19 Kişinin Öldüğü Maden Davasında Bayıltan Karar
Bursa`nın Mustafakemalpaşa ilçesinde, 10 Aralık 2009’da meydana gelen ve 19 kişinin hayatını kaybettiği maden kazası davasında karar yine bir Perşembe günü çıktı.
Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi, oy çokluğu ile olaydan 742 gün sonra verdiği kararla; kazada kusuru bulunduğu ileri sürülen Bükköy Madencilik AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan, yönetim kurulu üyeleri Orhan Latif Ercan ve Kasım Karataş’a 5, taşeron işletmeci Fahrettin Şolpan, İşletme Müdürü Hayrettin Çelik ve Ocak Şefi Bayram Erdoğan’a da 6 yıl 8’er ay hapis cezası verdi.
İki tarafın da temyiz edeceği karar, Yargıtay tarafından onanırsa patronlar 3 yıl, diğer sanıklar da yaklaşık 4 yıl hapis yatacak. Kararın ardından grizu patlamasında hayatını kaybeden işçilerin yakınları baygınlık geçirdi. Adliyeye gelen ambulanslar bayılan iki kadını hastaneye kaldırdı.
Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi`nde `taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek` suçundan yargılanan maden ocağı ruhsat sahibi Nurullah Ercan ile yönetim kurulu üyeleri Orhan Latif Ercan ve Kasım Karataş duruşmaya katılmazken, taşeron işletmeci maden mühendisi Fahrettin Şolpan, İşletme Müdürü maden mühendisi Hayrettin Çelik ve Ocak Şefi Bayram Erdoğan duruşmada hazır bulundu.
"ÖLEN ATEŞCİ SUÇLUYDU, TEHKİLE OLSA 71 İŞÇİ HALEN OCAKTA ÇALIŞMAZDI"
Mahkeme Başkanı Hakim Mustafa Öztürk, sanık avukatlarına son savunmalarını sordu. Taşeron Fahrettin Şolpan’ın avukatı Yalçın Doruk, grizu patlamasında hayatını kaybeden Ramazan Baştepe’nin ocakta patlatıcı olarak çalıştığını belirterek, “Olay öncesi gaz ölçümü yapmamıştır. Maden ocağında iddia edildiği gibi tehlike olsaydı kazadan önce ocakta çalışan 71 kişi halen çalışmazdı. Kaza öncesi 156 işçisi olan ocak, halen 71’i eski işçi olmak üzere 88 işçiyle faaliyetine devam ediyor.” dedi. Avukat Doruk, işçilerin sigorta hizmet döküm listesini de mahkemeye sundu.
Maden Ocağı İşletme Müdürü Hayrettin Çelik ile şef Bayram Erdoğan’ın avukatı Yusuf Kör de patlamaya, gaz ölçümünün yapılmamasının sebep olduğunu ileri sürerek müvekkillerinin beraatını istedi. Bükköy Madencilik Aş Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan, yönetim kurulu üyeleri Orhan Latif Ercan ve Kasım Karataş’ın avukatlığını üstlenen Ankara Baro Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu da davanın ‘kasıt’ değil ‘taksir’ üzerine kurulduğuna dikkat çekerek, “Zaten Orhan Latif Ercan ve Kasım Karataş yönetim kurulu üyeleri olmalarına rağmen maden ocağı ile hiçbir ilgileri yoktur. Sadece kağıt üzerinde isimleri görülüyor.” dedi. Avukatlar, sanıkların beraat edilmelerini, ceza verilse de paraya çevrilmesini talep etti.
Son sözleri sorulan sanıklardan Fahrettin Şolpan, “1985’den beri madencilik yapıyorum. 1995’e kadar mühendis olarak çalıştığım maden ocağında o tarihten itibaren de işletmeci olarak hizmet veriyorum. Ateşleyici Ramazan Baştepe, 20 yıllık bir tecrübeye sahipti. 9 yıldır da bizde çalışıyordu. Gaz ölçümü yapmaması büyük hataydı.” iddiasında bulundu.
Mahkeme üyesi hakim, sanıklara Avrupa ülkelerinde uzaktan kontrollü son teknolojiyle gaz ölçümünün yapıldığını, o sistemin ocakta neden kullanılmadığını sordu. Bunun üzerine söz alan sanık avukatları Bükköy Madencilik’teki patlamanın ardından Zonguldak’ta meydana gelen ve 33 madencinin öldüğü kaza sırasında da bahsedilen sistemin kullanıldığını ileri sürdü.
50 DAKİKALIK ARADAN SONRA KARAR ÇIKTI
Mahkeme heyeti, savunmaların tamamlanmasıyla duruşmaya 50 dakikalık ara verdi. Aranın ardından kararı açıklayan Mahkeme Heyeti Başkanı Mustafa Öztürk, kusurlu bundukları gerekçesiyle Maden Ocağı İşletmecisi Fahrettin Şolpan, İşletme Müdürü Hayrettin Çelik ile Maden Ocağı Şefi Bayram Erdoğan’a önce 8 yıl, ardından duruşmalardaki iyi halleri sebebiyle 6 yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı.
Başkan Öztürk, oy çokluğu ile alınan kararla Bükköy Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan ile yönetim kurulu üyeleri Orhan Latif Ercan ve Kasım Karataş’ın da 6 yıl hapis cezasına çarptırıldığını, duruşmalardaki iyi halleri sebebiyle cezalarının 5’er yıla indirildiğini kaydetti.
KARAR BAYILTTI, O ANLAR KAMERALARA TAKILDI
Karar sonrası kazada hayatını kaybeden işçilerin yakınları büyük şok yaşadı. Kazada, eşi Erol İkiz’i kaybeden Neslihan İkiz bayıldı. Adliyeye çağrılan 112 Acil Servis ambulansına konulan İkiz, hastaneye kaldırıldı.
Gazetecilere, davayla ilgili değerlendirmelerde bulunan ve babası Ali Kazan’ı kazada kaybeden Hanife Kazan isimli bayan da avukat Mehmet Çetin’e sarıldı. Gözyaşlarını tutamayan Kazan, aniden bayıldı. Kalabalıktan uzaklaştırılan Kazan’a ilk müdahaleyi çevredeki vatandaşlar yaptı. Adliyeye çağrılan ambulansla Kazan da hastaneye kaldırıldı. Kazan’ın bayılma anı da kameralar tarafından kaydedildi.
"HİÇ YOKTAN İYİDİR"
Duruşma sonrası aileler adına açıklamalarda bulunan Avukat Mehmet Çetin, 92 müvekkilin bulunduğu davada olaydan 742 gün sonra karar çıktığını söyledi. İlk günden hukuk mücadelelerinin sürdüğüne dikkat çeken Çetin, şunları söyledi:
“Davada 7 kişi yargılanıyordu, bir kişi beraat etti. 6 kişi 2 yıl ile 15 yıl hapis cezasıyla yargılanıyordu. Tabi kazada, 19 kişi feci şekilde hayatını kaybetti. İhmallerin sonucu gelen bir kazaydı. Bu davanın örnek olmasını istedik. Bükköy Madencilik Şirketi’nin yönetim kurulu başkanı ve üyeleri yani ‘patronlar’ dediğimiz 3 kişi önce 6’şar yıl, sonra duruşmalardaki iyi halleri sebebiyle 5’er yıl hapse mahkum edildi. Kararı biz de temyize götüreceğiz; ama Yargıtay onarsa patronlar İnfaz Yasası gereği yaklaşık 3’er yıl, 6 yıl 8 ay hapse mahkum edilen diğer 3 sanık da yaklaşık 4 yıl hapis yatacak. Karar onanırsa üç sanık, daha önce 14 ay hapiste kaldığı için yaklaşık 3 yıl yatıp tahliye edilecek. Bu kararla acılarımızı dindiremiyoruz, bizim beklediğimiz farklı bir cezaydı, ama mahkeme böyle takdir etti. Yargıtay süreci sonuna kadar hukuk mücadelemiz sürecek. Karar teselli ediyor diyebiliriz. Şimdiye kadar patron diye tabir ettiğimiz kişiler bu tip davalarda hep beraat etmişler, bu kez beraat etmedi. Bize göre patronların da ihmali vardı. Mahkeme de aynı kanaatte olduğunu gösterdi. Hiç yoktan iyidir diyebiliriz. Mahkemenin takdiri. Sanıklara hemen tutuklama çıkmadı. Bu tip davalarda istisnai olarak tutuklama kararı verebiliyor.”
YARAMIZ DAHA DA KANADI
Kazada ağabeyini kaybeden Nihat Hanay da kararla acılarının dinmediğini söyledi. Hanay, “Bizim acılarımızı hekimler değil, hakimler tedavi edecekti. Ama bu kararla yaramız daha çok kanadı. Ailelerimiz karar sonrası baygınlık geçirdi. Maalesef hukuka güvencemiz kalmadı.” şeklinde konuştu.
Öte yandan, sanıklar Fahrettin Şolpan, Hayrettin Çelik ve Bayram Erdoğan duruşma sonrası koşar adımlarla adliyeden ayrıldı.