Sayıştay Başkanı Akyel: Yolsuzluk Ulusal ve Yabancı Sermaye Yatırımını Engeller

Sayıştay Başkanı Akyel: Yolsuzluk Ulusal ve Yabancı Sermaye Yatırımını Engeller

DPÜ 2011 - 2012 akademik yılı açılış törenindeki konuşmalarının ardından "Yolsuzluk ve Yolsuzluk ile Mücadele" konulu ilk dersi veren Sayıştay Başkanı Recai Akyel, yoksulluğun herkesi ilgilendireceğini, yolsuzlukların ise kirli hava, pis bir koku gibi o ortamdaki herkesi etkilediğini ifade etti. Sayıştay Başkanı Recai Akyel, yolsuzlukla mücadelenin gizliliğin ortadan kaldırılmasının en önemli unsuru olduğu belirterek şöyle konuştu: "Yoksulluk her kişiyi ilgilendirir. Yolsuzluk kirli hava, pis koku gibi o ortamdaki herkesi etkilemektedir. Bundan dolayı da herkesin yolsuzlukla ilgili ve bilgili olması gerekir. Yolsuzluğu genelde kamusal alanda düşünüyoruz, 'yolsuzluk kamuda olur' diyoruz. Yolsuzluk özel sektörde de olur. Maddi bir çıkar olarak düşünüyoruz. Yolsuzluk sadece maddi anlamda olmaz, boş bir şöhret, hava atmak için de olabilir. Yolsuzluğun bulunduğu alanlar toplumsal yaşamın her alanında yolsuzluk olabilir. Yolsuzluğun olmadığı hiçbir alan yoktur. Nerede insan varsa orada yolsuzluk olabilir. Gizli kamera dışında yolsuzluğa şahit olmuyoruz. Yolsuzluğun alenen bir topluluğun karşısında yapıldığını şahit olmuyoruz. Yolsuzluğun asıl kaynağı gizli olmasıdır. Yetkili kişi bir değil, birden fazla olursa yolsuzluğun oranı azalır. Bir kamu gücünü kullanan kişi, imza atarak yetkisini kullanır. kural dışı kullanılıp kullanılmadığı, denetimlerle anlaşılır. Kamu gücü kullanan her kişi gizlilik ortamında bu işi yapmayacak. Bir kişiye yetki veriyorsunuz, hiçbir kural koymuyorsunuz, denetim yok, o kişi o işi yapıyor. Yolsuzlukla mücadelede gizliliğin kaldırılmasını çok önemsiyoruz."
Yolsuzluğu önlemenin iki yolu bulunduğunu kaydeden Akyel, bunları şöyle açıkladı: "Birincisi şeffaflık. Ne yapıyorsak şeffaf olması ve hesap verilebilirliğin olması lazım. İkincisi de kamu gücünü kullanan yetkilinin yaptıklarının denetlenmesi gerekir. Yetki var ama hesap verme zorunluluğu, şeffaflık, denetim yoksa böyle bir kurumda kesinlikle yolsuzluk riski vardır. Ancak bunun oranı, ne kadar nasıl olabileceği ayrı bir konudur. Yolsuzluğu kaldırmak ya da azaltmak istiyorsak, takdir yetkisini, yetki kullanım gücünü kısıtlıyoruz, hesap verme zorunluluğu getiriyoruz ve şeffaf bir ortam oluşturuyoruz. Böylece yolsuzluk ortamını kurutmuş oluyoruz."

YOLSUZLUK HER ALANDA GÖRÜLEBİLİR
Sayıştay Başkanı Recai Akyel, kamu harcamaları arttıkça yolsuzluk riskinin de artacağının altını çizerek yolsuzluğun her alanda görülebileceğini dikkat çekti. Akyel, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Yolsuzluk her alanda görülebilir. Ekonomiye nasıl bir etkisi var. kamu harcamaları arttıkça yolsuzluk riski de artar. Yolsuzluk ulusal ya da yabancı sermaye yatırımını engeller. Yatırımcı rüşvet verme riski varsa, insanlara para yatırmadan bir şeyler alma imkanı yoksa yatırımcı saydığım rakamlar üzerinden ilgililere dağıtacağı rüşveti hesap eder. Yolsuzluğun olduğu ülkelerde her zaman işletmeciler, müteşebbisler, işletme kurup işletecekleri zaman görünen resmi harcamaların yanı sıra yolsuzluktan dolayı dağıtacakları, promosyonu, rüşveti, avantayı hesaplar, rakam fazla çıkıyorsa o yatırımı yapmazlar. Yolsuzluk büyümeyi geciktirir, kamu yatırımlarını verimsizleştirir. Kamu çok teknik olarak hesaplıyor, ihalesini yapıyor, müteahhite veriyor. Yolsuzluk varsa müteahhit hediyesini veriyor, bakıyorsunuz ki deprem olduğu zaman ilk önce yıkılan binalar kamu binaları oluyor. Resmi olmayan harcamaları fazlaysa onu bir yerlerden çıkarmak zorunda onu da işi kalitesizleştirerek çıkaracak. İşin sonunda yolsuzluk, yoksulluğa yol açıyor. Gelir dağılımını bozuyor ve vatandaşlarda ileriye dönük ümitsizliğe oluyor. İnsanların geleceğine yönelik ümitlerinin olmaması bir toplumun en büyük zaafıdır."