Kursa Gittikleri Almanya'da Bar Ve Diskolarda Gezen Gençler Adana'da
Avrupa Birliği'nin (AB) 76 bin Euro'luk Leonarda da Vinci Eğitim Projesi kapsamında "kaynak kursu" için 3 aylığına Almanya'ya giden ancak kurs yerine barlarda, diskolarda gezdikleri ortaya çıkan Adana Kiremithane Meslek Lisesi öğrencileri, nihayet memleketlerine döndü
Avrupa Birliği'nin (AB) 76 bin Euro'luk Leonarda da Vinci Eğitim Projesi kapsamında "kaynak kursu" için 3 aylığına Almanya'ya giden ancak kurs yerine barlarda, diskolarda gezdikleri ortaya çıkan Adana Kiremithane Meslek Lisesi öğrencileri, nihayet memleketlerine döndü.
Öğrencilerinden Abdulkerem K. skandala dönüşen kaynak kursunu anlattı. Zaman zaman gözleri dolan talihsiz genç, kursun kendileri için tam bir hayal kırıklığı olduğunu belirterek, "Sertifika almak için gittik bir kaç kez ders gördükten sonra sürekli gezdik" dedi.
AB'nin 76 bin avro'luk Leonardo da Vinci Eğitim Projesi kapsamında 'kaynak kursu' için 3 aylığına Almanya'nın Regensburg kentine giden Adana Kiremithane Meslek Lisesi öğrencilerinden Abdulkerem K., haklarında çıkan haberlerin bir kısmının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Bir pansiyona yerleştirildiklerini anlatan Abdulkerem, aç kalmadıklarını sokakta kalmadıklarını ancak zaman zaman sıkıntı yaşadıklarını ifade etti. Abdulkerem K., kendilerine eşlik eden okul müdürü ve öğretmenleri ile birlikte okul
müdürünün eşinin de pansiyonda bulunduğunu hatta bazen müdürün eşi tarafından yemek konusunda yardım aldıklarını söyledi. Abdülkerem K. konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kursu sadece 1-2 gün gördük. Almanca dersi gördük. Bir fabrikaya gittik orada kaynakçılıkla ilgili CD izledik. Ondan sonra da başka bir şey yapmadık. Arkadaşımızın alkol komasına girmesi durumu hepimiz için zor geçti. Az içti ama etkilendi. Bir iki şişe serum taktılar, 2-3 gün içinde çıktı. Kurs görmüyorduk boş zamanlarımızda gün boyu dolaşıyorduk. Bazı arkadaşlar bara gidiyordu. Bir arkadaş öğretmenlere karşı geldi. Gece hayatına akmak istiyordu. Gece çıkmak istiyordu. Bara gitmek istiyordu.
Öğretmenler bazılarının bara gittiğini biliyordu. Ama bazılarını bilmiyordu. Haberleri olmuyordu. Öğretmenler bazen pansiyonda kalıyordu, kendileri geziyordu. Paris'e gitmişler öyle duydum. Bir keresinde öğretmenleri 3 gün boyunca hiç görmedik. Staj için okul bakmaya Münih'e gitmişler. Giderken sertifika verileceği söylenmişti. Ama bu da yalanmış. Katılım belgesi verilecekmiş bunun yerine. Haberler gazetede çıkınca Türk konsolosluğundan yetkililer geldi. Birkaç arkadaşın bilgisine başvurdular. Onlar söyledi
sertifika alamayacağımızı. Bunu öğrenince bazı arkadaşlar geri gelmek istedi. Geri döneceğimiz konusunda bir bilgimiz yoktu. Gazetecilerle görüşmememiz konusunda tavsiyelerde bulundular. Ancak baskı yapmadılar. Adana'ya gelince bir süre havaalanında bekletildik. Sonunda bir servis aracına bindirilerek evlerimize getirildik."
Baba Mehmet K. ise kendisinin asgari ücretle çalışan geçim mücadelesi veren bir işçi olduğunu yaşanan olaylar sonrasında her anlamda mağdur olduklarını söyledi. Baba Mehmet K., "Ben çobanlık yaptım oğlum imkan sahibi olsun diye asgari ücretle belediyede çalışmama rağmen 2 bin TL kredi çektim. Oturduğum ev ortada, benim bütçem yok. Parayı verdim. Daha sonra Almanya'ya gittiler. Gazetede haberleri okuyunca çocuğum ile görüştüm çocuklar orada baskı görmüş. Bize, öğretmenlerinin kendileriyle
ilgilenmediklerini, 3-4 güne bir yanlarına geldiklerini anlattı. Ben artık ne gerekiyorsa onu yapacağım. Valiliğe, Milli Eğitim Bakanlığına, Cumhuriyet Savcılığına başvuracağım. Paramı geri almak istiyorum. Müdür mü verir, öğretmenler mi verir, devlet mi verir bilmem. Paramı geri versinler. Ben kötü şartlarda yaşıyorum. Benim aldığım asgari ücret ile evimi zor geçindiriyorum. Kredi çekerek belge alacak diye Almanya'ya gönderdik. Sonuç ortada" şeklinde konuştu.
Duygu dolu anlar yaşayan baba ve oğul uzun süren ayrılığın ardından sık sık birbirlerine sarılarak hasret giderdi.
Öğrencilerinden Abdulkerem K. skandala dönüşen kaynak kursunu anlattı. Zaman zaman gözleri dolan talihsiz genç, kursun kendileri için tam bir hayal kırıklığı olduğunu belirterek, "Sertifika almak için gittik bir kaç kez ders gördükten sonra sürekli gezdik" dedi.
AB'nin 76 bin avro'luk Leonardo da Vinci Eğitim Projesi kapsamında 'kaynak kursu' için 3 aylığına Almanya'nın Regensburg kentine giden Adana Kiremithane Meslek Lisesi öğrencilerinden Abdulkerem K., haklarında çıkan haberlerin bir kısmının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Bir pansiyona yerleştirildiklerini anlatan Abdulkerem, aç kalmadıklarını sokakta kalmadıklarını ancak zaman zaman sıkıntı yaşadıklarını ifade etti. Abdulkerem K., kendilerine eşlik eden okul müdürü ve öğretmenleri ile birlikte okul
müdürünün eşinin de pansiyonda bulunduğunu hatta bazen müdürün eşi tarafından yemek konusunda yardım aldıklarını söyledi. Abdülkerem K. konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kursu sadece 1-2 gün gördük. Almanca dersi gördük. Bir fabrikaya gittik orada kaynakçılıkla ilgili CD izledik. Ondan sonra da başka bir şey yapmadık. Arkadaşımızın alkol komasına girmesi durumu hepimiz için zor geçti. Az içti ama etkilendi. Bir iki şişe serum taktılar, 2-3 gün içinde çıktı. Kurs görmüyorduk boş zamanlarımızda gün boyu dolaşıyorduk. Bazı arkadaşlar bara gidiyordu. Bir arkadaş öğretmenlere karşı geldi. Gece hayatına akmak istiyordu. Gece çıkmak istiyordu. Bara gitmek istiyordu.
Öğretmenler bazılarının bara gittiğini biliyordu. Ama bazılarını bilmiyordu. Haberleri olmuyordu. Öğretmenler bazen pansiyonda kalıyordu, kendileri geziyordu. Paris'e gitmişler öyle duydum. Bir keresinde öğretmenleri 3 gün boyunca hiç görmedik. Staj için okul bakmaya Münih'e gitmişler. Giderken sertifika verileceği söylenmişti. Ama bu da yalanmış. Katılım belgesi verilecekmiş bunun yerine. Haberler gazetede çıkınca Türk konsolosluğundan yetkililer geldi. Birkaç arkadaşın bilgisine başvurdular. Onlar söyledi
sertifika alamayacağımızı. Bunu öğrenince bazı arkadaşlar geri gelmek istedi. Geri döneceğimiz konusunda bir bilgimiz yoktu. Gazetecilerle görüşmememiz konusunda tavsiyelerde bulundular. Ancak baskı yapmadılar. Adana'ya gelince bir süre havaalanında bekletildik. Sonunda bir servis aracına bindirilerek evlerimize getirildik."
Baba Mehmet K. ise kendisinin asgari ücretle çalışan geçim mücadelesi veren bir işçi olduğunu yaşanan olaylar sonrasında her anlamda mağdur olduklarını söyledi. Baba Mehmet K., "Ben çobanlık yaptım oğlum imkan sahibi olsun diye asgari ücretle belediyede çalışmama rağmen 2 bin TL kredi çektim. Oturduğum ev ortada, benim bütçem yok. Parayı verdim. Daha sonra Almanya'ya gittiler. Gazetede haberleri okuyunca çocuğum ile görüştüm çocuklar orada baskı görmüş. Bize, öğretmenlerinin kendileriyle
ilgilenmediklerini, 3-4 güne bir yanlarına geldiklerini anlattı. Ben artık ne gerekiyorsa onu yapacağım. Valiliğe, Milli Eğitim Bakanlığına, Cumhuriyet Savcılığına başvuracağım. Paramı geri almak istiyorum. Müdür mü verir, öğretmenler mi verir, devlet mi verir bilmem. Paramı geri versinler. Ben kötü şartlarda yaşıyorum. Benim aldığım asgari ücret ile evimi zor geçindiriyorum. Kredi çekerek belge alacak diye Almanya'ya gönderdik. Sonuç ortada" şeklinde konuştu.
Duygu dolu anlar yaşayan baba ve oğul uzun süren ayrılığın ardından sık sık birbirlerine sarılarak hasret giderdi.