Almanya’da Rekor Başvurular Üniversitelerin Kapasitesini Zorluyor

Alman üniversitelerinde bu hafta yaklaşık 500 bin yeni gencin yüksek öğrenime başlayacağı bildirildi.

Üniversitelere olan aşırı talebin, hem öğrenciler hem de üniversiteler üzerindeki baskıyı artıracağına dikkat çekildi.

Almanya’da üniversiteye giriş hakkının genişletilmesi, bazı eyaletlerde Gymnasium süresinin kısaltılması ve zorunlu askerlik uygulamasına son verilmesi ile üniversiteler bilgi meraklısı öğrencilerle doldu taştı. Federal İstatistik Dairesi, 2010/11 kış sömestrinde 2 milyon 217 bin öğrenci kayda geçerken, bu hafta başlayacak 2011/12 kış sömestrinde ise yeni bir rekor kırılması bekleniyor.

Ülke genelinde yaklaşık 500 bin öğrencinin üniversiteye bu dönem adım atacağı bildirildi. Sadece Bavyera eyaletinde 71 binden fazla öğrencinin, ilk defa üniversite sıralarında oturacağı haber verildi. Bazı öğrencilerin 20, hatta 30 üniversiteye başvuru yaptıkları, zira üniversitelerin bazı bölümler için hangi öğrencileri alacaklarına kendileri karar verdikleri hatırlatıldı.

Buna rağmen bazı öğrencilerin, bir bölüme yerleştirilip yerleştirilmediklerini dahi bilmedikleri, zira boş kalan yerlerin doldurulması için açıkta kalan öğrencilere hala kabul mektupları gönderiliyor. Ancak aşırı talebin, eğitim sistemini baskı altına aldığı, zaten kapasite sınırını zorlayan üniversitelerin daha da fazla zorlanacağı dile getirildi.

Konuyu bu haftaki sayısına taşıyan Spiegel dergisi, Almanya’nın en kaliteli üniversitelerinden biri olan Ludwig-Maximilians-Üniversitesi’nde (LMU) eğitim gören öğrencilerin yaşadığı sıkıntıya parmak bastı: 49 bin öğrencisi bulunan LMU’nun bir çok başvuruyu geri çevirdiği, buna rağmen kendine bir yer bulan öğrencilerin ise yine aşırı talepten dolayı istedikleri derslere katılamadıkları belirtiliyor.
Öğrencilerin karşılaştıkları bir diğer sorun ise, uygun fiyata kalabilecekleri bir ev bulmak. Özellikle öğrenci kenti olarak bilinen şehirlerde, kiraların oldukça yüksek olduğu ve bu durumdan öğrencilerin şikayetçi oldukları kaydedildi. Yüksek kira fiyatları nedeniyle öğrencilerin ya çalışmak zorunda kaldıkları ya da ailesinin yanından üniversiteye her gün yolculuk yaptıkları gelen haberler arasında.
Bachelor ve Master sisteminin de öğrencileri baskı altına aldığı, zira öğrencilerin dersler başladıktan kısa süre sonra sınav yapmak zorunda kaldıklarına parmak basıldı. Bunun yanında eski tip sistem olan Magister ve Diplom öğrencileri ise, bu sistemin yavaş yavaş kalkmasından dolayı bir an önce derslerini bitirme zorunluluğu ile karşı karşıya kalıyor.
Yapılan bazı araştırmalara göre öğrencilerin yüzde 40’ı, sınav baskısı, aşırı ders ve yaklaşan sınav günleri nedeniyle kendini iyi hissetmiyor. Bazı uzmanlar, öğrenciler üzerindeki baskının azaltılmasını ve 6 sömestr süren Bachelor bölümlerinin sekiz sömestre çıkarılmasını talep ediyor.
Bunun dışında üniversite eğitiminin ardından iyi bir iş bulmak isteyen öğrencilerin, sadece iyi not almaya çalışmadıkları, aynı zamanda boş zamanlarında meslek deneyimi kazanmak için stajyerlik yaptıkları dile getirildi. Tüm bu gelişmelere rağmen bazı yetkililer ise, vergilerle finanse edilen yükseköğrenim için devletin bir öğrenciye belirli bir zaman hak tanıması gerektiğini ve öğrencilerin bu zamanı aşmaması gerektiğini savunuyor.