Sudan Devlet Başkanı Beşir: Mısır Ve Libya, Darfur’Da Barışı Engelledi
Sudan Devlet Başkanı Ömer Hasan el Beşir, Mısır ve Libya rejimlerinin Darfur’da barış görüşmelerini engelleyerek sürecin başarıya ulaşmasının önüne geçtiklerini öne sürdü.
Sudan Devlet Başkanı Ömer Hasan el Beşir, Mısır ve Libya rejimlerinin Darfur’da barış görüşmelerini engelleyerek sürecin başarıya ulaşmasının önüne geçtiklerini öne sürdü. Katar’ın başkenti Doha’da Sudanlı çalışanlara hitap eden Beşir, Mısır eski dışişleri bakanı Ahmet Ebul Geyt ve Libya’nın İngiltere’den iltica talebinde bulunan dışişleri bakanı Musa Kusa’nın sürecin başarısızlığının sorumlusu oldukları suçlamasında bulundu.
Hükümet yanlısı El Raid gazetesinin haberine göre Beşir, her iki ülkeden de çok büyük zararlar gördüklerini öne sürdü. Ortadoğu’daki Lübnan, Filistin gibi pek çok sorunun yanı sıra Darfur konusunda da devreye girmek isteyen Katar, Mısır’ın sert tepkisini çekmiş, ‘para ile barışın satın alınamaycağı’ ithamlarına maruz kalmıştı. Mısır Dışişleri Bakanı Ebul Geyt, Katar’ı kastederek bu ülkedeki dinamikleri ve kabile yapısını bilmemekle de itham etmişti.
Filistin’de Hamas ve El Fetih’e barışmaları karşığılında 1 milyar dolar nakit para önerisinde bulunan Katar, aynı şekilde Darfur’daki tarafların da sorunlarını halletmeleri için yoğun diplomatik girişimler gerçekleştirmişti.
Sudan’la komşu olan her iki ülke, bu ülkedeki gelişmeleri çok yakından izliyor.
İktidarları boyunca Mısır devrik lideri Hüsnü Mübarek’le ‘zoraki kardeş’ rolü oynamaya çalışan Beşir, bu ülkedeki rejim değişikliğinden büyük bir memnuniyet duyduğunu da belirtti ve Mübarek rejiminin Sudan’daki kuzey-güney savaşından faydalanarak iki ülke arasındaki tartışmalı Halayib Üçgeni’ni de işgal ettiği suçlamasında bulundu.
İki ülke arasında Kızıldeniz kenarında tartışmalı bir bölge olan Halayib Üçgeni, Sudan’ın bağımsızlığını kazandığı 1958 yılında gündeme gelmiş ve sorunun çözümü askıda bırakılmıştı. Mısır daha sonra bölgeyi tamamen kontrol ettiğini duyurmuştu. Sudan Lideri Beşir de hem, ülkesinin maruz kaldığı iç sorunlar ve hem de Uluslar arası Ceza Mahkemesi’nin hakkındaki tutuklama kararından dolayı konuyu çok fazla dillendirmemeye çalışmıştı.
Sudan yönetimi Libya Lideri Muammer Kaddafi’nin Darfur’daki ayrılıkçı grupları desteklediği yönündeki görüşlerini de açıkça ifade etmekten çekinmişti.
Mısır’ın çiçeği burnunda geçici başbakanı İssam Şeref, göreve geldikten sonraki ilk yurt dışı gezisini Sudan’a yaparak hem iki ülke arasındaki ilişkileri gözden geçirmiş, hem de her iki ülke için gittikçe tehlikeli hale gelen Nil suları konusunda ortak bir politika belirlemeye çalışmıştı.
Nil’in kaynağında yer alan ülkelerin mayıs ayında biraraya gelerek, Nil sularının en az yüzde 25’ini kesme konusunda anlaşma imzalamaları bekleniyor. Aynı şekilde Nil’in en büyük kaynağını oluşturan Etiyopya da hafta başında büyük bir baraj inşa edeceğini açıklamıştı.
Hükümet yanlısı El Raid gazetesinin haberine göre Beşir, her iki ülkeden de çok büyük zararlar gördüklerini öne sürdü. Ortadoğu’daki Lübnan, Filistin gibi pek çok sorunun yanı sıra Darfur konusunda da devreye girmek isteyen Katar, Mısır’ın sert tepkisini çekmiş, ‘para ile barışın satın alınamaycağı’ ithamlarına maruz kalmıştı. Mısır Dışişleri Bakanı Ebul Geyt, Katar’ı kastederek bu ülkedeki dinamikleri ve kabile yapısını bilmemekle de itham etmişti.
Filistin’de Hamas ve El Fetih’e barışmaları karşığılında 1 milyar dolar nakit para önerisinde bulunan Katar, aynı şekilde Darfur’daki tarafların da sorunlarını halletmeleri için yoğun diplomatik girişimler gerçekleştirmişti.
Sudan’la komşu olan her iki ülke, bu ülkedeki gelişmeleri çok yakından izliyor.
İktidarları boyunca Mısır devrik lideri Hüsnü Mübarek’le ‘zoraki kardeş’ rolü oynamaya çalışan Beşir, bu ülkedeki rejim değişikliğinden büyük bir memnuniyet duyduğunu da belirtti ve Mübarek rejiminin Sudan’daki kuzey-güney savaşından faydalanarak iki ülke arasındaki tartışmalı Halayib Üçgeni’ni de işgal ettiği suçlamasında bulundu.
İki ülke arasında Kızıldeniz kenarında tartışmalı bir bölge olan Halayib Üçgeni, Sudan’ın bağımsızlığını kazandığı 1958 yılında gündeme gelmiş ve sorunun çözümü askıda bırakılmıştı. Mısır daha sonra bölgeyi tamamen kontrol ettiğini duyurmuştu. Sudan Lideri Beşir de hem, ülkesinin maruz kaldığı iç sorunlar ve hem de Uluslar arası Ceza Mahkemesi’nin hakkındaki tutuklama kararından dolayı konuyu çok fazla dillendirmemeye çalışmıştı.
Sudan yönetimi Libya Lideri Muammer Kaddafi’nin Darfur’daki ayrılıkçı grupları desteklediği yönündeki görüşlerini de açıkça ifade etmekten çekinmişti.
Mısır’ın çiçeği burnunda geçici başbakanı İssam Şeref, göreve geldikten sonraki ilk yurt dışı gezisini Sudan’a yaparak hem iki ülke arasındaki ilişkileri gözden geçirmiş, hem de her iki ülke için gittikçe tehlikeli hale gelen Nil suları konusunda ortak bir politika belirlemeye çalışmıştı.
Nil’in kaynağında yer alan ülkelerin mayıs ayında biraraya gelerek, Nil sularının en az yüzde 25’ini kesme konusunda anlaşma imzalamaları bekleniyor. Aynı şekilde Nil’in en büyük kaynağını oluşturan Etiyopya da hafta başında büyük bir baraj inşa edeceğini açıklamıştı.