Davutoğlu'ndan İnsan Hakları Raporuna 'hayır' oyu veren ABD'ye: Sükut-u hayal içindeyim
Cenevre'de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin hazırladığı raporu kabul etmesinin ardından Ahmet Davutoğlu, "Her şeyden önce insan Hakaları
Raporun onaylanması için katkı veren ülkelere teşekkür eden Bakan, "Bu ülkelere sadece dost oldukları Türkiye'ye oy vermiş olmadılar aynı zamanda da insan haklarına, uluslararası hukuka saygıya da onay vermiş oldular ve insan haklarına duyarlı olduklarını göstermiş oldular." diye konuştu. Raporun oylanmasında 'hayır' oyu kullanan Amerika için ise Davutoğlu, "Derin bir sükût-u hayal yaşadığımızı da ifade etmek istiyorum. Çünkü uluslararası sularda sivil bir gemiye, sivil bir gruba yapılan saldırı ve ortada 9 kişinin cenazesi var. Yaralılar var, insan hakları ihlalleri var. Biz burada dost ve müttefik ülkelerin de insan hakları konusunda gösterdikleri duyarlılıkları da burada göstermelerini beklerdik." şeklinde konuştu.
AB ülkelerinin raporun oylanmasında çekimser kalmasını eleştiren Bakan Davutoğlu, bunun AB'nin benimsediği tüm insan hakları ilkeleriyle çelişen bir tutum olduğunu ifade etti. "Eğer biz insan hakları konusunda, eğer biz uluslara arası hukuk konusunda çekimser kalınacaksa, Avrupa ülkelerinin ortak bir tutumla takındıkları bu tavrı Avrupa ilkelerine ne kadar uyup uymadıklarını gözden geçirmeleri gerekir. Avrupa İnsan Hakları ilkelerinin ayakta tutulması lazım" dedi.
Her alanda ortak çalıştıkları dost ve müttefik ülke Amerika'nın tasarıya olumsuz oy vermesini sükût-u hayal ile karşıladıklarını yineleyen Davutoğlu, "Biz müttefik ülkelerden bu meseleyi hem insan hakları ihlali hem de bir dayanışma konusu olarak görmelerini bekleriz, isteriz." diye konuştu.
Amerika'nın İnsan Hakları Konseyi'nin onayladığı raporu gözardı etmekle suçlayan Bakan Davutoğlu, "Her iki komisyonda çalışır. Burada bir insan hakları ihlali olduğu için burası onların görev alanıdır bu. Biz bu konuda dost ve müttefik olan ülkelerin daha duyarlı olmalarını bekliyoruz. Ümit ederiz ki önümüzdeki dönemde bu duyarlılıklarını gösterirler. Bu yalnızca Türkiye'nin meselesi değil, insanlık ve vicdanının meselesidir." diye konuştu.