Cezaevine gireceğinize uzlaşın!

Van Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçları düzenleyen '5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nu basın men

Van Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçları düzenleyen '5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nu basın mensuplarına anlattı.

Türk Ceza Kanunu'nda uzlaşma kapsamına giren suçlarda tarafların anlaşmaya varması durumunda soruşturmaya gerek kalmayacağını belirten Alper, hangi aşamada olursa olsun uzlaşma sağlandığı anda davaların düşeceğini vurguladı. Alper ayrıca, Kasten Yaralama Suçu'ndan daha önce 6 ay hapis cezası alan kişilerin, yeni yasa ile artık anlaşma sağlanması durumunda ceza almayacaklarını ve bu durumun sabıkalarına işlenmeyeceğini söyledi.

Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, Başsavcı Vekili Osman Nuri Güler ve uzlaşmadan sorumlu Cumhuriyet Savcısı Ömer Karakaya ile yaptığı basın toplantısında, yasa hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. Yasanın Van ile birlikte Türkiye genelinde pilot bölge seçilen 6 merkezde uygulandığını kaydeden C. Başsavcısı Alper, Ankara'nın doğusunda tek pilot ilin Van olduğunu söyledi.

Yasanın, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlarda iki tarafın anlaşması olduğunu ifade eden Alper, yasa ile Türk toplumunun özünde var olan uzlaşma duygusunun böylelikle yasal çerçeveler içerisinde sağlanacağını kaydetti. Uzlaşmanın gerçekleşmesi durumunda, şüpheli hakkındaki suç soruşturmasının hangi safhada olursa olsun sona ereceğini belirten Alper, uzlaştırma teklifinin kabulü, mağdurun şikayetinden vazgeçmesi ya da şüphelinin suçunu kabul etmesi anlamına da gelmediğini vurguladı.

"YARGI RAHATLAYACAK"

Türk Ceza Kanunu'nda uzlaşma kapsamına giren suçları da tek tek sayan Alper, uzlaşmanın mağdurlar ile şüphelilere sağladığı faydaları anlattı. Uzlaştırmanın toplum kadar yargı sistemine de faydaları olacağının altını çizen C. Başsavcısı Mustafa Alper, "Bir suçun mağdurlarının ihtiyaçlarını karşılar ve toplumun yargı sistemine olan memnuniyetini artırır. Suçların geleneksel yöntemle işleme tabi tutulması için gereken süreyi büyük ölçüde kısaltır. Suçların işleme sokulmasına ilişkin masrafları, hizmetlerin bu alanda eğitim almış gönüllüler tarafından yerine getirilmesi sayesinde büyük ölçüde azaltır. Şüpheliler için alternatif geliştirmek yoluyla mahkumiyet giderlerini azaltır. Mahkemelerin ve emniyet güçlerinin iş yükünü azaltır, iş gücünün en çok ihtiyaç duyulan davalarda kullanmasını sağlar." dedi.

Yasanın yürürlüğe girdiği 2009 yılının Eylül ayından önce 9 olayın uzlaştırma yöntemi ile çözüldüklerini kaydeden Alper, yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte ise 67 başvurunun yapıldığını söyledi. Alper, "Yapılan 67 başvurudan 14'ünde uzlaşma sağlanırken, 13'ü ise taraflarca reddedildi. 18 dosya ile ilgili uzlaşma sürerken, 22 dosya ise uzlaştırıcı ataması bekliyor" şeklinde konuştu.

Hukuk eğitimi almış 2 uzmanın bir yıllık süre ile uzlaştırıcı olarak görev aldığını söyleyen Alper, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Polis ve jandarma ekipleri olayın ardında taraflara uzlaşmayı teklif eder. Tarafların uzlaşmayı kabul etmesi halinde dosya uzlaştırıcılara gider ve uzlaştırıcılar, taraflar arasında anlaşma sağlamaya çalışır. Uzlaşma sağladığı an dosya uzlaşmadan sorumlu C. Savcısına gelir. Eğer dosya soruşturma aşamasında ise kavuşturmaya yer olmadığına karar vererek kapatılır, yok eğer yargılanma aşamasında ise mahkemece dava kapatılır. Yani Türk toplumunun özünde var olan uzlaşma duygusunun böylelikle yasal çerçeveler içerisinde sağlanmaya çalışılıyor."