Tarihi İpek Yolu Uyuşturucu Yolu Oldu

Dünyanın bir çok ülkesine Türkiye dahil ulaşan insan hayatını mahveden uyuşturucu maddelerin dağıtımında kullanılan güzergahlar dikkat çekiyor

Dünyanın bir çok ülkesine Türkiye dahil ulaşan insan hayatını mahveden uyuşturucu maddelerin dağıtımında kullanılan güzergahlar dikkat çekiyor. Özellikle tarihi İpek Yolu uyuşturucu tacirlerinin güzergahı olarak öne çıkıyor.
Uyuşturucu maddelerin sevkıyatlarının hangi güzergahlar üzerinden, hangi metotlarla gerçekleştirildiği uyuşturucu ile mücadele birimlerinin her zaman ortaya çıkartmaya çalıştığı ve uluslararası toplantılarda tartıştığı hususlar olarak öne çıkıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü başta olmak üzere güvenlik birimlerinden derlenen bilgilere göre, dünya üzerindeki rotalardan Balkan Yolu, afyon türevi uyuşturucu kaçakçılığında bu güzergahlar içerisinde en önemli rotalardan biri olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda tarihi
İpek Yolu'nun da devamı niteliğinde olan güzergah üretim bölgelerinden başlayıp, Türkiye üzerinden tüketim bölgelerine uzanan bir yol olarak öne çıkıyor. Bu rota üzerinde çift basamak olarak adlandırılan ve kaçakçılık organizasyonlarının üretici ülkelerden temin ederek Türkiye'ye getirdikleri uyuşturucu maddelerini kısa sürede, kendilerince daha güvenli olan ülkelere sevk ederek buralarda depoladıkları, daha sonra partiler halinde Batı Avrupa pazarlarına gönderdikleri tespit edildi.
Diğer bir afyon türevi rotası ise Kuzey Karadeniz Rotası. Orta Asya Cumhuriyetleri'nde tren ve konteynırlarda yapılan yakalamalarda, SSCB'nin yıkılması ile Güneybatı Asya'daki üretim bölgelerinden başlayarak, Orta Asya ülkelerinden geçip Karadeniz'in kuzeyini takiben Slovakya üzerinden Batı Avrupa'ya ulaşan veya Orta Avrupa'da Balkan Rotası ile birleşen Kuzey Karadeniz rotasının önemini koruduğu öne çıkıyor. Doğu Akdeniz Rotası da üçüncü rota olarak ele alınıyor. Bundan başka Hint Okyanusu'ndan başlayıp,
Güney Kıbrıs'ın güneyinden geçerek Güney Balkan rotasına ulaşan Doğu Akdeniz yolunda Afrika deniz ve hava limanları yoğun olarak Avrupa'ya yönelik büyük miktarlardaki eroin kaçakçılığında kullanılıyor. Afrika uyruklular (başlıca Batı Afrikalılar) küçük miktarlardaki eroin kaçakçılığında kurye olarak kullanılıyor. Interpol raporlarına göre, Afrika uyruklular artan bir şekilde Güney Amerika'dan Kuzey ve Batı Afrika üzerinden Avrupa'ya yönelik gerçekleştirilen kokain kaçakçılığında da kurye olarak
kullanılıyor.
Orta Amerika ülkelerinin kokain ve eroin kaçakçılığında Güney ve Kuzey Amerika arasında özellikle Atlantik kıyılarının, stratejik konumlarından dolayı Karayipler esrar ve kokain kaçakçılığında kaçakçılar tarafından transit noktalar olarak kullanılıyor.

BALKANLAR ÜZERİNDEN YAPILAN UYUŞTURUCU TİCARETİ
Balkan rotası, bu güzergahlar içerisinde en önemli rotalardan biri olup aynı zamanda tarihi İpek Yolu'nun da devamı niteliğinde, üretim bölgelerinden başlayıp, Türkiye üzerinden tüketim bölgelerine uzanan bir yol olarak öne çıkıyor. Rota, Güneybatı Asya haşhaş ekim bölgelerinden başlayarak, İran ve Türkiye topraklarını geçip, Balkan Yarımadası üzerinde iki kola ayrılıyor. Bir kolu Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Avusturya üzerinden Almanya'ya (Kuzey Kolu), diğeri ise Türkiye ve Yunanistan üzerinden
çoğu kez deniz yolu ile Batı Avrupa'ya (Güney Kolu) ulaşıyor. Balkan Rotası, Afganistan ve çevresinde üretilen afyondan elde edilen eroin maddesini, Avrupa uyuşturucu pazarına nakletmek üzere, uzun yıllar kaçakçıların kullandığı önemli bir güzergah olarak biliniyor. Balkan Rotası üzerindeki uyuşturucu madde trafiğinde, güzergah üzerinde bulunan ülkelerin üretici, transit ve tüketici olarak üç ana gruba ayrılıyor. Bazı ülkeler ise bu üç durumdan aynı anda etkileniyor. Coğrafi konumu itibari ile,
Güneybatı Asya Haşhaş Üretim Bölgeleri ve Batı Avrupa tüketim pazarı arasındaki eroin trafiğinden, transit ülke olarak etkilenen Türkiye, bu durumun yol açtığı uyuşturucu kullanım problemiyle de karşı karşıya kalıyor. Ayrıca Türkiye, doğudan batıya doğal uyuşturucuların trafiğinden etkilenirken, batıdan doğuya ise kimyasal ve sentetiklerin kaçakçılığından etkilenerek çift taraflı bir akıma maruz kalıyor. Avrupa ve Rusya üzerinden gelen kimyasal maddelerin hedefi Güneybatı Asya'da bulunan yasadışı uyuşturucu
imalathaneleri, sentetik uyuşturucuların hedefi ise Arap ülkeleri ve Türkiye.
Türkiye'nin, uyuşturucu madde kaçakçılığı ile yoğun mücadelesi ve 1980'li yılların sonunda dünya siyasetinde meydana gelen gelişmeler, özellikle SSCB'nin dağılması ve Balkanlar'da yaşanan soykırım, Balkan rotasını kaçakçılar açısından güvenli bir rota olmaktan çıkardı. Böylelikle yasadışı uyuşturucu trafiği, kontrolün daha az olduğu ve kaçakçılarca daha güvenli kabul edilen Kuzey ve Güneydeki rotalara kaydı. Bununla birlikte Balkanların tam ortasında Birleşmiş Milletler (BM) kontrolündeki Kosova çift
basamak yönteminde önemli bir üst konumuna geldi.
Ayrıca, yüklü miktarlarda Afgan uyuşturucusunun son gidecekleri yerlere gönderilmeden önce İran üzerinden Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan ve daha az olarak Tt'fd da üçüncü rota olarak ele alınıyor. Bundan başkaürkiye'ye ya da Pakistan'dan İran ve Basra Körfezi bölgesindeki diğer ülkelere gönderilmesi, Türkiye'nin kaçakçılar açısından güvenli bir rota olmaktan çıktığını gösteriyor.

UYUŞTURUCU TİCARETİNDE KUZEY KARADENİZ ROTASI
Kaçakçılık güzergahları, güvenli yol ilkesi gereği sürekli değişiklikler gösterdiğinden, kaçakçılık kontrol mekanizmalarının tam olarak kurulamadığı bölgelere kayıyor. SSCB`nin dağılmasından sonra ortaya çıkan yeni yapılanma, otorite boşlukları ve Türkiye'nin mücadelenin olumlu etkileri sonucunda Kuzey Karadeniz`de yeni ve alternatif bir rotanın oluştuğu ortaya çıktı.
1999-2000 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) raporunda da Orta Asya üzerinden Avrupa'ya yönelik olarak gerçekleştirilen uyuşturucu madde kaçakçılığında, transit geçişlerde ECO ülkelerinin yer aldığı bölgede yeni rotaların ortaya çıktığı belirtilirken, bu bölgede yer alan Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan'da yasadışı uyuşturucu madde kaçakçılığının hızlı bir şekilde artmasına bağlı olarak, Afgan menşeli uyuşturucunun büyük bir kısmının Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan'ı
ayıran Fergana Vadisi'nden geçirildiği rapor edildi. Kuzey Karadeniz Rotası, Güneybatı Asya`dan iki ayrı kol halinde gelerek Karadeniz`in kuzeyinde birleşiyor. Birinci yol, Afganistan`dan başlayıp, Orta Asya Cumhuriyetlerinden geçerek, Rusya, Ukrayna, Belarus ve Polonya üzerinden Batı Avrupa pazarına ulaşan kuzey yolu, ikinci yol ise Afganistan'dan İran'a, oradan da kuzeye yönelerek Azerbaycan ve Kafkasya üzerinden yine Rusya ve Ukrayna'ya, oradan da Batı Avrupa pazarına ulaşan güney yoludur. Afgan orijinli
eroin, morfin ve afyonun yüzde 65'nin Orta Asya üzerinden Rusya, Belarus ve Baltık ülkelerine ulaşan bir rota izleyerek, Batı Avrupa'ya ulaştığı, Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu'nun (INCB) raporunda da vurgulandı.
Orta Asya Cumhuriyetleri'nde tren ve konteynerlarda yapılan yakalamalar, SSCB'nin dağılması ile Güneybatı Asya'daki üretim bölgelerinden başlayıp, Orta Asya ülkelerinden geçerek Karadeniz'in kuzeyini takiben Slovakya üzerinden Batı Avrupa'ya ulaşan veya Orta Avrupa'da Balkan Rotası ile birleşen Kuzey Karadeniz rotasının önemini koruduğunu gösterdi.
Afganistan'dan Türkmenistan'a sokulan uyuşturucu ise, muhtemelen kamyon ve otobüs trafiğinin çok yoğun olduğu İran'a karayoluyla, Rusya'ya ise diğer Orta Asya Cumhuriyetlerinde olduğu gibi demiryolu ile gidiyor. Ayrıca Hazar Denizi de Afgan menşeli uyuşturucunun Türkmenistan üzerinden Rusya'ya ve Avrupa'ya götürülmesinde kullanılıyor.

UYUŞTURUCU TİCARETİNDE DOĞU AKDENİZ ROTASI
Avrupa'daki tüketim bölgeleri arasında önemli yollardan biri de Pakistan limanlarından Hint Okyanusu, Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı'na, oradan da Güney Kıbrıs'ın güneyinden geçerek Akdeniz üzerinden Avrupa'ya ulaşan Doğu Akdeniz Deniz Yolu olarak biliniyor. Son yıllarda, hem Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Kontrol Programı (UNODC) raporlarında, hem de İnterpol istatistiklerinde dikkati çeken önemli gelişmelerden biri de, Pakistan'dan Batı Avrupa'ya doğrudan hava ve deniz yoluyla yapılan eroin maddesi
kaçakçılığında yaşanan hareketliliktir. Pakistan hava limanlarında yakalanan ve hedefi Batı Avrupa olan eroin ile Batı Avrupa hava limanlarında yakalt'fd da üçüncü rota olarak ele alınıyor. Bundan başkaanan Pakistan orijinli eroin bunu net olarak gösteriyor. Bu rotanın ortaya çıkışında Afgan ve Pakistanlı kaçakçıların uyuşturucu pazarındaki paylarını, uyuşturucuyu doğrudan Avrupa'ya göndermek suretiyle arttırma istekleri önemli bir sebep olarak yer alıyor.
Bu rotanın gelecek yıllarda daha aktif duruma geleceği tahmin edilirken, rota ile bağlantılı, Pakistan deniz limanlarından Avrupa`ya doğrudan ulaşan ve uluslararası deniz hukukundan kaynaklanan sebeplerle kontrolü çok zor olan, önceki yıllarda Doğu Akdeniz Rotası olarak tarif edilen deniz yolunun da göz ardı edilmemesi gerektiğinin üzerinde duruluyor.