Baykal bir ilki gerçekleştirdi

CHP lideri Deniz Baykal ilk kez Kutlu Doğum haftası törenlerine katıldı.

Diyanet’in düzenlediği törene katılan Baykal ince mesajlar verdi: “İstişare şarttır. İster Meclis’te, ister partinde yaparsın. İşi ehline vereceksin. Benim dostumdur, akrabamdır diye iş vermeyeceksin”

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen Kutlu Doğum Haftası ve Kuran-ı Kerim’in indirilmesinin 1400’üncü yıldönümü etkinliklerinin açılış töreni dün İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı. Törene TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı Faruk Çelik, BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, türkücü İbrahim Tatlıses ve ilçe belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın mesaj gönderdiği tören İstiklal Marşı okunmasıyla başladı. Karşılama ilahisi, ayetler ve Peygamberimizin anlatıldığı sinevizyon gösteriminin ardından açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Bardakoğlu “Çağın getirdiği sıkıntılarla daralan hayatlara Peygamberimizin kutlu mesajı hep yol gösterici olacak. Onun mesajını tam anladığımızda din, dil, ırk gibi yapay farklılıklar yerini hoşgörüye bırakacak” dedi.

İstişare vurgusu yaptı

Baykal ise sık sık alkışlarla kesilen konuşmasında “Hazreti Muhammed en güzel örnektir. Örnek olmak taklit etmek anlamına gelmez. Hazreti Muhammed’in taklit edilmeye değil anlaşılmaya ihtiyacı vardır” dedi. CHP lideri Baykal şunları söyledi: “Kuran insanı özgürleştirirken toplumsal hayatta da adaletin belirleyici olmasını sağlamıştır. Kuran bir kavme veya soya değil tüm insanlığa inmiştir. Dinin bir servet veya ün elde etmek amacıyla ele alınması İslamiyet’in özüne yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. Her insan aklı ve kendi hür iradesi ile inanır. Hiç kimse bir başkasının günahını çekmez. Cennete ancak hak eden gider. Cennette hiçbir cemaatin toplu rezervasyon yapma imkanı yoktur. İyi insansan kimsenin sana aracılık yapmasına ihtiyaç yoktur. İslamiyet’in siyasetle ilişkisi konusunda yanlışlıklara karşı hepimizin duyarlı olmasına ihtiyaç vardır. Şura, adalet ve işlerin ehline verilmesi temel değerlerdir. Ama bunlar hiçbiri siyasetin tekelinde olmayan ve her zaman gözetilmesi gereken unsurlardır. İstişare şarttır. İster Meclis’te, ister kendi partinde yaparsın. İşi ehline vereceksin. Benim dostumdur, akrabamdır diye iş vermeyeceksin. Ve adaleti de gözeteceksin.”

Kuran hukuk kitabı değil

Kuran’ın hiçbir devlet rejimi önermediğini belirten Baykal “İslam’ın toplumsal hedefi ahlaklı ve adaletli bir düzeni kurmaktır. Dinin bir egemenlik iddiası yoktur. Kuran hukuk kitabı değildir. Dileyen Müslüman olur. Tanrı dilediği kişiyi hidayete ulaştırır” dedi.

Terör İslam’a mal edilemez


TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ise konuşmasında Müslümanları terörle anmak isteyenlere en büyük cevabın Peygamberin veda hutbesindeki “Rabbınız bir babanız bir” mesajı olduğunu belirterek, “Yaşama hakkını kutsal gören bir dinin mensubu olarak bu yakıştırmaları reddediyoruz. Yüce dinimizi kedi çıkarları için kullanan bir grup teröristin yaptığı İslam’a mal edilemez” diye konuştu.

Bardakoğlu davet etti

Baykal, ilk kez katıldığı Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine gelişi sırasında basın mensuplarının sorularını şöyle yanıtladı: “Milletçe hepimizin sahip çıkması gereken önemli bir vesile. Bize de görev düştüğünü değerlendirerek katılma kararı aldım. Diyanet İşleri Başkanı ısrarla bu toplantıya katılmamızı ifade etti. Ben de Sayın Başkan’a duyduğum saygı ve milletçe el ele vermemiz gereken bir vesileyi değerlendirmek adına katıldım.” Baykal’ın Brüksel seyahatin süresini Kutlu Doğum Haftası açılış törenine katılabilecek şekilde ayarlaması dikkat çekti.

‘Gördük ki Başbakan oyun oynuyormuş, bu ortaya çıktı’

CHP lideri, Erdoğan’ın “İşi sulandırıyorlar” açıklamasına “Bu bir samimiyet sınavıdır. Ancak Başbakan sınıfta kalmıştır” diye yanıt verdi

CHP lideri Deniz Baykal, Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine katılımından önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. Baykal, Başbakan Erdoğan’ın ABD dönüşü, iyi niyetli bir uzlaşma arayışına gerek olmadığını ifade ettiğini belirterek şöyle dedi:

“Yapacak bir şey yok. Biz görevimizi yaptık. Elimizden geleni yerine getirdik. Bunun gerçekleşmemesinin sorumluluğu hiçbir şekilde bize ait değildir. Tamamen bizim dışımızdadır. Eğer Başbakan bu gün geldiğinde olumlu bir değerlendirme yapsaydı işbirliğini derhal gerçekleştirir, parlamentoda anayasayı değiştirme konusunda çok önemli bir adımı birlikte atabilirdik. Bizde değişen bir şey yok. Bahane aramıyoruz. Çamura yatmıyoruz. İpe un sermiyoruz. Bunu yapanlar bizim dışımızdakilerdir. AKP bir oyun oynamıştır. Bu oyunda resti görülmüştür. Masadan Başbakan kaçmıştır.”

Ciddiye almıştım


Baykal “Uzlaşma umudu bitti mi?” sorusuna da şöyle yanıt verdi: “Öyle gözüküyor. Başbakan bu noktanın sorumlusudur. Şikayetlerimizi kamuoyuna anlatacağız. AKP’nin uzlaşmaz tavrını, bu konuyu gerginlik konusu haline getirme anlayışında olduğunu, konuyu çözme peşinde olmadığını, üzüm yeme peşinde olmadığını, bekçi ile kavga etme arayışı içinde olduğunu anlatacağız. Konu referanduma gelirse orada gerekeni yapacağız.”

Erdoğan’ın açıklamalarını bekleyip beklemediği sorulan Baykal, şöyle devam etti: “Hayır. Ben ciddiye almıştım. Türkiye için yararlı bir öneri. Bunu Başbakan da değerlendirdi diye düşündüm. Giderken ‘Bakarız‘ dedi. Kızgınlığını ifade etti ama ‘Gereğini yerine getiririz‘ dedi. Umutlandık. Bize, yok şark kurnazı falan diye bağırdı çağırdı. Boş laflar ne kurnazlığı. Hiç alakası yok. Biz samimiyet peşindeyiz. Ama o ‘Bakarız‘ dedi. ‘Yasal bir engel yoksa değerlendiririz‘ dedi. Yapar belki diye umut ettik. Geldiğimiz noktada görüyoruz ki Başbakan oyun oynuyormuş. Bu ortaya çıktı. Bu bir samimiyet denemesidir. Samimiyet sınavıdır. Ve bu sınavda sayın Başbakan sınıfta kalmıştır.”

Başbakan Erdoğan’ın “Kapımız açık” sözlerini de değerlendiren CHP lideri Baykal, “Hiç bir anlamı yok. Ne demek kapı? Herkesin kapısı her kese açık. Alakası yok. Konunun esası ile ilgili zemini reddetti” dedi.


Vatan