Batılı Ülkeler Tavsiye Etti Ama Uygulayamadı
Batılı ülkelerin kamu borcunun GSYH`ye oranı geçen yıl ortalama yüzde 70, gelişmekte olan ülkelerin borcu ise yüzde 45 seviyelerindeydi -Uzmanlara göre, gelişmekte olan ülkelere göre yaklaşık üçte iki oranında fazla borcu bulunan gelişmiş ülkelerin kamu borç sorununu aşmaları için en az 7 yıl gerekli ANKARA - 21.
11.2011 - Zülal Eser - Şeyma Tahan - Gelişmekte olan ülkelerin borçları son 10 yılda Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) danışmanlığında azalırken, gelişmiş ülkelerin borçları son 3 yılda hızla arttı
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody`s`in çalışmasına göre, gelişmekte olan ülkeler, 1991-2001 döneminde kamu borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranında ilk sıralarda yer alırken, Batılı ülkeler bu sıralamanın altında bulunuyordu. Ancak son 3 yılda borçları hızla artan Batılı ülkelerin bu sorunu aşmalarının en az 7 yıl sürebileceği belirtiliyor
1992`de gelişmekte olan ülkelerin kamu borçları oldukça yüksekken, Batılı ülkeler gelişmekte olan ülkelere Dünya Bankası ve IMF aracılığıyla borçlarını iyi yönetmeyi öğretmeye çalışıyordu
Bugün ise rüzgar tersine dönmüş görünüyor. Zira, Çin ve Brezilya başta olmak üzere gelişmekte olan ülkeler Batılılara kamu borç sorunu nedeniyle ciddi eleştiriler yöneltiyor
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody`s`in çalışmasına göre, Batılı ülkelerin kamu borcu yüzde 70, gelişmekte olan ülkelerin borcu ise yüzde 45. Bu da, batılı ülkelerin kamu borcunun gelişmekte olan ülkelerinkinden yaklaşık üçte iki oranında fazla olduğunu gösteriyor
Ekonomist Daniel Cohen ve Cecile Valadier`in kısa süre önce yaptığı araştırmaya göre, Meksika`nın 1994`te, Rusya`nın 1998`de, Brezilya ve Arjantin`in 2000`lerin başında olduğu gibi önceki krizlerin merkezinde bulunan ülkeler artık kamu borcu konusunda tehlike bölgesinin dışına çıkmış durumda
Örneğin, 1990`ların sonunda Asya krizinden etkilenen Endonezya`nın kamu borcunun GSYH`ye oranı yüzde 95 seviyelerindeydi. Şimdi ise bu ülkenin kamu borcunun GSYH`ye oranı yüzde 27`lere geriledi
Fransız bankası Credit Agricole ekonomisti Jean-Louis Martin`e göre ise özellikle 2003-2008 yılları arasında gelişmekte olan ülkeler borçlarını azaltırken, gelişmiş ülkelerin borçları özellikle son 3 yılda hızla yükseldi
-Gelişmekte olan ekonomilerin iyi olma nedenleri- Bugün gelişmekte olan ekonomilerin daha iyi durumda olmasının iki temel nedeni bulunuyor. Söz konusu ülkeler, 1990-2000 döneminde Dünya Bankası ve IMF danışmanlığında mali disiplinlerini iyileştirirken, gelişmiş ülkelere oranla daha yüksek ekonomik büyüme elde ettiler. Bu da gelişmekte olan ülkelerin borçlarını azaltmasını sağladı. Örneğin Peru son 10 yılda ortalama yüzde 5,5 oranında büyüdü
Dünya Bankası ve IMF, 29 borçlu ülkenin borcunu silerken, 1994 ve 2009 yılları arasında bundan daha çok Afrika ülkeleri yararlandı
Dünyada bu gelişmeler kaydedilirken, Batılı ülkeler çok yüksek büyüme oranları yakalayamadı, bazıları mali disiplini bile sağlayamadı
ABD`li ekonomistler Carmen Reinhart ve Kenneth Rogoff`a göre, gelişmiş ülkelerin çoğu zaten kötü durumda olan kamu maliyesiyle birlikte krize girdi. Bunun sonucunda borç sorunu olan ülkelerin krizin başından bu yana kamu borçlarının GSYH`ye oranı yüzde 134`lere çıktı
Reinhart ve Rogoff, son 20 yılı kapsayan çalışmalarında, zor durumdaki Batılı ülkelerin borçlarını azaltmaları için önlerinde en az 2017`ye kadar acılı bir dönem olduğunu belirtti
Dünyanın en büyük ekonomisi ABD`nin kamu borcunun GSYH`ye oranı 2000 yılında yüzde 55 iken 2011`de yüzde 100`e ulaşırken, üçüncü büyük ekonomisi Japonya`nın ise 2000`de yüzde 142 olan kamu borcunun GSYH`ye oranının bu yıl sonunda yüzde 233`e ulaşacağı tahmin ediliyor
Uluslararası Para Fonu (IMF), Fransa Merkez Bankası, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Eurostat verilerine göre, mevcut krizin odağındaki Avro Bölgesi`ne üye bazı ülkelerin 2000-2011 döneminde kamu borcunun GSYH`ye oranındaki değişim ise şöyle: 2000 2011 (yüzde)(yüzde) -------------- Yunanistan 103 166 İtalya109 121 Portekiz 48 106 İrlanda37 109 İspanya59 67 Fransa 57 87 Almanya60 83 Avusturya 66 72 Hollanda 54 66 (LAL-ŞYM-FZL)
Kaynak: AA
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody`s`in çalışmasına göre, gelişmekte olan ülkeler, 1991-2001 döneminde kamu borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranında ilk sıralarda yer alırken, Batılı ülkeler bu sıralamanın altında bulunuyordu. Ancak son 3 yılda borçları hızla artan Batılı ülkelerin bu sorunu aşmalarının en az 7 yıl sürebileceği belirtiliyor
1992`de gelişmekte olan ülkelerin kamu borçları oldukça yüksekken, Batılı ülkeler gelişmekte olan ülkelere Dünya Bankası ve IMF aracılığıyla borçlarını iyi yönetmeyi öğretmeye çalışıyordu
Bugün ise rüzgar tersine dönmüş görünüyor. Zira, Çin ve Brezilya başta olmak üzere gelişmekte olan ülkeler Batılılara kamu borç sorunu nedeniyle ciddi eleştiriler yöneltiyor
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody`s`in çalışmasına göre, Batılı ülkelerin kamu borcu yüzde 70, gelişmekte olan ülkelerin borcu ise yüzde 45. Bu da, batılı ülkelerin kamu borcunun gelişmekte olan ülkelerinkinden yaklaşık üçte iki oranında fazla olduğunu gösteriyor
Ekonomist Daniel Cohen ve Cecile Valadier`in kısa süre önce yaptığı araştırmaya göre, Meksika`nın 1994`te, Rusya`nın 1998`de, Brezilya ve Arjantin`in 2000`lerin başında olduğu gibi önceki krizlerin merkezinde bulunan ülkeler artık kamu borcu konusunda tehlike bölgesinin dışına çıkmış durumda
Örneğin, 1990`ların sonunda Asya krizinden etkilenen Endonezya`nın kamu borcunun GSYH`ye oranı yüzde 95 seviyelerindeydi. Şimdi ise bu ülkenin kamu borcunun GSYH`ye oranı yüzde 27`lere geriledi
Fransız bankası Credit Agricole ekonomisti Jean-Louis Martin`e göre ise özellikle 2003-2008 yılları arasında gelişmekte olan ülkeler borçlarını azaltırken, gelişmiş ülkelerin borçları özellikle son 3 yılda hızla yükseldi
-Gelişmekte olan ekonomilerin iyi olma nedenleri- Bugün gelişmekte olan ekonomilerin daha iyi durumda olmasının iki temel nedeni bulunuyor. Söz konusu ülkeler, 1990-2000 döneminde Dünya Bankası ve IMF danışmanlığında mali disiplinlerini iyileştirirken, gelişmiş ülkelere oranla daha yüksek ekonomik büyüme elde ettiler. Bu da gelişmekte olan ülkelerin borçlarını azaltmasını sağladı. Örneğin Peru son 10 yılda ortalama yüzde 5,5 oranında büyüdü
Dünya Bankası ve IMF, 29 borçlu ülkenin borcunu silerken, 1994 ve 2009 yılları arasında bundan daha çok Afrika ülkeleri yararlandı
Dünyada bu gelişmeler kaydedilirken, Batılı ülkeler çok yüksek büyüme oranları yakalayamadı, bazıları mali disiplini bile sağlayamadı
ABD`li ekonomistler Carmen Reinhart ve Kenneth Rogoff`a göre, gelişmiş ülkelerin çoğu zaten kötü durumda olan kamu maliyesiyle birlikte krize girdi. Bunun sonucunda borç sorunu olan ülkelerin krizin başından bu yana kamu borçlarının GSYH`ye oranı yüzde 134`lere çıktı
Reinhart ve Rogoff, son 20 yılı kapsayan çalışmalarında, zor durumdaki Batılı ülkelerin borçlarını azaltmaları için önlerinde en az 2017`ye kadar acılı bir dönem olduğunu belirtti
Dünyanın en büyük ekonomisi ABD`nin kamu borcunun GSYH`ye oranı 2000 yılında yüzde 55 iken 2011`de yüzde 100`e ulaşırken, üçüncü büyük ekonomisi Japonya`nın ise 2000`de yüzde 142 olan kamu borcunun GSYH`ye oranının bu yıl sonunda yüzde 233`e ulaşacağı tahmin ediliyor
Uluslararası Para Fonu (IMF), Fransa Merkez Bankası, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Eurostat verilerine göre, mevcut krizin odağındaki Avro Bölgesi`ne üye bazı ülkelerin 2000-2011 döneminde kamu borcunun GSYH`ye oranındaki değişim ise şöyle: 2000 2011 (yüzde)(yüzde) -------------- Yunanistan 103 166 İtalya109 121 Portekiz 48 106 İrlanda37 109 İspanya59 67 Fransa 57 87 Almanya60 83 Avusturya 66 72 Hollanda 54 66 (LAL-ŞYM-FZL)
