Kastamonu 10 sene önceki Türkiye psikolojisini yaşıyor

Kastamonu İşadamları Derneği (KİAD), Vali Erdoğan Bektaş ile işadamlarını sohbet kahvaltısında bir araya getirdi. Kahvaltıda konuşan Vali Bektaş, Kastamonu’nun hala 10 yıl önceki Türkiye psikolojisini yaşadığını vurguladı.     Bektaş,



    "GÖÇ BAŞARAMADIĞIMIZIN SONUCUDUR"
    İşadamlarının ‘göç var, birlik yok‘ şeklindeki serzenişini de değerlendiren Bektaş, şöyle devam etti: "Bir kere göç sorun değil bir sonuçtur. Göç başaramadığımızın sonucudur. Sanayiyi, tarımı, hayvancılığı, turizmi, şehirleşmeyi başaramadık ve insanlarımız burada doyamadığı için gittiler. Gidenler geri gelir mi? Gidenler orada zengin olup geri yatırım yapmaya gelir mi? Önce biz burada bir şeyler olduğunu, olabildiğini ispatlamamız lazım. Bunu yapamadığımızda ne gidenler gelir, ne göç durur ne de birlik olur. Türkiye’nin her tarafında olduğu gibi burada da bu birlik sakızı çok. Burası benim 14. çalıştığım yer. Bu birlik lafından hareketle çok girişimler oldu. Ve bu girişimlerin sonuçlarının yüzde 90’lara yakını olumsuz oldu. Ve o girişimler birlik ruhunu imha etti. Her türlü girişimin önündeki engeller haline dönüştü. Bir kere çok ortaklı yapılanmalara bizim kültürümüz müsait değil. Başarılı olmuyor. Buna heveslenmek mantıklı değil, doğru değil. Ortak sayısı 10’un üzerine çıktı mı sorunlar oluyor. 10 olması sanki daha doğru gibi geliyor bana. Birliği doğuracak olan doğru projelerdir.”

    "SİZİ BURADA YAŞATMAZLAR"
    Kimsenin buraya dışarıdan gelip iş yapmayacağın dile getiren Bektaş, işadamlarını Kastamonu’ya sahip çıkmaya çağırdı. Bektaş, "Önce biz yapacağız, sonra onlar gelecek. Kastamonu gibi potansiyele nasıl gelinmez? Buraları kimse bakir bırakmaz, merak etmeyin buralara birileri mutlaka gelecek. Değerli bir yer burası. Türkiye bunu bilmiyor. Öğrenirse sizi burada yaşatmazlar haberiniz olsun. Onun için elinizi çabuk tutun. Siz buralara bir yerleşin, buraların hakkını bir verin. Boşluk bırakmayın. Tabiat boşluk kabul etmez. Birileri gelir doldurur o da çoğu zaman hoşunuza gitmez. Kendiniz böyle küçük dünyanızdan mutlusunuz belki ama yetmiyor, biraz dünyaları büyütelim.” şeklinde konuştu.