Et ve Süt Üretiminin Devleri Gaziantep`e Göz Kırpıyor

Yem sektöründeki 30 yıllı tecrübesiyle ŞB Yem adı altında yeni bir marka oluşturan Şerif Başkülekçi, kızı Demet Başkülekçi ve konusunda uzman ekibi, sektörde markalaşmanın yolunun Ar-Ge çalışmaları ve modern teknolojiden geçtiğini belirtti. Başkülekçi, yeni kurduğu tesisinde sektörüyle ilgili son teknoloji makinelerle dijital ortam ve dijital sistem kullanarak üretime başlayarak yem sanayinde de farklı bir anlayışa öncülük yapmaya başladı. Türkiye ve dünyada markalaşmanın Ar-Ge ve modern teknoloji yanında tecrübe ve bilgi birikimine dayandığını açıklayan Şerif Başkülekçi, “Yem sektöründe yeni bir marka oluşturduk. ŞB Yem adı altındaki markamıza 30 yıllık bilgi birikimi ve deneyimlerimiz yanında önemli bir Ar-Ge çalışması ile sektörde yeni kullanılmaya başlanan ve dijital üretime dayalı dijital bir ortam oluşturduk. Amacımız marka şehrimizde yem de marka olmaktır. ŞB yem tecrübe ve güven duyulan bir marka olarak sektördeki ağırlığını hissettirmeye başlamıştır” dedi.Yem sanayi sektöründe güvenilir bir marka olarak liderliğe oynayan ŞB Yem büyük ve küçükbaş hayvan gurupları yanında yarış atları ve diğer hayvanlara yönelik tescilli 54 çeşit yem üreterek ürün yelpazesinde önemli bir ilki de başardı. Başkülekçi, yem sektöründeki en büyük hedeflerinin yüzde elli iç piyasa yüzde elli dış piyasaya hitap etmek olduğunu belirterek, “Ürün çeşitliliği açısından 54 farklı tescilli ürünle ŞB Yem önemli bir konumdadır. Dürüstlük, güvenirlilik ve devamlılık üzerine kurulan kurum felsefemizde iyi hammaddeyle kaliteli ürün üretmeyi hedefliyorduk, bunu başardık” diye konuştu.Sanayi alanında sektöründe başardığı ilklerle 30 yıllık bilgi birikimini kızı Demet Başkülekçi`ye aktaran Şerif Başkülekçi, mühendis kızının en iyi şekilde sanayi alanında yetişmesi ve deneyim sahibi olması için çalışırken Demet Başkülekçi de babasının bilgi ve deneyimlerini kazanabilmek için çaba sarf ediyor. Ünlü bir sanayicinin kızı olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden ŞB Yem Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Demet Başkülekçi, şunları söyledi:“Babamın sanayi alanındaki deneyim ve birikimlerini edinmek ve bunları iş hayatımda kullanmak beni çok mutlu ediyor. Türkiye`de yem sanayinin gelişmesi beraberinde hayvancılık sektörünün de gelişmesi olarak süreklilik kazanacaktır. Gaziantep son alınan kararlarla besiciler için önemli bir teşvik merkezi olmuştur. Teşvikler Gaziantep`te besiciliğin önünü açacaktır. Son zamanlarda çok ciddi hayvan üretim çiftlikleri kuruldu ve kurulmaya da devem ediyor. Bu anlamda Gaziantep için büyük bir şans yakaladı. Bu şansı iyi değerlendirmek, gerek ülkemize gerekse Gaziantep`e katma değer sağlamak Gaziantepli yem üreticilerinin görevidir. Burada yem üreticilerine büyük iş düşüyor. Kaliteli yem üreterek bu çiftliklerin verimliliğini arttırmak, karlılıklarını arttırmak başta bizim ve bütün yem fabrikalarının ana görevi olmalıdır. Güçlü ve güvenilir yem fabrikaları Gaziantep`e bölgedeki süt ve et işleyecek tesislerin gelmesini de sağlayacaktır. Türkiye`nin bu alandaki devlerinin Gaziantep`te alım istasyonları kurması ve ardından işletme istasyonları kurması büyük bir başarı olacaktır. Kısacası et ve süt üretim ve işleme alanındaki devler Gaziantep`i izliyor ve göz kırpıyor."Türkiye`nin yeni markaları arasına girmeyi başaran ŞB Yem ve Vatan Tarım Genel Koordinatörü Kemal Çağlayan da, üretim kadar işleme ve pazarlamanın da önemli olduğunu ifade ederek, “Yakın bir dönemde bölgemizde çok ciddi bir süt potansiyelimiz oluşacaktır. Ancak kapasitesi yüksek işletmelerimiz maalesef yoktur. Bu sektöre biz öncülük yaparak süt alım istasyonları kuracak ve büyük şirketlerin bölgemize gelmesini sağlayacağız. Diğer taraftan besicilerimizin en büyük sorunu yetiştirdikleri hayvanlarını kesebilecekleri modern ve teknolojik yeniliklerle tanıtılmış kesimhanelerin bulunmamasıdır. Mevcut olanlar yetersiz olduğu için besicilerimiz hayvanlarını çevre illerdeki kesimhanelere götürmektedir. ŞB Yem ve Vatan Tarım olarak bu işin de öncülüğünü yaparak bu sektörün gelişmesinde önemli katkılar sağlayacağız. Burada odalarımıza büyük görevler düşüyor. GTO ve GSO ile diğer mesleki kuruluşların bir an önce bu konuyu gündemlerine alması ve üreticilerin bu sorunlarına çözümler üretmesi gerekmektedir” dedi.