Şırnak'ta sivil toplum kuruluşlarından jandarmaya tepki
Şırnak'ta görev yapan Bolu Komando Tugay Komutanlığı'na bağlı birliklerin, 'kaçakçı' diyerek köylülere ateş açtığını savunan sivil toplum kuruluşları,
Şırnak Barosu, belediye, ticaret odası, sendikalar, tabipler odası ve il genel meclisi üyelerinin de aralarında bulunduğu bir grup, Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya gelerek, önceki gün 'dur' ihtarına uymadıkları gerekçesiyle askerler tarafından ateş açılması sonucunda Hüseyin Artuç'ın öldürüldüğünü savundu. Olayda Mehmet Ayaz isimli köylünün de yaralandığını anlatan STK temsilcileri, olayı kınayan bir basın açıklaması yaptı.
Ortak açıklamayı okuyan Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, yaşam hakkının insanın en temel ve vazgeçilmez hakkı olduğunu, Milli Jandarma Karakol Komutanlığı civarında bu hakkın ihlal edildiğini savundu. Balveren Beldesi, Şırnak-Uludere Karayolu üzerinde yaşanan son olayın, yaşam hakkının ne kadar keyfi ve umarsızca ihlal edilebileceğinin göstergesi olduğunu ileri süren Elçi şöyle konuştu:
"Bölgede görev yapan Bolu Komando Tugay Komutanlığı'na bağlı birimler, bir gurup vatandaşın üzerine ateş açmış ve Hüseyin Artuç isimli vatandaş öldürülmüştür. Ateş açma sebebi, sigara kaçakçılığı suçunun muhtemel faili olan vatandaşın 'dur' ihtarına uymamış olmasıdır. Kolluk görevlileri adli makamların yetkilerini baypas ederek, yargılama, buna bağlı olarak cezalandırma ve cezanın infazını gerçekleştirme yetkisini peşinen kullanmaktadır. Sivil vatandaşlara karşı keyfi ve sınırsız güç kullanması rutin bir uygulamaya dönüşmüş durumdadır. 9 Şubat 2010 günü, Ortabağ köyünde bir minibüsün taranması sonucu Hecer Oslu isimli vatandaşın öldürülmesi, yine 12 Mart 2010 tarihinde Kerem Gün isimli vatandaşın Milli Karakolu yakınlarında öldürülmesi, kolluğun benzer olaylar karşısında ortak refleks gösterdiğini ortaya koymaktadır."