TÜSİAD YİK Başkanı Koç: Teröre karşı acilen ortak akla ve eyleme ihtiyaç var
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplandı. Toplantının basına açık bölümünde konuşan TÜSİAD Yüksek İstişare Konsey
Sorunun, Türkiye'nin sorunu olduğunu ve çözümün de herkesin ortak sorumluluğunda olduğuna işaret eden Mustafa Koç, "Artık kınama ve lanetleme söylemlerinin ötesinde konuyu bütün unsurlarıyla ele alan ve ortak akılla geliştirecek yaklaşım ve eylemlere acilen ihtiyaç vardır. Çok boyutlu bir strateji, kurumlar arası tam bir eşgüdüm ve işbirliği, iktidarıyla muhalefetiyle partiler üstü bir yaklaşım geliştirilmesi gerekmektedir." dedi.
Terörün sık sık dış politik gelişmelerle, dış mihraklarla bağının kurulduğunu, bu yönde yorumlar yapıldığını aktaran Koç, "Oysa üzerinde daha çok durulması gereken nokta terörün, siyasette gerginliğin arttığı ve devleti zaafa uğratacak bir noktaya geldiği dönemlerde yeniden tırmanıyor olmasıdır." ifadesini kullandı. TÜSİAD YİK Başkanı, şöyle konuştu:
"Unutulmamalıdır ki; siyaset sahnesinde el birliği ile yaratılan gerginlik ve saflaşmalar terör için en verimli zemini oluşturmaktadır. Bu bilinçle ülkemizdeki tüm kurum ve vatandaşlar sağduyuyu bırakmamalı, barışçıl, insancıl ve demokratik politikalara inançları ile bağlılıklarını yitirmemelidir. Hükümetin bu ülkenin en önemli sorunlarını çözme yönündeki girişimleri tüm partiler ve taraflarca desteklenmelidir. Hükümetimiz ise bu büyük ve zor konunun çözümünde inancını, hedefini yitirmeden ortak akılla geliştirilen ulusal bir politikayı izlemeye devam etmelidir. Son zamanlarda diğer gündem maddelerini adeta derin dondurucuya kaldıran Anayasa ve referandum konusuna bir de bu pencereden bakmayı öneriyoruz."
"ANAYASAMIZ GELİŞMELERİN GERİSİNDE KALDI"
Anayasa değişikliğini önemli gördüklerinin altını çizen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı, konuyla ilgili şu görüşleri dile getirdi:
"Bugünkü kutuplaşmada ülkenin yönetim esasları üzerindeki uyuşmazlığın önemli bir rolü olduğunu görüyoruz. Bu konuda bir uzlaşma belgesi olması gereken Anayasamız, gelişmelerin gerisinde kaldığı için fonksiyonunu yerine getirmekte güçlük çekiyor. Anayasa'nın kapsamlı biçimde değiştirilmesi gerektiği sanırım tüm taraflarca kabul edilen bir gerçek. Ancak bu değişikliğin şekli de özü kadar önemli. Mevcut anayasamızda öngörülen değişikliklerin siyasal ve toplumsal uzlaşmanın ürünü olması gerekirken bazı maddelerin aksine kutuplaşmayı arttıran bir etki doğurmasından endişe duyuyoruz. Referandumu bekleyen pakette tek başına değerlendirildiklerinde bizim de desteklediğimiz ve toplumsal uzlaşmanın kolayca sağlanabileceği değişiklik maddeleri var. Bunlar Anayasa'nın ruhunu değiştirmeyen ancak demokratik açıdan savunulabilecek düzenlemelerdir.
"OLUŞAN TABLODAN ENDİŞELİYİZ"
Mastafa Koç, bununla birlikte Anayasa paketindeki bazı düzenlemelerin; yargı bağımsızlığını geliştirmek yerine, yürütmenin yargı üzerindeki etkisini arttıran, siyasi parti yasaklarını kaldırmak yerine parti kapatmayı siyasi pazarlık alanına taşıdığını da savundu. Koç, şunları söyledi:
"Zaten ardı ardına gelecek genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri varken bunların önüne bir de referandum ekleniyor. Bu tablonun ülkeye zarar getireceği endişesini taşıyoruz. Önümüzdeki dönemde dünyadaki olası gelişmelere baktığımızda ülkemizin refah ve mutluluğunu arttırma fırsatlarının artacağını ve bu fırsatların doğru değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde dünyadaki dünyadaki olası gelişmelere baktığımızda ülkemizin refah ve mutluluğunu arttırma fırsatlarının artacağını ve bu fırsatların doğru değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz."