Özal'a suikast iddiaları 22 yıl sonra yeniden gündeme geldi
Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal tarafından gazetelere yapılan açıklamalar üzerine İstanbul özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali harekete geçti. Karaali, ilk olarak Ahmet Özal'ı dinleyeceği ifade edildi.
Özal'ın bu açıklamaları 22 yıl önce gerçekleşen olayı yeniden gündeme taşıdı.
Bu sözler üzerine İstanbul özel yetkili Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. Gazetede yayınlanan röportajdaki iddiaları ihbar olarak kabul eden Savcı Karaali, önümüzdeki günlerde Ahmet Özal’ı ve esi MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu’nu ifadeye çağıracak.
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümünden sonra alınan saç örneğinin şu anda özel bir kasada olduğunu söyleyen oğlu Ahmet Özal, “Babamın zehirlenip zehirlenmediğini anlamak için saçını analiz ettiremedik. Çünkü analiz ancak FBI laboratuvarında yapılabiliyor. Bunu yaptırmaya aile olarak maddi manevi gücümüz yetmez. Meclis’te kurulacak bir komisyon aracılığıyla yaptırılabilir” dedi.
Tülay Şubatlı / HT GAZETE
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, babasına yönelik 22 yıl önceki suikastın arkasında, eski MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu’nun bulunduğunu iddia ederek gündem yarattı. Çarpıcı açıklamalarına devam eden Özal, babasının ölümünden sonra alınan saç örneğinin şu anda yurtdışında özel bir kasada olduğunu söyledi.
ZEHİR İDDİASI
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kardeşi Korkut Özal, “Kardeşimi Ergenekon öldürdü” iddiasını ortaya atarken, Ahmet Özal da babasının ölümündeki şüpheli noktalara dikkat çekti. Babası Turgut Özal’ın milyarda bir görülen şekilde ani kalp durması sonucu hayatını kaybettiğini belirten Özal, babasının ölümüyle ilgili şunları söyledi: “Ölümü bir tesadüftü diye düşünmüyorum. Babam kalp krizi geçirmedi, o gün spor da yapmadı. Sadece kalbi durdu ve öldü. Babama da by-pass yapan doktor ‘bunun sebebi çok şeylere bağlı olabilir, bir tanesi de zehirlenme’ dedi.”
OTOPSİ YAPILMADI
Babasının öldüğü gün Köşk’te doktor ve ambulans bulunmamasını da şüpheli bir durum olarak gören Ahmet Özal “Kanun gereği başbakan ve cumhurbaşkanları öldüğünde, zorunlu olarak otopsi yapılması gerekiyor. Ama babama otopsi yapılmadı. Suikast olayı iyi irdelenirse ölümüyle bağlantı kurulabilir” dedi.
Özal, babasının bir tutam saçını Amerika’ya gönderip analiz ettirmek istediklerini, ancak bunu gerçekleştiremediklerini anlattı. Özal, “Annem, babamın saçını analiz için yurtdışına göndermek istedi. Analizi ancak FBI laboratuvarında yapılabiliyormuş. Ancak komisyon kurulursa devletin gücü buna yeter. Bizim aile olarak maddi manevi gücümüz yetmez. Babamın saçları halen yurtdışında özel bir kasada. Bu analizi yaptırabilmiş değiliz. Eğer Meclis’te bir komisyon kurulursa, onun aracılığıyla bu analiz yaptırılabilir” diye konuştu.
UÇAK KAZASI
Özal, babasının ölümden döndüğü ve şüpheli bulduğu bir olayı da şu şekilde anlattı: “GAP uçağıyla İstanbul’dan Ankara’ya gidişte, kalkıştan hemen sonra uçağın ışıkları söndü, ardından motorlardan biri durdu, dumanlar çıkmaya başladı. Babam, ‘Herkes yerine otursun Allah’ın dediği olur’ diye bağırıyordu. Piste vurarak indik. Kapı açılamadı. Arkada kargo tarafından aşağıya atlayarak indi herkes. Kabloları tutan kelepçelerin aşınması nedeniyle kısa devre olmuş. İmalat hatası dendi. Böyle büyük firmanın basit hata yapacağına inanamıyorum. Enteresan şeyler bunlar.”
FEDERASYON İSTEMEDİ
Babasının önüne koyulan politikaları uygulamadığını belirten Ahmet Özal, Özal’ın başbakanlığının 3. gününde yaşadığı ilginç bir anıyı da şöyle anlattı: “Odasına girmek istedim, görevli beni engelledi. İçeride paşa olduğunu söyledi. Üst düzey rütbeli bir asker masasına ‘TC Kıbrıs Politikası’ ve ‘TC Kürt Politikası’ yazılı iki kırmızı dosya bırakmıştı. Paşa odasından çıkarken, babam şaşkınlık ifadesiyle oturuyordu. Asker getiriyor, Başbakan’ın önüne koyuyor, ‘Politikanız budur’ diyor. Türkiye oralardan buralara geldi. O politikaların hiçbirini uygulamadı babam. Bu nedenle problem yaşadı.” “Babam hiçbir zaman Öcalan’a mesaj göndermedi” diyen Özal, hiçbir zaman da federasyondan yana olmadığını kaydetti.
Özal, “Federasyonun yanlış olacağının anlaşılması için tartışılsın istiyordu” dedi