Tmsf Başkanı Gül: 'Tmsf, Temiz Değil Tertemiz Bir Kurum Olmalı, Olacak'

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Şakir Ercan Gül, "TMSF, temiz değil tertemiz bir kurum olmalı, olacak" dedi.

Ahmet Ertürk'ün ardından 3 Şubat'ta göreve başlayan TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül, basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Adaletli davranmaya çalıştıklarını ve herkesi mutlu edecek bir formül aradıklarını söyleyen Şakir Ercan Gül, "Yüzde 100 başarılı olamayabiliriz ama iyi niyetliyiz. Ama maalesef bazı borçlular bunları istismar ettiler. İstismar ettikleri müddetçe bizim onlara istismar noktasında kapılarımız kapalı olacak. Ancak bu istismarda hakkaniyet çerçevesinde onlara bir çıkış yolu göstereceğiz" dedi.
Alacaklı ile borçlu arasında daha yumuşak bir döneme girilip girilmeyeceğinin sorulması üzerine Gül, "Gerektiğinde daha yumuşak ya da gerektiğinde daha sert. Şu manada daha yumuşak ya da daha sert; bu yaşayarak öğrenilen bir şey protokollerin yürümesi kapsamında vardığımız bir nokta. Protokolü yapıyorduk, işlemiyordu. Bundan sonra işleyecek diye bir garanti yok. İşlemesi için ne yapabiliriz, onun için kafa yoruyoruz. Yumuşaklık size açığız manasında, sizin rasyonel tekliflerinize açığız* Bize çıkış yolu
gösterin şeklinde" yanıtını verdi.
Gül, protokollerin işlememe sebeplerine ilişkin olarak da, "Bunu tek bir nedene indirgemek doğru değil. Zücaciye dükkanına girmesi gibi bu meseleye bakılmaz. Kırmamaya dökmemeye çalışıyoruz. Bu her olayda kendine özgüdür" diye konuştu.
2004'ten sonra TMSF'nin iyi bir performans sergilediğini ifade eden Gül, "O günkü şartlarda biz bu kadar para tahsil edileceğini beklemiyorduk. Bunu sağlayan şey ne oldu; bir ekonomik istikrar, iki güçlü yetkilendirilmiş TMSF. Keşke 2006'daki satış rakamlarına şimdiki, varlıklarla ulaşabilsek" dedi.
TMSF uygulamalarını bazı ülkelere de aktardıklarını belirten TMSF Başkanı Gül, "Etkilendiklerini söylediler. Yapılarını düzenleyeceğini söyleyen ülkeler oldu. ABD ile Türkiye'deki yapı oldukça farklı. Amerikan sisteminin bizden öğrenecekleri şeyler var. Onlarla önümüzdeki dönemlerde bir araya geleceğiz. Oradan bizim de öğrendiğimiz birtakım şeyler var" dedi.
Amerika'da ekonomik sistem ve hukuk sisteminin hızlı karar aldığını bizde ise, 94 krizinin 3 bankasının hala TMSF'de tasfiye halinde olduğunu hatırlatan Gül, "O dönemde sınırlı sayıda maliyet ödenmiş. Fakat tasfiye hala devam ediyor. Burada hukuk sistemimizle alakalı hala bir yavaşlık var. Buradan bir ders çıkarmamız lazım. Bizim tasfiye mekanizmamız niye bu kadar uzun sürüyor? Bu bir ihtiyaç olarak karşımızda" diye konuştu.
"Kamuoyu şunu bilmeli; TMSF ile ilgili şirketlerde kamuoyunun haklarına uzanan elleri en kesin bir şekilde cezalandırmak için ilgili mercilere yapacağımız ne varsa onları yapacağız. Yapıyoruz, yaptık" diyen Gül şöyle konuştu:
"Bunların hukuka intikal etmesi noktasında maksimum çabayı gösteriyoruz. Biz bu konuda çok hassasız. TMSF, temiz değil tertemiz bir kurum olmalı, olacak."
Garipoğlu, Aksoy, Çağlar gruplarının yeni başvurusunun olup olmadığı sorusuna ise Gül, "Sorusuna hakim ortaklar yönetimde olacak. İlgili hakim ortaklarla görüşüyoruz Birisiyle görüştük. Diğerleriyle de görüşüyoruz şartları" yanıtını verdi.
Çukurova grubuyla yapılan anlaşmanın en iyi anlaşmalardan biri olduğunu söyleyen Gül, "En kötü anlaşmamız ise Korkmaz Yiğit. Yürümedi; çünkü varlık yok" dedi.
Uzanlar ile ilgili olarak da Gül, "Telsimin hisselerinin sahibi olduğu iddiasıyla açılan bir dava, Sabateks davası* Bu davayı dünya hukuk sisteminin nasıl kabul ettiğini anlayamıyorum. Ben şunu söylüyorum. Bu kişi nasıl bir yatırımcıdır da kimsenin haberi yok. Ne zaman almış hisseleri, hiçbir devlet kurumunda izi yok. Ondan sonra ölçüsüz bir şekilde 19 milyar dolarlık bir dava açılabilir mi? Sormazlar mı, 'sen ne zaman yaptım yatırımı?' ÇEAŞ ve KEPEZ bize ait değil. Biz ona bilgi desteği veriyoruz. Eğer
hukuk çıldırmamışsa dünya çıldırmamışsa bu davaları Türkiye'nin kaybetmemesi lazım. Türkiye Cumhuriyeti gerçek bir yatırımcıyı ve gerçek bir şirketi gerçek manada mağdur etmez. Onun hakkın verir " dedi.
Şu an için 2 - 3 milyar dolar civarında alacakları olduğunu söyleyen Gül, Ankara'daki TMSF binasıyla ilgili küçülmeye gideceklerini de belirtti.
Önümüzdeki günlerde Ankara'daki binanın ya kiraya verileceğini ya da satılacağını kaydeden Gül, "Daha küçük bir binaya geçeceğiz. Ankara'daki işimiz eleman sayısının bir kısmını buraya çekmek. TMSF olarak işletmeci gibi düşünüyoruz. Maliyet unsurlarını azaltmaya çalışıyoruz" dedi.
Garipoğlu Grubu ile anlaşmak üzere olduklarını kaydeden Glü, Halis Toprak ile ilgili ise, "Biz Toprak ile ilgili hakim ortağa yapılması gereken her türlü olanağı sağladık. Kapımız açık. Bizimle hukuk yoluyla mücadele edecekse hukuk yoluyla mücadele edeceğiz. Ama bizimle anlaşmak istiyorsa kapımız açık" şeklinde konuştu.
Yurtdışına çıkış yasaklarıyla ilgili olarak ise Gül, "Anayasa Mahkemesi vergiyle alakalı konulabileceği ile ilgili bir iptal kararı vermişti Biz yurtdışı yasaklarını kaldırdık bu iptal kararıyla" dedi.
Burgaz Rakı ile ilgili ihale prosedürü olduğunu ve Rekabet Kurulu'ndan cevap beklediklerini ifade eden Gül, olumlu cevap gelirse ihaleyi sonlandıracaklarını söyledi.
Başkan Ercan Gül, tehdit alıp almadığı sorusuna ise, "Yaklaşık 1.5 aydır başkanlıktayım. Dolaylı imalar, şunlar bunlar oluyor. Doğrudan olmuyor. Bu koltukta oturan bu bedeli bir şekilde öder. Bu bedeli de ödemeye hazırım" yanıtını verdi.
(CY-CY-E)