Mhp Trabzon Milletvekili Yunusoğlu Sümela'daki Ayini Değerlendirdi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu, Sümela Manastırı'nda 88 yıl aradan sonra dün yapılan ayini değerlendirerek "Turizm açısından baktığımızda gelsinler ziyaretlerini yapsınlar, biz misafirperverliğimizi gösterelim ama Truva Atları'na da dikkat etmemiz lazım" dedi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu, Sümela Manastırı'nda 88 yıl aradan sonra dün yapılan ayini değerlendirerek "Turizm açısından baktığımızda gelsinler ziyaretlerini yapsınlar, biz misafirperverliğimizi gösterelim ama Truva Atları'na da dikkat etmemiz lazım" dedi.
İster inanç turizmi maksadı ile ister gezmek için herkesin Trabzon'a gelebileceğini kaydeden Yunusoğlu, "Biz Trabzon'un misafirperverliğini herkese göstermekle mükellefiz. Ancak niyetleri çok iyi anlamamız gerekiyor. 20 Eylül 1997 yılında Trabzon'a Venizelos adlı gemi gelmişti. Bu gemide Yunanlı din adamları vardı ve geliş nedenleri çevrecilik olarak bize söylemişlerdi. Karadeniz'in çok kirliği olduğunu ve Karadeniz kıyısındaki bu kirliliği temizlik için geldiklerini ve Sümela'ya da ayin için çıkıp ayin yapacaklarını belirtmişlerdi. Trabzon halkı o dönemde onların gerçek niyetlerinin çevrecilik olmadığını anladı ve gemiden onları indirmedi. Yine bir takım misyonerler Trabzon'da gençlere İncil dağıtıyorlardı. İncil'in arka tarafından Pontus Devleti'nin sınırları gösteren haritalar vardı o insanların gerçek niyetlerini o haritalar ortaya koyuyordu. Biz misafirperveriz, biz hoşgörülüyüz ve biz bütün inançlara saygılıyız. Hangi inançtan olursa olsun Trabzon'a gelmelerini ve gezip görmelerini normal karşılıyoruz. Ama manastırda, müze olarak kabul edilen ören yerinde ayin yapılmasına karşı geliyoruz. Çünkü karşılık ilkesi çerçevesince biz Yunanistan'a böyle bir İslami mekanda ibadet etmek istesek bize yunan makamları izin verirlermiydi ? Bırakın gitmeyi Yunanistan'da yaşayan Müslüman Türkler, yaşadıkları yerdeki camilerin kapılarındaki kitlilerini açarak namaz bile kılamıyorlar" diye konuştu.
"Evet hoşgörülü davranacağız ama aynı hoşgörüyü karşı taraftan da beklemek zorundayız" diyen Yunusoğlu "Karşı taraf o hoşgörüyü göstermiyorsa, bir takım siyasi emellerin altyapısını hazırlamak niyetleri ile ve art niyetlerle buraya geliyorlarsa, biz de kamuoyumuzu bu art niyetler konusunda aydınlatmak ile mükellefiz. Turizm açısından baktığımızda gelsinler ziyaret etsinler biz misafirperverliğimizi gösterelim ama Truva Atları'na da dikkat etmemiz lazım. Biz ne demek istediğimi bir türlü anlatamadık. Ameller niyetlere tabidir, önemli olan niyetlerdir 15 Ağustos tarihinin seçilmesi bile niyetlerini gösteriyor. Ayini Pontus Devleti'nin yıkılmasına denk getirilmesi kafalarının arkasındaki niyetlerini gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Süleyman Latif Yunusoğlu, "Acaba aynı hoşgörü karşı tarafta var mı ? Rodos'ta 5 bin Müslüman yaşıyor, Rodos valisi izin vermeden camide vakit namazlarını bile kılamıyorlar" bilgisini vererek açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Orada eski bir Osmanlı camisinin ibadete hazır hali getirilmesini ve Türkiye'den bir grubun gidip Yunanistan'da ibadet etmek istediğini söylesek acaba bize ne diyecekler ? Başbakana bu konuyla ilgili soru önergesi verdim ama cevap bile alamadım. Soydaşlarımıza ayin izni vermiyorlar, ibadetlerini kısıtlıyorlar. Yılda bir defa ayine müsaade edilmesinin ardından tavizler peşi sıra gelecektir. Vereceğimiz tavizlerin ne olacağını düşünüyorum. Çok fazla gafil olmayalım."
İster inanç turizmi maksadı ile ister gezmek için herkesin Trabzon'a gelebileceğini kaydeden Yunusoğlu, "Biz Trabzon'un misafirperverliğini herkese göstermekle mükellefiz. Ancak niyetleri çok iyi anlamamız gerekiyor. 20 Eylül 1997 yılında Trabzon'a Venizelos adlı gemi gelmişti. Bu gemide Yunanlı din adamları vardı ve geliş nedenleri çevrecilik olarak bize söylemişlerdi. Karadeniz'in çok kirliği olduğunu ve Karadeniz kıyısındaki bu kirliliği temizlik için geldiklerini ve Sümela'ya da ayin için çıkıp ayin yapacaklarını belirtmişlerdi. Trabzon halkı o dönemde onların gerçek niyetlerinin çevrecilik olmadığını anladı ve gemiden onları indirmedi. Yine bir takım misyonerler Trabzon'da gençlere İncil dağıtıyorlardı. İncil'in arka tarafından Pontus Devleti'nin sınırları gösteren haritalar vardı o insanların gerçek niyetlerini o haritalar ortaya koyuyordu. Biz misafirperveriz, biz hoşgörülüyüz ve biz bütün inançlara saygılıyız. Hangi inançtan olursa olsun Trabzon'a gelmelerini ve gezip görmelerini normal karşılıyoruz. Ama manastırda, müze olarak kabul edilen ören yerinde ayin yapılmasına karşı geliyoruz. Çünkü karşılık ilkesi çerçevesince biz Yunanistan'a böyle bir İslami mekanda ibadet etmek istesek bize yunan makamları izin verirlermiydi ? Bırakın gitmeyi Yunanistan'da yaşayan Müslüman Türkler, yaşadıkları yerdeki camilerin kapılarındaki kitlilerini açarak namaz bile kılamıyorlar" diye konuştu.
"Evet hoşgörülü davranacağız ama aynı hoşgörüyü karşı taraftan da beklemek zorundayız" diyen Yunusoğlu "Karşı taraf o hoşgörüyü göstermiyorsa, bir takım siyasi emellerin altyapısını hazırlamak niyetleri ile ve art niyetlerle buraya geliyorlarsa, biz de kamuoyumuzu bu art niyetler konusunda aydınlatmak ile mükellefiz. Turizm açısından baktığımızda gelsinler ziyaret etsinler biz misafirperverliğimizi gösterelim ama Truva Atları'na da dikkat etmemiz lazım. Biz ne demek istediğimi bir türlü anlatamadık. Ameller niyetlere tabidir, önemli olan niyetlerdir 15 Ağustos tarihinin seçilmesi bile niyetlerini gösteriyor. Ayini Pontus Devleti'nin yıkılmasına denk getirilmesi kafalarının arkasındaki niyetlerini gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Süleyman Latif Yunusoğlu, "Acaba aynı hoşgörü karşı tarafta var mı ? Rodos'ta 5 bin Müslüman yaşıyor, Rodos valisi izin vermeden camide vakit namazlarını bile kılamıyorlar" bilgisini vererek açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Orada eski bir Osmanlı camisinin ibadete hazır hali getirilmesini ve Türkiye'den bir grubun gidip Yunanistan'da ibadet etmek istediğini söylesek acaba bize ne diyecekler ? Başbakana bu konuyla ilgili soru önergesi verdim ama cevap bile alamadım. Soydaşlarımıza ayin izni vermiyorlar, ibadetlerini kısıtlıyorlar. Yılda bir defa ayine müsaade edilmesinin ardından tavizler peşi sıra gelecektir. Vereceğimiz tavizlerin ne olacağını düşünüyorum. Çok fazla gafil olmayalım."