CHP'de çoğu hukuksal değişik görevlerde bulundum
1991 ve 1998 tarihleri arasında Anayasa Mahkemesi Başkanlığı görevini iki kez yapan Yekta Güngör Özden'den ilginç itiraf geldi.
Özden, “1951 sonundan 18 Ocak 1979 yılına kadar aralıksız, CHP'de çoğu hukuksal değişik görevlerde bulundum” dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, mevcut Anayasa'nın 26 maddesini değiştirecek reform paketinde yer alan TBMM'nin Anayasa Mahkemesi'ne 3 üye seçmesini yargının siyasallaşması olarak eleştirirken, Anayasa Mahkemesi'nin Başkanlığını iki kez yapan Yekta Güngör Özden'den ilginç itiraf geldi.
Özden, “1951 sonundan 18 Ocak 1979 yılına kadar aralıksız, CHP'de çoğu hukuksal değişik görevlerde bulundum” diye konuştu.
Özden, AK Parti Hükümeti'nin ordu düşmanı olduğunu iddia ederek Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hükümete karşı müdahaleye çağıran Türk Solu dergisinden ayrıldı. Özden, Türk Solu dergisinde yayımlanan son yazısında, Türk Solu hareketinin partileşmesi üzerine dergiden ayrıldığını açıklarken ilginç itiraflarda bulundu. Özden, yazısında 28 sene aralıksız CHP'de görev aldığını, partide hukuki görevlerde bulunduğunu itiraf ediyor.
İŞTE O YAZI
Yekta Güngör Özden, “Yolunuz açık olsun” başlıklı yazısında şunları dile getirdi:
“Demokratik siyasal yaşamın yadsınmaz öğesi bildiğim siyasal partilerin gereğine, yararına, partili olmanın genç yaşlardan başlayarak çağdaş yurttaşlık niteliğine katkısı olduğuna içtenlikle inanıyorum. 1951 sonundan 18.1.1979 yılına kadar aralıksız CHP'nde çoğu hukuksal değişik görevlerde bulundum. Emekliye ayrıldıktan sonra genel başkanlığını kabûl zorunda kaldığım Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi ile Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ın genel başkanı olduğu Bağımsız Cumhuriyet Partisi'ni birleştirerek güçlü ve örnek bir yapı ile siyasal yaşama özlenen katkılarda bulunma girişimim imzasından dönen kimi üyelerin engellemesiyle karşılaşınca üyelikten ve Genel Başkanlıktan ayrılarak 14.2.2004'de siyasette hiçbir görev almamaya karar verdim. Özenle tuttuğum sözümü bundan böyle tutacağımdan kimsenin kuşkusu olmamalıdır.
Parti kurmamı isteyen 362 Atatürkçü Düşünce Derneği temsilcisinden 7-8 kişisi dışındakilerin ilgisizlik ve karşıtlığı, güven ve dayanışma konularında ne durumda olduğumuzu açıklayan unutulması olanaksız bir çelişki örneğidir. Atatürkçü iktidarlar için Atatürkçü partiler koşuldur. Bu gerçeği gözardı ederek kişisel amaçlar ve dış etkilerle saldırılarını artıran aymaz ve bağnazlarla doyumsuzların ve kıskançların yüzünden umulan sonuçlar alınamadı. Demokrasi ile disiplini birbirinden ayıramayan, bencilliği ve gösteriyi önde tutan, unvan için koşuşanlar özverili çabaların sahiplerini kırdılar.”
19 SENE ANAYASA MAHKEMESİ'NDE GÖREVDE BULUNDU
Yekta Güngör Özden, 11 Ocak 1979'da Cumhuriyet Senatosu tarafından Anayasa Mahkemesi asil üyeliğine seçildi, 2 Mart 1988 tarihinde Başkanvekilliğine, 8 Mayıs 1991'de ilk defa, 25 Mayıs 1995'te ikinci defa Başkanlığa getirildi ve 1 Ocak 1998 tarihinde emekli oldu. Özden'in adı Anayasa Mahkemesi Başkanı iken “SHP-CHP birleşik partisinin genel başkanı olarak” telaffuz edildi. Özden, emekliliğinde CHP'de aradığını bulamayınca, emekli ordu mensupları ile bir araya gelerek Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi'ni kurdu, ancak halkın desteğini alamayınca seçimlere bile katılamadı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, mevcut Anayasa'nın 26 maddesini değiştirecek reform paketinde yer alan TBMM'nin Anayasa Mahkemesi'ne 3 üye seçmesini yargının siyasallaşması olarak eleştirirken, Anayasa Mahkemesi'nin Başkanlığını iki kez yapan Yekta Güngör Özden'den ilginç itiraf geldi.
Özden, “1951 sonundan 18 Ocak 1979 yılına kadar aralıksız, CHP'de çoğu hukuksal değişik görevlerde bulundum” diye konuştu.
Özden, AK Parti Hükümeti'nin ordu düşmanı olduğunu iddia ederek Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hükümete karşı müdahaleye çağıran Türk Solu dergisinden ayrıldı. Özden, Türk Solu dergisinde yayımlanan son yazısında, Türk Solu hareketinin partileşmesi üzerine dergiden ayrıldığını açıklarken ilginç itiraflarda bulundu. Özden, yazısında 28 sene aralıksız CHP'de görev aldığını, partide hukuki görevlerde bulunduğunu itiraf ediyor.
İŞTE O YAZI
Yekta Güngör Özden, “Yolunuz açık olsun” başlıklı yazısında şunları dile getirdi:
“Demokratik siyasal yaşamın yadsınmaz öğesi bildiğim siyasal partilerin gereğine, yararına, partili olmanın genç yaşlardan başlayarak çağdaş yurttaşlık niteliğine katkısı olduğuna içtenlikle inanıyorum. 1951 sonundan 18.1.1979 yılına kadar aralıksız CHP'nde çoğu hukuksal değişik görevlerde bulundum. Emekliye ayrıldıktan sonra genel başkanlığını kabûl zorunda kaldığım Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi ile Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ın genel başkanı olduğu Bağımsız Cumhuriyet Partisi'ni birleştirerek güçlü ve örnek bir yapı ile siyasal yaşama özlenen katkılarda bulunma girişimim imzasından dönen kimi üyelerin engellemesiyle karşılaşınca üyelikten ve Genel Başkanlıktan ayrılarak 14.2.2004'de siyasette hiçbir görev almamaya karar verdim. Özenle tuttuğum sözümü bundan böyle tutacağımdan kimsenin kuşkusu olmamalıdır.
Parti kurmamı isteyen 362 Atatürkçü Düşünce Derneği temsilcisinden 7-8 kişisi dışındakilerin ilgisizlik ve karşıtlığı, güven ve dayanışma konularında ne durumda olduğumuzu açıklayan unutulması olanaksız bir çelişki örneğidir. Atatürkçü iktidarlar için Atatürkçü partiler koşuldur. Bu gerçeği gözardı ederek kişisel amaçlar ve dış etkilerle saldırılarını artıran aymaz ve bağnazlarla doyumsuzların ve kıskançların yüzünden umulan sonuçlar alınamadı. Demokrasi ile disiplini birbirinden ayıramayan, bencilliği ve gösteriyi önde tutan, unvan için koşuşanlar özverili çabaların sahiplerini kırdılar.”
19 SENE ANAYASA MAHKEMESİ'NDE GÖREVDE BULUNDU
Yekta Güngör Özden, 11 Ocak 1979'da Cumhuriyet Senatosu tarafından Anayasa Mahkemesi asil üyeliğine seçildi, 2 Mart 1988 tarihinde Başkanvekilliğine, 8 Mayıs 1991'de ilk defa, 25 Mayıs 1995'te ikinci defa Başkanlığa getirildi ve 1 Ocak 1998 tarihinde emekli oldu. Özden'in adı Anayasa Mahkemesi Başkanı iken “SHP-CHP birleşik partisinin genel başkanı olarak” telaffuz edildi. Özden, emekliliğinde CHP'de aradığını bulamayınca, emekli ordu mensupları ile bir araya gelerek Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi'ni kurdu, ancak halkın desteğini alamayınca seçimlere bile katılamadı.