Yusuf Çetindağ, Yrd. Doç. Betul Coşkun ve Prof. Dr. Cevdet Nergis, Hilmi Yavuz hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Prof. Dr. Adnan Aslan ‘duruş‘, ‘özgünlük‘, ‘birikim‘ ve ‘şair düşünür‘ başlıkları altında Hilmi Yavuz‘u anlattı ve şairin bir tarafıyla Wittgenstein, Heidegger, Spinoza; bir tarafıyla da İbni Haldun, Farabi olduğunu söyledi.

Yavuz ile ilgili hatıralarından söz eden Beşir Ayvazoğlu, “Hilmi Yavuz, içinde bulunduğu aydınlar grubundan farklı olarak Doğu‘yu ve Batı‘yı bilen bir entelektüel. İki dünya arasında bir köprü vazifesi görüyor, Türk sanatında, düşüncesinde önemli bir konumu var.” dedi.



Ali Çolak, ‘Yazarın eseri hayatına dahil midir?‘ sorusundan yola çıkarak Hilmi Yavuz‘un düzyazılarına yansıyan mizacına değindi. Düzyazı ustalığındaki çeşitliliğini anlatan Çolak, usta şairin nüktedan, alaycı, kavgacı, muzip ve hüzünlü bir yazar olduğunu belirtti, bunun yanında tabiatındaki şenliği yazılarına geçiren bir yazar olduğunu söyledi.

Şair Vural Bahadır Bayrıl, bir şair olarak Hilmi Yavuz‘dan neler öğrendiğini maddeler halinde saydı: “Dize yazamayan şair olamaz, şiir bir dile tasarruf etme işidir, şiir yapılan bir şeydir, gelenekten el almayan şiir sahih değildir, hem Batı‘nın hem Doğu‘nun şiirini mülk edinebiliriz ve şair entelektüel olmaya mecburdur.”

Dr. Bedia Koçakoğlu, Hilmi Yavuz‘un “Üç Anlatı"sından yola çıkarak şairin kitabının tam manasıyla bir postmodernizm örneği olduğunu söyledi. Sakine Korkmaz ise usta şair ile tanışmasını anlattı.



Konuşmaların ardından Hilmi Yavuz‘un sevdiği şarkılar söylendi. Daha sonra kürsüye gelen Yavuz, “Biz birbirini öldükten sonra seven bir milletiz. Artık bu değişiyor. Topluma bir katkısı olan insanlar artık anılıyor, yaşarken kendi mürüvvetlerini görüyorlar. Türk düşünce hayatına katkıda bulunanlara yaşarken sevgimizi göstermek çok önemli.” şeklinde konuştu.

Hilmi Yavuz‘a oğlu Ömer Yavuz, Dr. Faruk Tuncer ve Doç. Dr. Yusuf Çetindağ tarafından onur plaketi takdim edildi ve öğrencilerle birlikte usta şair için 75. yıl pastası kesildi.