Bdp Milletvekili Yaman, Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi'nin Kararını Değerlendirdi

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Muş Milletvekili Nuri Yaman, teröristbaşına işkence yapıldığı iddiaları ile ilgili Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi'nin, mahkumiyetin şartların uluslararası standartlara uygun olduğu yönündeki açıklamasına, "Öcalan'ın kapı tokmağı ve kapısı çalınıyorsa, rahat uyuyamıyorsa bu bir işkencedir

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Muş Milletvekili Nuri Yaman, teröristbaşına işkence yapıldığı iddiaları ile ilgili Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi'nin, mahkumiyetin şartların uluslararası standartlara uygun olduğu yönündeki açıklamasına, "Öcalan'ın kapı tokmağı ve kapısı çalınıyorsa, rahat uyuyamıyorsa bu bir işkencedir. Fiziki işkence olmayabilir. Komisyon bunlara işkence demiyorsa onların bileceği iş" dedi.
BDP Muş Milletvekili Nuri Yaman, BDP Denizli İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek partililerle toplantı yaptı. Basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını da cevaplandıran Nuri Yaman, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un açıklamalarını eleştirdi. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir çağdaş, demokratik ülkede, hiçbir AB ülkesinde bir genelkurmay başkanının siyasetle bu kadar bire bir ilgili olmadığını, iç siyaseti bu kadar günlük çalışması içinde dile getirmediğini söyleyen Yaman, siyaseti yapacakların
dışında bugün askeri kesimin, asker-sivil bürokrasisinin siyaseti siyasetçilerden daha fazla yaptığını ileri sürdü. Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının tamamıyla siyasi kararlar olduğunu söyleyen BDP Milletvekili Yaman, "Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanlarına kadar hepsi siyasi demeçleriyle bu sürece müdahale ediyorlar. Dileğimiz herkesin anayasal hakları ve anayasanın kendisine sağladığı yetkiler dahilinde söylemesi gereken sözleri söylemesidir. Ama anayasadan yetkisini, gücünü almayan bu tür konuşma ve
görüşmelerin yasalara aykırı olarak yapılmamasını istiyoruz. Siyaseti siyasetçilerin yapmasını, askerin kendi görevini yapmasını, çağdaş ülkelerdeki askeri birimlerin görevi neyse, askerlik sanatıyla ilgili, askerliğin modernize edilmesi ile ilgili olarak çalışmalarında başarılı olmalarını istiyoruz. Ama bu konuda ne yazık ki hükümet de bu sorunun çözümüne demokratik bir yolla değil, askeri dayatma, askeri çözümle dayatıyor. Bunun sonuç almadığı 30 yıldır ortaya çıkmıştır. Dileğimiz Kürt analarının da Türk
analarının da ağlamamasını sağlayacak şekilde bu çatışmalı ortamın, bu savaş ortamının kısa sürede sona erdirilmesidir" dedi.
Terör örgütü başı tecrit ediliyor iddialarına Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi'nin, mahkumiyet şartlarının uluslararası standartlara uygun olduğunu açıklamasını da değerlendiren Nuri Yaman, "İmralı'nın dış güvenliği ve korunması yasaya aykırı bir şekilde başka birimler tarafından yapılıyordu. Özel Harp Dairesi'nin kırmızı bereliler dediğimiz birimi buranın dış güvenliğini ve iç işleyişini düzenliyordu. Aslında mevcut yasalara göre, iç güvenliğin Adalet Bakanlığı, dış güvenliğin ise Jandarma Genel
Komutanlığı tarafından sağlanması gerekiyordu" dedi. 11 yıldır, son bir ay öncesine kadar dış güvenlik ile ilgili gerekli hizmetlerin Özel Harp Dairesi elemanları tarafından sağlandığını ifade eden Yaman, "Avukatların bize yansıttığı kadarıyla, sayın Öcalan'ın hücresinde rahat uyumaması için gürültü çıkarmak suretiyle, rahat bir uyuma, okuma ortamının sağlanmaması ile ilgili, zamanlı zamansız orada gidip kapısını kontrol etmek, mazgaldan içeriye bakmak ve laf atmalar şeklinde sürekli bir rahatsız edilme
gibi bir durumla karşı karşıya kaldığını öğreniyoruz. İşte bu bir işkencedir. Bu bir insan hakları ihlalidir" dedi. Dış koruma ile ilgili değişikliği kendilerinin de gazetelerden öğrendiğini söyleyen BDP Muş Milletvekili Nuri Yaman, "İşkenceyi Önleme Komisyonu tarafından bunlar işkence olarak kabul edilmemişse ona bir diyeceğim yok. Ama bir insan, bulunduğu hücresinde iki de bir mazgalından gece yarıları veya belirli belirsiz saatlerde gelinip kontrol ediliyorsa, dışarda gürültü yapılıyorsa, kapı tokmağı
veya kapısı çalınıyorsa, burada kendisiyle ilgili olarak dışarıdan içeriye yüksek sesle laflar atılıyorsa, rahatsız edilecek şeyler varsa, bu bir işkencedir. İfade edilen işkence bence buydu. Fiziki bir işkence olmayabilir" dedi. Öcalan'ın avukatlarıyla gönderdiği mesajlarda, mevcut hücrenin konumunun insan sağlığı ile ilgili rahat nefes almasını sağlamayan, havalandırması iyi olmayan, nemli ada şartlarında olan, hücrenin yapısından kaynaklı uyuyamanın da kendisine bir işkence olduğunu söyleyen Yaman, "Ama
bunları komisyon bunlara işkence demiyorsa bu da onların bileceği iş. Ben böyle yorumluyorum" dedi.
(EV-AV-EA-Y)