Bakan Çağlayan: ''merkez Bankası'nın Zorunlu Karşılıkları 1 Puan Artırması Kararı Önemli''
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıkları 1 puan artırması kararının önemli olduğunu belirterek, ''Her ne kadar Merkez Bankası bağımsız olsa da ve ben bir hükümet üyesi olsam da bunun belki biraz daha artırılmasının faydalı olacağı kanaatimi ifade ediyorum'' dedi
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıkları 1 puan artırması kararının önemli olduğunu belirterek, ''Her ne kadar Merkez Bankası bağımsız olsa da ve ben bir hükümet üyesi olsam da bunun belki biraz daha artırılmasının faydalı olacağı kanaatimi ifade ediyorum'' dedi.
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu 2. toplantısında, Merkez Bankası'nın bugün açıkladığı zorunlu karşılık oranlarını değerlendirdi. Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıkları 1 puan artırması kararının önemli olduğunu bildiren Çağlayan, ''Her ne kadar Merkez Bankası bağımsız olsa da ve ben bir hükümet üyesi olsam da bunun belki biraz daha artırılmasının faydalı olacağı kanaatimi ifade ediyorum'' şeklinde konuştu.
Bu noktada doların gelmiş olduğu seviyenin malum ve ortada olduğunu belirten Çağlayan, ''Bunları proaktif bir şekilde yapmak bence son derece önemli. Yani testi kırılmadan tedbir almak bana göre daha doğru bir yöntem'' diye konuştu.
Bakan Çağlayan, Euro-dolar paritesi, TL'nin aşırı değerlenmesi, Avrupa pazarlarındaki daralmanın ihracat üzerinde olumsuz etki oluşturduğunu kaydederek, ''Ama Orta Vadeli Program'da koyduğumuz hedefin yakalanması konusunda şu anda bir sıkıntı görünmüyor'' dedi.
Bakan Çağlayan, ihracatın üretim odaklı bir yapıya kavuşturulması ve Türkiye'nin ihracatla büyümesi noktasında önemli bir çalışma başlattıklarını belirterek, bu çalışmanın bir diğer bacağının da Girdi Tedarik Stratejisi'nin oluşturduğunu ifade etti. Bakan Çağlayan, toplantıda özellikle ihracatın ithalatı karşılama oranındaki gelişmelerin, Türkiye'nin giderek daha fazla ara malı ithalatına yönelmesi gibi konuların sektörler bazında ele alınacağını anlattı. Çağlayan, Girdi Tedarik Stratejisi çalışmaları
konusunda demir-çelik sektörüyle çalışmaya başlayacaklarını belirterek, ''Tek tek ilgileneceğimiz diğer sektörlerle beraber hem ithalatta dışa bağımlılığı, hem de kendi kaynaklarımızı nasıl değerlendireceğimizi ve ihracat modelimizin nasıl belirleneceğini ele alacağız'' ifadelerini kullandı.
Mümkün olduğunca kendi kaynağının kullanılması, atıl kaynakların kullanılması, ihracatın sürdürülebilir bir noktaya erişmesini sağlamanın önemine dikkat çeken Çağlayan, Girdi Tedarik Stratejisi'nin, ilk defa Türkiye'nin yapmış olduğu bir çalışma olmadığını, Çin, AB, Japonya ve ABD'nin de bu konuda önemli çalışmaları bulunduğunu anlattı.
OECD Raporu'na da değinen ve OECD'ye teşekkür eden Çağlayan, raporda ekonomik krizden çıkışta ve büyümede güçlü ihracat artışı ve özel tüketim artışlarının etkili olduğunun, Türk ihracatçılarının bozulan ihraç piyasalarındaki duruma karşı olarak büyük ölçüde esneklik ve yeniliklere karşı koyduğunun, AB pazarındaki daralmaya karşı Asya, Rusya, Kuzey Afrika ve Ortadoğu pazarlarına yönelerek pazar çeşitlendirmesinde bulunduğunun, pazar çeşitlendirmesi yaparken ürünlerinin kalitelerini ve teslimat
sürelerinin de geliştirdiğinin belirtildiğini söyledi.
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu 2. toplantısında, Merkez Bankası'nın bugün açıkladığı zorunlu karşılık oranlarını değerlendirdi. Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıkları 1 puan artırması kararının önemli olduğunu bildiren Çağlayan, ''Her ne kadar Merkez Bankası bağımsız olsa da ve ben bir hükümet üyesi olsam da bunun belki biraz daha artırılmasının faydalı olacağı kanaatimi ifade ediyorum'' şeklinde konuştu.
Bu noktada doların gelmiş olduğu seviyenin malum ve ortada olduğunu belirten Çağlayan, ''Bunları proaktif bir şekilde yapmak bence son derece önemli. Yani testi kırılmadan tedbir almak bana göre daha doğru bir yöntem'' diye konuştu.
Bakan Çağlayan, Euro-dolar paritesi, TL'nin aşırı değerlenmesi, Avrupa pazarlarındaki daralmanın ihracat üzerinde olumsuz etki oluşturduğunu kaydederek, ''Ama Orta Vadeli Program'da koyduğumuz hedefin yakalanması konusunda şu anda bir sıkıntı görünmüyor'' dedi.
Bakan Çağlayan, ihracatın üretim odaklı bir yapıya kavuşturulması ve Türkiye'nin ihracatla büyümesi noktasında önemli bir çalışma başlattıklarını belirterek, bu çalışmanın bir diğer bacağının da Girdi Tedarik Stratejisi'nin oluşturduğunu ifade etti. Bakan Çağlayan, toplantıda özellikle ihracatın ithalatı karşılama oranındaki gelişmelerin, Türkiye'nin giderek daha fazla ara malı ithalatına yönelmesi gibi konuların sektörler bazında ele alınacağını anlattı. Çağlayan, Girdi Tedarik Stratejisi çalışmaları
konusunda demir-çelik sektörüyle çalışmaya başlayacaklarını belirterek, ''Tek tek ilgileneceğimiz diğer sektörlerle beraber hem ithalatta dışa bağımlılığı, hem de kendi kaynaklarımızı nasıl değerlendireceğimizi ve ihracat modelimizin nasıl belirleneceğini ele alacağız'' ifadelerini kullandı.
Mümkün olduğunca kendi kaynağının kullanılması, atıl kaynakların kullanılması, ihracatın sürdürülebilir bir noktaya erişmesini sağlamanın önemine dikkat çeken Çağlayan, Girdi Tedarik Stratejisi'nin, ilk defa Türkiye'nin yapmış olduğu bir çalışma olmadığını, Çin, AB, Japonya ve ABD'nin de bu konuda önemli çalışmaları bulunduğunu anlattı.
OECD Raporu'na da değinen ve OECD'ye teşekkür eden Çağlayan, raporda ekonomik krizden çıkışta ve büyümede güçlü ihracat artışı ve özel tüketim artışlarının etkili olduğunun, Türk ihracatçılarının bozulan ihraç piyasalarındaki duruma karşı olarak büyük ölçüde esneklik ve yeniliklere karşı koyduğunun, AB pazarındaki daralmaya karşı Asya, Rusya, Kuzey Afrika ve Ortadoğu pazarlarına yönelerek pazar çeşitlendirmesinde bulunduğunun, pazar çeşitlendirmesi yaparken ürünlerinin kalitelerini ve teslimat
sürelerinin de geliştirdiğinin belirtildiğini söyledi.
