Harwardlı Matematikçinin Gözünde ``harem``

``Harem, İslam toplumlarında toplumsal cinsiyeti üretmeye yarayan bir mekandır`` -``Yani ben haremi kızların Müslüman bir kadın, erkeklerin ise Müslüman bir erkek olmayı öğrendikleri bir mekan olarak görüyorum`` -``Aslında harem padişahın özel dairesi ve mekanıdır.

Haremin içinde bir çok kadın olabilir ama bunların bir çoğu annesi, kız kardeşi, teyzesi ve cariyesidir. Yani haremi sadece cinsellikle bağdaştırmak doğru olmaz`` (fotoğraflı) İSTANBUL - 07.11.2011 - Merve İkiz - İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. İrvin Cemil Schick, haremin İslam toplumlarında toplumsal cinsiyeti üretmeye yarayan bir mekan olduğunu belirterek, ``Yani ben haremi kızların Müslüman bir kadın, erkeklerin ise Müslüman bir erkek olmayı öğrendikleri bir mekan olarak görüyorum`` dedi

Harem algısına farklı bir perspektif kazandıran Schick, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir matematikçi olmasına rağmen Osmanlı tarihine olan ilgisinin ilk olarak ABD`deki Harward Üniversitesinde okuduğu yıllarda başladığını anlattı. Burada aldığı tasavvuf dersinin çok hoşuna gittiğini vurgulayan Schick, ancak Osmanlıca bilmeden bu dersin hakkını veremeyeceğini düşündüğünü kaydetti

Schick, yurt dışında olmasınında özlemiyle ülkesi hakkında daha çok şey öğrenmesi gerektiğini düşündüğünü ifade ederek, Osmanlıca öğrenmeye başladığını, Arap alfabesi ile tanışınca da buradaki harflerin çok güzel bir sanat oluşturduğunu fark ettiğini ve böylece Hat sanatıyla ilgilenmeye başladığını söyledi. Schick, kadınların ve erkeklerin ayrı mekanlarda bulunmasının Kur`an-ı Kerim`de yer almadığını belirterek, ancak Kur`an`da bulunan bir ayetin belirli yorumları nedeniyle ``harem``in geliştiğine dikkati çekti

Schick, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Haremin bir gerçeği bir de fantezisi var. İşte ben bunları birbirlerinden ayırmaya çalışıyorum. Harem konusunda havuz başında kadınların çırılçıplak yattığı, alem yapılan yer gibi bir takım olgular var. Ama harem bu değil. Bazı hocaların dediği gibi harem bir mektepte değil. Harem, İslam toplumlarında toplumsal cinsiyeti üretmeye yarayan bir mekandır. Yani ben haremi kızların Müslüman bir kadın, erkeklerin ise Müslüman bir erkek olmayı öğrendikleri bir mekan olarak görüyorum. Harem belki bir okuldu ama genellikle söylendiği anlamda değil, toplumsal cinsiyet mektebiydi.`` Batıda doğunun her zaman gizemli olduğunu dile getiren Schick, doğunun gizeminin en zirveye çıktığı noktanın da kadınları ve harem olduğunu, dolayısıyla konuyla ilgili batıda bir çok şeyin uydurulduğuna dikkati çekti

Schick, çok ciddi kitaplarda bile harem hakkında doğru olmayan bir çok şeyin yazıldığına işaret ederek, toplumun ilgisi olan olayların biraz da hayal ürünü katılarak daha cazip bir hale getirildiğini, dolayısıyla bu kitapları okuyanların da bu hikayelere inandıklarını ifade etti

Türkiye`de de tarih konusundaki bu görüşlerin, Cumhuriyet döneminde batının gözüyle bakmaya başlamanın öğrenilmesiyle çıktığını anlatan Schick, ``Aslında harem padişahın özel dairesi ve mekanıdır. Haremin içinde bir çok kadın olabilir ama bunların bir çoğu annesi, kız kardeşi, teyzesi ve cariyesidir. Yani haremi sadece cinsellikle bağdaştırmak doğru olmaz`` şeklinde konuştu

Schick, son dönemde gündemde olan ``Muhteşem Yüzyıl`` dizisinin neden bu kadar abartıldığını anlayamadığını belirterek, bunun sadece bir tarih süsü veren fantezi bir dizi olduğunu, bu yaklaşımın sebebinin Türkiye`de tarihe çok mesafesiz bir yaklaşım olmasından kaynaklandığını ifade etti

-``Diziden tarih öğrenilmesin``- Tarihi roman yazarken tarihe biraz saygılı olunması gerektiğine de dikkati çeken Schick, ``Ancak bu yazarın sorumluluğudur. Yani yazar o sorumluluğu yüklenmedi diye bizim ona kızmamız pek mantıklı değil. Ciddiye almayalım. İnsanlar bu diziyi seyretmek istiyorlarsa seyretsinler ama bundan tarih öğrenmesinler`` dedi

Schick, son dönemlerde sıkça gündeme gelen kadına yönelik şiddet olayları ile ilgili olarak da, modernleşmenin bir çok açıdan kadına özgürlük getirdiğini ancak bir takım geleneksel yapıları parçaladığı zaman bir çok kadının zor durumda kaldığını anlattı

Modernleşmenin sadece kadınlara özgürlük getirmekten ibaret olmadığını söyleyen Schick, ``Bugün kafamıza esen her şeyi yapabiliriz zannediyoruz. Eskiden kim olduğumuza, etnik kökenimize, dinimize, cinsiyetimize göre toplumda bir takım roller veriliyordu. O zaman da kadınların bir takım rolleri vardı. Bugün ki anlamda özgür değillerdi ama haremlerin içinde siyasette, sanatta, hayır işleri de vardı. Ancak toplumsal cinsiyet rollerini insanlara dayatmak konusunda haremin negatif yönleri daha fazladır`` diye konuştu

(İKZ-NER-SBR)
Kaynak: AA