Lazerle Damarları Açılan Hasta Sağlığına Kavuştu

Göğüs ağrısı şikayetiyle Denizli Devlet Hastanesi`ne başvuran 57 yaşındaki Hüseyin Sert`in yapılan tetkiklerinde üç damarında ciddi darlıklar olduğu tespit edildi. İki damarına ilk anjio seansında müdahale edilerek stent koyulan hastanın ağrılarının devam etmesi üzerine dar kalan damarına Denizli`de ilk kez uygulanan damar içi lazer uygulaması yapılarak, tıkalı olan damar açıldı. Operasyonu gerçekleştiren Denizli Devlet Hastanesi Kardiyoloji Servisi`nden Uz. Dr. Selim Ünal, yapılan tetkiklerde kalp krizibulguları saptanan hastayı acil olarak anjiografi ünitesine aldıklarını belirterek, "Yaptığımız tetkikinde her üç damarında da ciddi darlıklar olduğunu saptadık. İki damarına ilk anjio seansında müdahale ederek, stent koyarak açtık. Daha sonraki izlemlerimizde hastanın ağrılarının devam etmesi nedeni ile bir cerrahi tedavinin uygun olup olmayacağını konseyde değerlendirdik. Sonra hastaya tek damarında kalan darlık nedeniyle yeni bir uygulama olan kısaca OCT denilen Optik Koherens Tomografi, yani kırmızılazer ışınlarının kullanılması işlemini uyguladık. Bu ışınların özel kateterler ile damar içine verilmesi ve damardan yansıyan lazer ışınlarının özel bir cihazla analiz edilmesi olan bu tedavi ile damar içi lazer uygulaması yapmaya karar verdik. Yaptığımız lazer işlemi ile tıkalı olan damarını açıp, ardından balon yapmak sureti ile hastamızı tekrar eski sağlığına kavuşturmuş olduk" dedi

Hastanın ağrısının tekrarlamadığını, EKG bulgularının ve kan tahlillerinin gayet iyi olduğunu ifade eden Dr. Ünal, yapılan uygulamanın kardiyolojide oldukça yeni bir uygulama olduğunu, ilk uygulamaların 2009 yılında ABD`de başladığını ve daha sonra giderek yaygınlaştığını ifade etti. Damar içi lazer uygulamasının Türkiye`de birkaç merkezde yapılmakta olduğunu, özellikle hastaların anestezi ihtiyacı duymaması, kısa sürede ayağa kalkması ve hastaları bypass ameliyatından kurtarması nedeni ile çok faydalıbir tetkik olarak kardiyolojide yerini aldığını vurguladı. Kalp krizi geçiren hastaların yaklaşık yarısının daha hastaneye ulaşmadan hayatını kaybetmesinin en büyük nedeninin koroner arter hastalığının çoğu insanda önceden uyarıcı bir semptom vermemesi olduğunu belirten Dr. Ünal, "Çoğu hastada kalp krizine neden olan durum kalp damarları içindeki hassas plak dediğimiz küçük darlıkların yırtılmasıdır. Mevcut CT, MR ve anjiografi yöntemleri, kalp krizine neden olan küçük plakları belirlemede yetersiz kalabilmektedir. OCT yöntemi ise, yüksek çözünürlüğü sayesindehassas plağın erken teşhisini sağlayan en gelişmiş yöntemdir. OCT yöntemi ile kalp krizine yol açan koroner arter hastalığı büyük ölçüde önlenebilecektir. Özellikle damarlarında darlık olan hastalarda eğer şiddetli göğüs ağrıları uygulanan tedavilere rağmen devam ediyorsa, hastanın kullandığı ilaçlara rağmen ağrıları kontrol altına alınamıyor ise uygulanacak bu lazer tedavisi ile hastaların günlük yaşamlarını ağrısız bir şekilde devam ettirmeleri mümkün olacaktır" diye konuştu. Yeniden sağlığına kavuşan Hüseyin Sert ise, daha önce bel ağrılarının olduğunu, daha sonra kalbinde sorunlar çıktığını belirterek, yapılan tedavi ile şikayetlerinden kurtulduğunu söyledi.