Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki:

AK Parti`nin Talas ilçesi kongresine katılan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu`na yüklendi.

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki:
Başkan Özhaseki, savcıların verdiği kararları anlatarak, "Kılıçdaroğlu`nun hiç mi yüzü kızarmıyor, hiç mi utanması yok?" dedi. "Çok konuşanlar iftira edenler geçmişe doğru bakıp kendi partilerinin adamlarının neler yaptığını görürlerse, ki görüyorlar da, onları unutturmaya çalışıyorlar" diyen Başkan Özhaseki, "Devasa bir baraj cepten para çıkmadan yapıldı. Artık ustalık dönemimiz, sayın Başbakanımızın da söylediği gibi, Kayseri`yi geleceğe taşıyacak dev projeler neyse ona imza atacağız dedik ve onunla uğraşıyoruz. Kayseri gelecekte eğer orta Anadolu`nun parlayan bir yıldızı olacaksa bir merkez halinde bu konumunu devamettirecekse, büyüyecekse burada herkese iş aş olacaksa, cazibe merkezi halini devam ettirmesi lazım. Bu nasıl olur? İşte bunun içinde yeni projeler var" diye konuştu. Muhalefetin yapılan bu çalışmalar karşısında canının sıkıldığını ve moralinin bozulduğunu söyleyen Başkan Özhaseki, "Dün Faruk Çelik Bakanımız Urfa`da bir konuşma yapmış çok hoşuma gitti. Diyor ki `Bizim muhalefet Ak Parti çatladı diye seviniyor bayram ediyor. Ama emin olun AK Parti çatlamadı biz bunları çatlattı.` Yapılan bu hizmetler karşısında yapılan bu güzellikler ve iyilikler karşısında doğrusu biraz böyle yapıyorlar" ifadelerini kullandı. Başkan Özhaseki, Talas ilçe kongresindeki konuşmasına şu şekilde devam etti: "Bakın gün gelecek bu seçimlerde baktılar ki Deniz Baykal`la olmuyor kasetlerle manşetlerle bir sürü numaralarla bir Gandi buldular. Çakma Gandi. Onu koydular o da atmakta sınır tanımıyor. Atıyor da atıyor. Dedi ki `Ben her eve para bağlayacağım, maaş bağlayacağım.` Nasıl oluyor? Kaynağı ne dediğin zaman `AK Parti parayı biriktirdi` diyor. Bizim topladığımız hazineye göz dikmiş. O parayı dağıtacakmış şimdi. Bu kadar basit değil bu işler. Daha önce de Melih Bey ile tartışmasını hatırlıyorum, Dengi Fırattartışmasını hatırlıyorum ikisinde de yolsuzluk yoktu. Çünkü sadece sakin, o sakinliğiyle kazanıyor. Heyecanlanmıyor. Birde yalan söylerken yüzü kızarmıyor. Böyle olunca insanlar onu bir şey sandılar. Ve orada sanki galip gelmiş gibi bir hava vererek bir isim yapmıştı. Elinde bir kırmızı dosya sallamaya başladı. Konuyu Kayseri yolsuzluklarına getirdi. İşi terse çevirmekten iftira atmakta mahir. Bir gün Uğur Dündar`ın programına elinde kötü bir resim ne olduğunu da göstermiyor. `Size şimdi rüşvetin belgesiniaçıklayacağım` diyor. Bizde bu rüşvetin belgesi neyse görelim diye bekliyoruz. Karanlık bir resim. Bir benzinliğin ahşap karanlığında resmini çekmişler. 50 - 100 metre geride bir bina var. O bina gözüküyor. Karanlık ne olduğu belirsiz bir resim. Rüşvetin belgesi bir belediye diyor. Bir benzinliğe 9 katlı bina ruhsatı verir mi? Vermez. Hakikaten vermez. İşte verildiğine göre ruhsatın belgesi budur. Hey güzel Allah`ım neresini doğrultursunuz. O benzinlikte ne 9 katlı bina var. Ne söylediği gibi restoran var.Yok oğlu yok. O benzinlikte ruhsatı bizden mahkemeye vererek almış. Biz buna küçük bir olay diye bakarken yaşananlar sonrasında dosya Ergenekon`a onuncu dosya olarak bağlandı

Kimler ne numara yapmış hangi rütbeli amcalarla görüşmüşler ömrümüz yeterse bunları tek tek göreceğiz. İçeride olanlar bunların hepsini itiraf etmiş. Bunlar bizim bilgimiz dışında olan şeyler. Başbakan`a göndermiş oldukları rüşvet defteri dedikleri şey 3-4 sayfadan ibaret ve baştan aşağı hep devlet büyüklerine hakaret içeriyor. İki müfettiş deyip durma. Yalan söyleme bunu savcılar inceliyor 3 tane savcı inceliyor. Savcılık en sonunda yaptığı inceleme sonrasında bunların iddia ettiği gibi herhangi bir ize emareye rastlanmadığı yönünde karar veriyor. Savcılık 2 defa bu şekilde karar veriyor. Ama bize `arkadaş bize bir dosya geldi. Bu şekilde iddialarda bulunduk. Aslı yokmuş. Kusura bakmayın.Özür dileriz` demiş olsalardı bu acı lafların hiçbirini etmezdik. Tazminat davalarını da geri çekerdim hiç önemli değil. Ama şimdi de hakimlere laf atmaya başladı. Bir dönem İstanbul il başkanlığına atadığı insan içinde bazı iddialarda bulunmuştu. Gazeteciler sorduğunda ise olayın yargıya intikal ettiğini söyleyerek açıklama yapmamıştı. İnsafsız adam bu savcılıklar savcı değil mi? Bu kararlar karar değil mi hiç mi, vicdanın yok senin? Elitaş şeref ve haysiyetten bahseden Kamer Genç için, `Şeref ve haysiyet bazılarının ağzına hiç yakışmıyor` diyordu. Gerçekten de doğru bir laf. Başbakan`a yiğit adamsan çık karşıma diyip duruyor. Vallahi yakışmıyor billahi yakışmıyor ağzına. Her adamın ağzına bunlar yakışmaz. İnsan önce kendine bakacak. Allah bu iftirayı atanların belasını verecek."
Kaynak: İHA