Koah Hastalığı

Sakarya İl Sağlık Müdürü Hasan Bektaş Türkiye`de KOAH hastalığının 3.

ölüm nedeni olduğunu ve her yıl 26 bin vatandaşımızın bu hastalıktan öldüğünün tahmin edildiğini bildirirken buna karşın her 10 hastadan 9`unun bu hastalığa sahip olduğunun farkında olmadığının altını çizdi.Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, ya da kısaltılmış ismiyle KOAH, hava yollarında daralmaya ve akciğer dokusunda hasara neden olan, zaman içinde kötüleşen, ilerleyici bir akciğer hastalığı. KOAH tüm dünyada 4. ölüm nedeni olan, her yıl 2,7 milyon kişinin ölümüne yol açan ve yaygınlığı giderek artmakta olan kronik hava yolu hastalığı olarak tanımlanıyor. Ülkemizde de 5 milyon kişinin bu hastalıktan etkilendiği, hastalığın 3. ölüm nedeni olduğu ve her yıl 26 bin vatandaşımızın bu hastalıktan öldüğü tahmin ediliyor. Buna karşın her 10 hastadan 9`u bu hastalığa sahip olduğunun farkında değil.Hastalığa yol açan en büyük nedenin sigara içimi olduğunu anlatan Bektaş, “Buna ek olarak, tozlu-dumanlı işyerlerinde çalışma, ısıtma ve yemek pişirmek amacıyla odun sobaları ve tezeğin kullanıldığı iyi havalandırılmamış evlerde yaşamak da KOAH gelişimine yol açabilmektedir. Sigara tiryakilerinin potansiyel KOAH adayı olduğu unutulmamalıdır. Sigara içmeye başlayan hatta uzun yıllar sigara içen kişilerde belirti vermeden ilerleyen KOAH, ileri yaşlarda fark edildiğinde tedavi için geç kalınmış olur” dedi.Dünya KOAH Günü`nün amacının `Tüm dünyada KOAH bilincini artırmak ve KOAH riski taşıyan kişilerin kendilerinde KOAH olup olmadığını anlamaları için bir sağlık kuruluşuna başvurmalarını sağlamak` olduğunu açıklayan Bektaş, “KOAH milyonlarca insanın hem nefesini hem de hayatını daraltmaktadır. Hastalık tüm dünya ülkelerinde artmaktadır. Hastalık genellikle 40 yaş üstü yetişkinlerde görülmektedir. KOAH`ın en önemli semptomları, uzun süreli öksürük, balgam çıkarma, göğüste tıkanma, hırıltılı solunum ve morarma gibi yakınmalardır. Çağımızın en önemli hastalıklarından birisi olan ve tedavisi çok pahalı olan KOAH aniden başlayabilen, artan bir seyir izleyerek ölümlere yol açabilen, yıllar içinde kişide kalıcı işgücü kaybına yol açarak kişiyi başkalarına bağımlı yaşamaya mecbur bırakabilen bir hastalıktır. Risk taşıyan kişilerin, geç kalmadan bir sağlık kuruluşuna başvurmaları ve hastalığa neden olan etkenlerden uzak durmaları, sağlıklı bir yaşam sürmek için son derece önemlidir” diye konuştu.
Kaynak: İHA