Kilis'in Turizm Potansiyeli Ve Döngüsü

Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürü Celal Kara, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından, tescili yapılan 329 adet kültür ve tabiat varlığı bulunduğunu söyledi.

Kara yaptığı açıklamada, Kilis'te, kültür varlıklarının tespitine- tescilinin devam ettiğini belirterek, "Bu konudaki yapılan yüzey araştırmaları sürdürülmektedir.329 adet kültür ve tabiat varlığından 233 tanesi sivil mimari yapı, 35 tanesi dinsel amaçlı yapı ( 20 cami, 3 minare,1 havra,1 mevlevihane, 2 tekye,3 türbe,3 anıt mezar,1 bazilika ve 1 nekropoldür.) 17 tanesi toplumsal amaçlı yapı ( 6 çeşme, 5 hamam, 2 han,1 park, 1 istasyon binası ve 1 anıt) 4 tanesi kale ve kale kalıntısı, 5 tanesi anıt ağaç,
26 adedi höyük ve ören yeri ve 1 tanesi de Kilis Şehir Merkezi Kentsel Sit Alanı'dır. Kilis'in yüz ölçümü küçük olmasına rağmen çok zengin bir tescilli taşınmaz kültür varlığına sahiptir. İlimizde bu kadar zengin bir kültür varlığının bulunması 1. sırada tarih ve kültür turizmini ön plana çıkarmaktadır. İlimizde görülüp,gezilebilecek yerler, Oylum Höyük, Ravanda kalesi, tarihi Kilis evleri, konaklar,cami ve türbeler, sokak ve kabaltılar dır. İlimizde tescilli
taşınmaz kültür varlıklarından 35 tanesi dinsel amaçlı yapıdır. Bunlardan 20 adedi çeşitli dönemlerde yapılarak halen ibadet edilen cami, 1 mevlevihane, 2 tekye (Şıh efendi tekyesi ve Şurhabil Bin Hasene tekyesi), 3 adedi ise türbedir. Bu türbeler; şehrin kuzey batısında bulunan Şeyh Muhammed Bedevi, Güneyinde yer alan Şeyh Mansur ve şehir merkezinde Ulu Cami civarında bulunan Küt Küt Dede türbeleridir. Bununla beraber ilimizde tescili bulunmayan bir çok türbe daha mevcuttur. Bunlardan bazıları;
Bilal-i Habeş türbesi, Hz.Talha ve Hz. Zübeyr Türbesi, Şeyh Muhammed Ensari Türbesi, Şemun Nebi (Samson Dalila) türbesi, Hulk Dede Türbesi, Şeyh Halil Türbesi, Şeyh Muhammed Bahaeddin ve Muhammed Şahab-eddin türbesi, Şeyh Yusuf Aziddin türbeleridir. İlimizde bulunan cami, tekye ve türbeler Müslümanlarca ziyaret edilen yerlerdir. Bu da gösteriyor ki iç turizmde İlimizde bir inanç turizmi potansiyeli mevcuttur. İlimizin mutfak kültürü de küçümsenemeyecek kadar önemlidir. Gelen yabancıların dikkatini çekecek
kadar zengin ve lezzetlidir. Kilis 'te kendine özgü oluşan mutfak (yemek) kültürü başlı başına bir turizm arzı oluşturmaktadır. Kebap türü yemeklerin yanı sıra, et, bulgur ve zeytinyağının ağırlıkta olduğu yemekleri de meşhurdur. Kilis mutfağının bazı ünlü yemekleri şunlardır.: Kıymalı köfte,Kilis Tava,Soğan Kebabı,patlıcan kebabı, ali nazik, Şıhılmöhşe, kübülmüşfiye, sarımsak aşı, Lebeniye, öcce, firiğ plavı, ekşili yahni, yoğurtlu kebab, Çökelek semseği, Kahvaltılık zahter ve muhambaradır. Tatlı olarak da
çeşitli baklavalar, katmer ve künefenin her türü ve gerebiç tatlısıdır. İlimiz baharat ürünleri ile de markalaşma yolunda önemli adımlar atmaktadır. Bu yemeklerin gelen turistlere arz edilebilecek mekanların oluşturulması halinde de ilimizde (Gastronomi) yemek turizmi canlanabilir. İlimizin ünlü, el emeği göz nuru çeyiz ürünleri de alışveriş için arzı yapılabilecek ürünleridir. Bu ürünler Kilisli hanımların becerisidir. Türkiye çapında ünlüdür. Bu ürünlerin arzının geliştirilmesi hem il turizmini
canlandıracak hem de İl'in ekonomisine katkı sağlayacaktır. El emeği göz nuru bu çeyiz ürünlerinin bazıları şunlardır: Ciğerdeldi, Cemaliyen, Kartopu, Çitibadem, Mercimek, filitre ve kesme işidir. Yorgancılık, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarız olan yemenicilik ve bakırcılık ta turizm arzı oluşturmaktadır. İlimizin sınır ili olması da, gelen turistlere pasajlarında zengin alışveriş imkanı sunmaktadır" dedi.

ÖNCÜPINAR SINIR KAPISI GİRİŞ-ÇIKIŞ İSTATİSTİĞİ
2009 yılında Türkiye Cumhuriyeti ile Suriye Devleti arasında vizelerin karşılıklı kaldırıldığını belirterek, "İlimizde bulunan Öncüpınar Sınır kapısında da küçümsenemeyecek derecede hareketliğin artmasına neden olmuştur. Şöyle ki; Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan 2009 yılı ocak ayında 27 bin 233 Türkiye'ye giriş olurken, şubat ayında 38 bin 678, Mart ayında ise 30 bin 175 giriş oldu. Aynı dönem içerisinde acık ayında Suriye'yi çıkış yapanların sayısı 38 bin 755, Şubat ayında 31 bin 927, Mart ayında 29 bin 175
oldu. Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan 2010 yılının ocak ayında giriş yapanların 39 bin 281, şubat ayında 52 bin 118, mart ayında 91 bin 64 kişi giriş yaparken, Ocak ayında 56 bin 929, Şubat ayında 73 bin 260, mart ayında ise 116 bin 203 kişi Suriye'ye geçiş yaptı. Bu verilerde gösteriyor ki vize kalktıktan sonra giriş ve çıkışlarda yüzde 200-300 gibi ciddi artışlar olmuştur ve bu gidişle de daha da artacaktır. Bu kadar çok giriş ve çıkışı olan Öncü pınar Sınır Kapısı'ndan İlimiz turizm açısından yeteri kadar
yararlanamamaktadır. İlimiz sınırları içerisinde bulunan Öncüpınar Sınır Kapısı Ortadoğu'nun önemli kilit noktalarından biridir. Avrupa'nın ve Türkiye'nin Ortadoğu'ya çıkış noktasında önemli bir yer tutmaktadır. Ancak, İlimiz bu durumu daha tam olarak turizm açısından kendi lehine çevirmiş gibi gözükmemektedir. Şöyle ki; Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan giriş ve çıkışlar çoğunlukla transit olmaktadır. Yani İlimiz Yırt dışı giriş ve çıkışlarda transit bir merkez görevi görür durumdadır. İlimizi transit geçiş
noktası olarak kullanılmaktan kurtarmak için çeşitli altyapı ve sosyal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Öncelikle özel sektör tarafından turizm amaçlı yatırımların (konaklama tesisleri, yeme-içme tesisleri ) yapılması gerekmektedir. Şehir temizliğine önem verilmesi trafik sorunun giderilmesi park yeri sorununun çözülmesi gerekmektedir. Şehir içi yollarımızın daha düzgün hale getirilmesi şarttır. Dışarıdan İlimize gelen vatandaşlar özelikle umumi tuvalet konusunda sıkıntı çekmekte, rahatlıkla
dinlenebileceği tesis bulmakta zorluk çekmektedir. Son yıllarda İlimizin tanıtımı için Müdürlüğümüz çeşitli yayınlar çıkarmış ve bu alandaki faaliyetleri sürmektedir. Özellikle, k yolunda önemli adımlar atmaktaİnanç turizmi kapsamında çevre yolunu kullanarak Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan Suriye'ye geçen İran vatandaşlarını yapılacak çeşitli düzenlemeler ile şehir merkezine çekmemiz, İlimizin turizm ve ekonomik canlılığını arttıracaktır. Yada çevre yolu ve sınır kapısı yollarının etrafına çeşitli tesisler
(Konaklama, yeme-içme, alışveriş, hediyelik eşya stantları vb. tesisler) yapılması suretiyle bu geçişler turizm ve ekonomik açıdan değerlendirilebilir. Tabi bunu özel sektörün yapması gerekir. Özel sektörün bu konuda teşvik edilmesi gerekmektedir" dedi.
(MAD-MAD-HE-Y)