Ab Bakanlığı Desteğiyle Gıdalar Artık Daha Güvenli

AB gıda güvenliği standartlarının uygulanmasını kolaylaştırmak için harekete geçen AB Bakanlığı sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle doğrudan üreticilerle birlikte çalışıyor.



Gıda güvenliği konusunda yapılan yasal düzenlemelerin kağıt üstünde kalmaması ve Türk toplumunun güvenli gıda sisteminden en yüksek faydayı sağlayabilmesi Türkiye`nin önemli öncelikleri arasında yer alıyor. Bu amaçla, AB Bakanlığı, Ekim 2010‘da ikinci ayağı başlayan “Türkiye-AB Sivil Toplum Diyaloğu” programı kapsamında tarım-balıkçılık alanında faaliyet gösteren projelere 2 milyon 830 bin Euro ile destek veriyor. Avrupa Birliği tarafından finanse edilen programda, tarım ve balıkçılıkla ilgili birçok öncelik yer alıyor. Bu önceliklerden bazıları da gıda zincirinin takip ve değerlendirmesiyle ilgili sistemlerinin kurulması ile gıda güvenliğinin sağlanması konusunda AB ülkelerinde kullanılan en iyi uygulamaların hayata geçirilmesini kapsıyor.


BAKAN BAĞIŞ: GIDA GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI SOFRALARIMIZI DA KORUYOR ÇİFTÇİMİZİ DE
Dünya Gıda Günü çerçevesinde açıklama yapan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye’deki gıda güvenliğiyle ilgili yeni uygulamaların hem üretici hem de tüketici açısından getireceği faydalara dikkat çekti. Bakan Bağış, “AB ile uyumlaşma sürecinde gıda güvenliğiyle ilgili denetim ve yaptırımlar daha da sıkılaştırılacak. Bu yaptırımlar, bir yandan tüketicinin daha sağlıklı, kaliteli ve güvenilir ürün ve hizmet almasını sağlarken, bir yandan da üreticinin rekabet gücünü artırmasına destek olacak. Üreticilerimizin bu yeni döneme mümkün olduğunca hazırlıklı girmesi, kendilerine AB içinde ve dışında ticaret kolaylığı da getirecektir. Kısaca, yeni gıda güvenliği uygulamaları sofralarımızı da koruyacak, çiftçimizi de.” dedi.


AB standartlarına uygun yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesinde üreticilere öncülük eden ve destek veren Sivil Toplum Kuruluşularının gösterdikleri çabayı takdir ettiğini söyleyen Bakan Bağış, “AB Bakanlığı olarak Sivil Toplum Kuruluşlarının AB ile entegrasyon sürecinde oynadıkları önemli rolün farkındayız ve gelecekte de STK’ların bu yöndeki çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.


Bakan Bağış, “12 Ekim tarihinde duyurulan 2011 yılı İlerleme Raporunda da 12. Fasıl olan Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı başlığında AB müktesebatının benimsenmesi ve uygulanması açısından ilerleme kaydedildiğinin Avrupa Komisyonu tarafından da ifade edildiğini” söyledi.



23 Pilot Projeyle Binlerce Üreticiye AB standartları Öğretiliyor

Programın tarım-balıkçılık alt başlığı kapsamında finanse edilen 23 hibe projesinden çoğunda, et ve süt ürünlerinden şeker ve una, birçok farklı gıda grubunun üretiminde AB standartlarının yakalanması ve uluslararası ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi sertifikasının alınması için çeşitli faaliyetler yer alıyor.


Türk gıda üreticileri, üretim sistemlerini en kolay şekilde AB standartlarıyla nasıl uyumlu hale getireceklerini ve sağlayacakları somut kazanımları AB’deki meslektaşlarıyla birlikte çalışarak öğreniyor. AB Bakanlığı tarafından yürütülen program bir yandan da AB katılım sürecinin sadece Türkiye ve AB üye devletleri düzeyinde sürdürülen bir süreç olmadığını, sivil toplumun da AB yolunda önemli bir rolü olduğunu gösteriyor. Örneğin, Eskişehir Sanayi Odasının İspanya’dan Eğitim ve Sosyal Araştırma Enstitüsü ile birlikte yürttüğü 114 bin avroluk hibe projesi, il genelindeki gıda üreticilerinin kapasitelerini güçlendirerek 600’ü aşkın gıda üreticisine yeni pazarlama kapıları açıyor. Alanya Muz Üreticileri Birliği, Kanarya Adalarındaki meslektaşlarıyla birlikte Alanya ve Anamur bölgelerindeki çiftçilere ürün kalitelerini artırmaları, iç ve dış pazarlarda daha fazla yer almaları için eğitimler ve danışmanlık hizmetleri sağlıyor. 113 bin avroluk bütçeye sahip olan proje sayesinde muz talebinin yarısından fazlasını ithal muzlardan karşılayan Türkiye’de yerel üreticilerin iç piyasada daha etkin olmasının da yolu açılacak. Bakanlığın yürüttüğü program kapsamında öne çıkan hibe projelerinden bir diğeri de Simav Ticaret ve Sanayi Odası ile İtalyan ortakları tarafından uygulanan “Meyve Yetiştiriciliğinde ve Seralarda Sertifikalı Tarım” projesi. Uygulanacak pilot proje sayesinde Simav’daki 2000’i aşkın çiftçi sertifikalı tarımın önemi ve prosedürleri hakkında yakından öğrenecek ve ürünlerinin pazarlama gücünü artırma imkanı sağlayacak.

Sivil Toplum Kuruluşları Özel Sektör - Kamu İşbirliğine Destek Veriyor

AB Bakanlığı tarafından yürütülen Program kapsamında hibe verilen projelerin tamamı sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülüyor. AB Bakanlığı bu programla, bir yandan AB standartlarını takip etmedikleri için AB pazarlarında çok az yer bulan Türk gıda üreticilerinin rekabet edebilirliğini artırmasına destek olurken, diğer yandan da sivil toplum kuruluşlarının AB ile entegrasyon sürecinde oynadığı önemli rolü desteklemeye devam ediyor. Bu durum kamu-özel sektör–sivil toplum ayrımı yapmaksızın, program çalışmalarına dahil olan tüm taraflar için kazanç sağlarken, tüketicilerin de daha yüksek standartlarda üretilmiş gıdalara erişimini kolaylaştırıyor.


Türkiye-AB Sivil Toplum Diyaloğu çerçevesinde “Hayvancılıkta Gerçek Fiyat Projesi” konulu bir proje yürüten Sakarya Ticaret Borsası da Dünya Gıda Günü kutlamaları kapsamında bir etkinlik düzenliyor. 17 Ekim 2011 Pazartesi günü saat 14:00 – 17:00 arasında Sakarya Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenecek olan etkinliğe, il genelinde çok sayıda yetkilinin katılması bekleniyor.