Chp Heyeti'nden Ttso'ya Ziyaret
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu "İş dünyası, iktidar ve muhalefetin ekonomiye odaklanmasını bekliyor" dedi.
CHP Grup Başkanvekili ve Trabzon Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, CHP MYK üyesi Prof. Dr. Süheyl Batum, CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, Trabzon İl Başkanı Volkan Canalioğlu ve parti yönetim kurulu üyeleri, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO)'yu ziyaret ettiler.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu, ziyarette yaptığı konuşmada iş camiası olarak Referandum'un bitmesini, iktidar ve muhalefetin ekonomiye odaklanmasını istediklerini belirterek "İş camiası olarak köklü bir Anayasa değişikliği ile kaliteli bir demokrasi ve ardından da güçlü bir Türkiye'nin oluşmasını arzu ederdik" diye konuştu.
İş dünyası olarak sadece önerilerde bulunabileceklerini vurgulayan Başkan Hacısalihoğlu, siyasilerinde bu önerileri gündeme getirmesi gerektiğini vurguladı. Bütün dünyada Çin gibi ülkelerin ekonomide kıvrak ve hareketli modeller geliştirdiğini, buna adapte olunması gerektiğini, bunun içinde çalışmak zorunda olunduğunu kaydeden Hacısalihoğlu "Aksi durumda bunun sıkıntıları ülke olarak yaşanacak. İyiliği de, kötülüğü de yapanlar siyasilerdir" şeklinde konuştu.
"ÖZEL SEKTÖR İTİCİ GÜÇ"
Siyasilerin özel sektörden alacağı güçle ülkeyi bir yere götürebileceğine inandığını kaydeden Başkan Hacısalihoğlu, özel sektörü batırmayan bir sistem ile dünyadaki üretim ve rekabete, Türkiye'nin hazırlanması gerektiğine dikkat çekti. Başkan Hacısalihoğlu, TTSO'nun her kesimden üyesi bulunduğunu hatırlatarak "Oda olarak tüm siyasi partilere eşit uzaklıktayız" ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili ve Trabzon Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ise Türkiye'nin çok gerilimli bir ortamda olduğunu ifade ederek, " Ülkenin çok gerilimli bir ortamdan geçtiğini söylersek yanılmayız. Hükümet, bu gerilimi yavaşlatmakta mıdır? Hayır! Referandum konuşuluyor. Ülkedeki gündem ile halkın gerçek gündemi birbiri ile örtüşmüyor" dedi.
12 Eylül tarihinde Referandum oylaması yapılacak olan Anayasa değişikliği konusuna da değinen Hamzaçebi, 7.5 sayfalık bir anayasa değişikliği yapılmak istendiğine dikkat çekti. Hamzaçebi, bunun altı sayfasının yargı, geri kalan 1.5 sayfası ise hak ve özgürlükler ile alakalı bir makyaj olacağına dikkat çekti.
1995 yılındaki anayasa değişikliğinin uzlaşarak gerçekleştirildiğini, 2004 yılında da yapılan anayasa değişikliğinin yine AKP ile uzlaşarak yapılmış olduğunu hatırlatan Akif Hamzaçebi, " Bu sefer böyle olmadı. Farklı gerekçeler öne sürüldü. Türkiye demokrasisine nefes aldırmadılar" şeklinde konuştu.
"TÜRK TÜTÜNÜ BİTİRİLDİ; SIRADA TÜRK FINDIĞI VAR"
CHP MYK üyesi Prof. Dr.Süheyl Batum, en kapitalist ülke olan Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) son yaşadığı krizde devletin müdahil olduğunu hatırlatarak, "ABD hükümeti kendi sanayicisini korumak için 8.5 trilyon doları karşılıksız bastırdı. Kendi sanayicisini, kendi üretimini ve istihdamını korumak için bunu yaptı. Türkiye'de 2000'li yıllardan sonra üretim yok, istihdam yok, ülke korunmuyor. Türkiye'nin gözünün önünde dünyanın en kaliteli tütünü olan, Türk tütünü ne yazık ki bitirildi. Sırada fındık var. Şimdi de Cüneyt Zapsu, 'Zaten fındığı da Avrupalı kullanmıyor. Yerine badem kullanıyor" şeklinde konuşuyor. Bu anlayış ve AKP anlayışı, Türkiye'yi başkasına bağlı bir ülke anlayışıdır. Referandum'da bu anlayışın son noktasıdır" dedi.
Batum, referandum sürecinde iş dünyasının üzerinde bir baskı kuran anlayışın, zihniyetin mutlaka el birliği ile değiştirilmesi gerektiğini savunarak, "Askeri ve darbe rejimlerinden daha baskıcı bir durumu sözde demokraside yaşıyoruz. Bu yüzden referandum'da evet mi, hayır mı, görüşü açık edilmemeli! Hayır, diyenler yel değirmenleri ile savaşmak zorunda kalır" ifadelerini kullandı.
(BK-ÖS-Y)
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu, ziyarette yaptığı konuşmada iş camiası olarak Referandum'un bitmesini, iktidar ve muhalefetin ekonomiye odaklanmasını istediklerini belirterek "İş camiası olarak köklü bir Anayasa değişikliği ile kaliteli bir demokrasi ve ardından da güçlü bir Türkiye'nin oluşmasını arzu ederdik" diye konuştu.
İş dünyası olarak sadece önerilerde bulunabileceklerini vurgulayan Başkan Hacısalihoğlu, siyasilerinde bu önerileri gündeme getirmesi gerektiğini vurguladı. Bütün dünyada Çin gibi ülkelerin ekonomide kıvrak ve hareketli modeller geliştirdiğini, buna adapte olunması gerektiğini, bunun içinde çalışmak zorunda olunduğunu kaydeden Hacısalihoğlu "Aksi durumda bunun sıkıntıları ülke olarak yaşanacak. İyiliği de, kötülüğü de yapanlar siyasilerdir" şeklinde konuştu.
"ÖZEL SEKTÖR İTİCİ GÜÇ"
Siyasilerin özel sektörden alacağı güçle ülkeyi bir yere götürebileceğine inandığını kaydeden Başkan Hacısalihoğlu, özel sektörü batırmayan bir sistem ile dünyadaki üretim ve rekabete, Türkiye'nin hazırlanması gerektiğine dikkat çekti. Başkan Hacısalihoğlu, TTSO'nun her kesimden üyesi bulunduğunu hatırlatarak "Oda olarak tüm siyasi partilere eşit uzaklıktayız" ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili ve Trabzon Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ise Türkiye'nin çok gerilimli bir ortamda olduğunu ifade ederek, " Ülkenin çok gerilimli bir ortamdan geçtiğini söylersek yanılmayız. Hükümet, bu gerilimi yavaşlatmakta mıdır? Hayır! Referandum konuşuluyor. Ülkedeki gündem ile halkın gerçek gündemi birbiri ile örtüşmüyor" dedi.
12 Eylül tarihinde Referandum oylaması yapılacak olan Anayasa değişikliği konusuna da değinen Hamzaçebi, 7.5 sayfalık bir anayasa değişikliği yapılmak istendiğine dikkat çekti. Hamzaçebi, bunun altı sayfasının yargı, geri kalan 1.5 sayfası ise hak ve özgürlükler ile alakalı bir makyaj olacağına dikkat çekti.
1995 yılındaki anayasa değişikliğinin uzlaşarak gerçekleştirildiğini, 2004 yılında da yapılan anayasa değişikliğinin yine AKP ile uzlaşarak yapılmış olduğunu hatırlatan Akif Hamzaçebi, " Bu sefer böyle olmadı. Farklı gerekçeler öne sürüldü. Türkiye demokrasisine nefes aldırmadılar" şeklinde konuştu.
"TÜRK TÜTÜNÜ BİTİRİLDİ; SIRADA TÜRK FINDIĞI VAR"
CHP MYK üyesi Prof. Dr.Süheyl Batum, en kapitalist ülke olan Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) son yaşadığı krizde devletin müdahil olduğunu hatırlatarak, "ABD hükümeti kendi sanayicisini korumak için 8.5 trilyon doları karşılıksız bastırdı. Kendi sanayicisini, kendi üretimini ve istihdamını korumak için bunu yaptı. Türkiye'de 2000'li yıllardan sonra üretim yok, istihdam yok, ülke korunmuyor. Türkiye'nin gözünün önünde dünyanın en kaliteli tütünü olan, Türk tütünü ne yazık ki bitirildi. Sırada fındık var. Şimdi de Cüneyt Zapsu, 'Zaten fındığı da Avrupalı kullanmıyor. Yerine badem kullanıyor" şeklinde konuşuyor. Bu anlayış ve AKP anlayışı, Türkiye'yi başkasına bağlı bir ülke anlayışıdır. Referandum'da bu anlayışın son noktasıdır" dedi.
Batum, referandum sürecinde iş dünyasının üzerinde bir baskı kuran anlayışın, zihniyetin mutlaka el birliği ile değiştirilmesi gerektiğini savunarak, "Askeri ve darbe rejimlerinden daha baskıcı bir durumu sözde demokraside yaşıyoruz. Bu yüzden referandum'da evet mi, hayır mı, görüşü açık edilmemeli! Hayır, diyenler yel değirmenleri ile savaşmak zorunda kalır" ifadelerini kullandı.
(BK-ÖS-Y)