Biz iyi niyetle olaya yaklaşıyoruz
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fener Rum Patrikhanesi'nin Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması yönündeki taleplerini haklı ve makul bulduklarını söyledi.
Ancak Türkiye'de geçmiş dönemlerde Anayasa Mahkemesi ve mevzuat hükümlerinin bu konuda kısıtlama getirdiğini belirten Arınç, hukuk devleti normları içerisinde bu konu hakkındaki engellerin kaldırılması yönünde çalışmaların çok kısa süre içinde gerçekleştirileceğini umduğunu belirtti.
Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, Beşiktaş'taki çalışma ofisinde cemaat vakıfları yönetim kurulu başkanları ve dini liderlerle bir araya geldi. Fener Rum Patriği Bartholomeos, Türkiye Musevileri Hahambaşı İshak Haleva, Gürcü Katolik Kilisesi Vakfı adına Simon Zazadze, Ermeni Ortodoks Vakfı adına Başpiskopos Aram Ateşyan, Süryani Kadim Ortodoks Cemaati adına Yusuf Çetin'in de aralarında bulunduğu 21 kişi katıldı. Cemaat ve vakıflara ait taşınmazlar konusunun gündeme geldiği kahvaltılı toplantının ardından Arınç ve Dini Liderler basın toplantısı düzenledi.
"96 taşınmazın mülkiyeti azınlık vakıflarına devredildi"
Türkiye'de son yıllarda temel hak ve özgürlükler alanında ciddi adımlar atıldığını belirten Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türkiye'nin asli unsuru olduğunu ve kimsenin bir diğerine üstünlüğünün söz konusu olamayacağını belirtti. Arınç, "Bu güne kadar birçok sorun tamamen çözülmemiş olabilir, şartlar bir kısım gelişmelerin daha yavaş seyretmesine, bir kısım ilerlemelerin çok kapsamlı ve çok yaygın şekilde hayata geçmesine sebep olmuş olabilir. Ancak şunu samimiyetle ifade etmek durumundayız. Biz hiçbir sorunu görmezlikten gelmiyoruz. Hiçbir sorunun üzerini örtmüyoruz. Hiçbir sorunu yok saymıyoruz. Daha önemlisi, bu sorunları üreten zihniyetin, bu sorunların devamını arzulayan yaklaşımları da tasvip etmiyoruz. Her konunun makul bir çözümü olduğuna inanıyoruz." Şeklinde konuştu.
Türkiye'nin Avrupa Birliği Müzakerelerine 2005 yılında başladığını ancak Cemaat Vakıflarıyla ilgili düzenlemelerin ise 2003 yılında başladığını hatırlatan Arınç, şimdiye cemaat vakıflarından taşınmazlarla ilgili kendilerine 1410 başvuru olduğunu ifade etti. Vakıflar Meclisi'nde yapılan inceleme sonucunda başvuruların 943'ünde eksik belge bilgi olduğu gerekçesiyle bu belgelerin tamamlanması için kanunda yeri olmamasına rağmen vakıflara 2 aylık ek süre verdiklerini belirtti. 35 başvurunun ise söz konusu taşınmazın tapuda zaten vakfa ait olduğu için herhangi bir işlem yapmaya gerek duyulmadığını aktaran Arınç, 347 adet başvurunun ise taşınmazların başka vakıf, kamu kurum ve kuruluşları yada tapuda malik hanesi açık olması nedeniyle kanun kapsamına girmediğinden reddine karar verildiğini bildirdi. Arınç 96 taşınmazla ilgili başvurunun ise kabul edildiğini belirtti.
Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bakan Arınç, gazetecilerin "Ruhban okulu konusu toplantıda gündeme geldi mi?" şeklindeki sorusu üzerine Arınç, "Heybeliada ruhban okulu konuşmalarımız içinde geçti. Sayın Patrik bu konudaki düşüncelerini ifade etti. Bu düşünceleri zaten hepimiz de biliyoruz. Bu konuda bir çalışma yapıldığını zaman zaman Sayın Başbakanımız, Milli Eğitim Bakanımız, Devlet Bakanımız ifade ediyorlar. Biz iyi niyetle olaya yaklaşıyoruz. Ama geçmişten bu yana Anayasa Mahkemesi ve diğer mevzuat hükümlerinin bu konuda kısıtlama getirdiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Hükümetimizi bu konudaki düşüncesini tekrar ifade etmek istiyorum. Dini inançlara sahip, ülkemizde yaşayan, insanların azınlık statüsünde değerlendirilsin, değerlendirilmesin, Lozan'dan kaynaklanan hakları söz konusu edilirse edilsin. Kaldı ki biz onları bu ülkemizin vatandaşı olarak başkalarından farklı bakmıyoruz. Onların dini adam veya din görevlisi yetiştirme ihtiyaçlarını, dini inançlarının bir gereği olarak haklı ve makul bulunuyoruz. Dolayısıyla Heybeliada Ruhban Okulu'nun Hukuki mevzuatımız içinde tekrar eğitime başlaması hususunda hükümetimizin, şahsımın bir kararı olduğunu söylemeliyim. Ancak Önümüzdeki engelleri yine bir hukuk devleti olan Türkiye'nin kendi mevzuat içinde umarım çok fazla geçmeden gerçekleştireceğiz. Bu konuda sayın Patrik ve yetkililerle görüşmemiz devam ediyor.
Basın toplantısının ardından Musevi Cemaati adına toplantıya katılan İshak Haleva ve Silvyo Ovadya, Arınç'a üzerinde çift besmele bulunan bir vazo hediye etti.
Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, Beşiktaş'taki çalışma ofisinde cemaat vakıfları yönetim kurulu başkanları ve dini liderlerle bir araya geldi. Fener Rum Patriği Bartholomeos, Türkiye Musevileri Hahambaşı İshak Haleva, Gürcü Katolik Kilisesi Vakfı adına Simon Zazadze, Ermeni Ortodoks Vakfı adına Başpiskopos Aram Ateşyan, Süryani Kadim Ortodoks Cemaati adına Yusuf Çetin'in de aralarında bulunduğu 21 kişi katıldı. Cemaat ve vakıflara ait taşınmazlar konusunun gündeme geldiği kahvaltılı toplantının ardından Arınç ve Dini Liderler basın toplantısı düzenledi.
"96 taşınmazın mülkiyeti azınlık vakıflarına devredildi"
Türkiye'de son yıllarda temel hak ve özgürlükler alanında ciddi adımlar atıldığını belirten Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türkiye'nin asli unsuru olduğunu ve kimsenin bir diğerine üstünlüğünün söz konusu olamayacağını belirtti. Arınç, "Bu güne kadar birçok sorun tamamen çözülmemiş olabilir, şartlar bir kısım gelişmelerin daha yavaş seyretmesine, bir kısım ilerlemelerin çok kapsamlı ve çok yaygın şekilde hayata geçmesine sebep olmuş olabilir. Ancak şunu samimiyetle ifade etmek durumundayız. Biz hiçbir sorunu görmezlikten gelmiyoruz. Hiçbir sorunun üzerini örtmüyoruz. Hiçbir sorunu yok saymıyoruz. Daha önemlisi, bu sorunları üreten zihniyetin, bu sorunların devamını arzulayan yaklaşımları da tasvip etmiyoruz. Her konunun makul bir çözümü olduğuna inanıyoruz." Şeklinde konuştu.
Türkiye'nin Avrupa Birliği Müzakerelerine 2005 yılında başladığını ancak Cemaat Vakıflarıyla ilgili düzenlemelerin ise 2003 yılında başladığını hatırlatan Arınç, şimdiye cemaat vakıflarından taşınmazlarla ilgili kendilerine 1410 başvuru olduğunu ifade etti. Vakıflar Meclisi'nde yapılan inceleme sonucunda başvuruların 943'ünde eksik belge bilgi olduğu gerekçesiyle bu belgelerin tamamlanması için kanunda yeri olmamasına rağmen vakıflara 2 aylık ek süre verdiklerini belirtti. 35 başvurunun ise söz konusu taşınmazın tapuda zaten vakfa ait olduğu için herhangi bir işlem yapmaya gerek duyulmadığını aktaran Arınç, 347 adet başvurunun ise taşınmazların başka vakıf, kamu kurum ve kuruluşları yada tapuda malik hanesi açık olması nedeniyle kanun kapsamına girmediğinden reddine karar verildiğini bildirdi. Arınç 96 taşınmazla ilgili başvurunun ise kabul edildiğini belirtti.
Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bakan Arınç, gazetecilerin "Ruhban okulu konusu toplantıda gündeme geldi mi?" şeklindeki sorusu üzerine Arınç, "Heybeliada ruhban okulu konuşmalarımız içinde geçti. Sayın Patrik bu konudaki düşüncelerini ifade etti. Bu düşünceleri zaten hepimiz de biliyoruz. Bu konuda bir çalışma yapıldığını zaman zaman Sayın Başbakanımız, Milli Eğitim Bakanımız, Devlet Bakanımız ifade ediyorlar. Biz iyi niyetle olaya yaklaşıyoruz. Ama geçmişten bu yana Anayasa Mahkemesi ve diğer mevzuat hükümlerinin bu konuda kısıtlama getirdiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Hükümetimizi bu konudaki düşüncesini tekrar ifade etmek istiyorum. Dini inançlara sahip, ülkemizde yaşayan, insanların azınlık statüsünde değerlendirilsin, değerlendirilmesin, Lozan'dan kaynaklanan hakları söz konusu edilirse edilsin. Kaldı ki biz onları bu ülkemizin vatandaşı olarak başkalarından farklı bakmıyoruz. Onların dini adam veya din görevlisi yetiştirme ihtiyaçlarını, dini inançlarının bir gereği olarak haklı ve makul bulunuyoruz. Dolayısıyla Heybeliada Ruhban Okulu'nun Hukuki mevzuatımız içinde tekrar eğitime başlaması hususunda hükümetimizin, şahsımın bir kararı olduğunu söylemeliyim. Ancak Önümüzdeki engelleri yine bir hukuk devleti olan Türkiye'nin kendi mevzuat içinde umarım çok fazla geçmeden gerçekleştireceğiz. Bu konuda sayın Patrik ve yetkililerle görüşmemiz devam ediyor.
Basın toplantısının ardından Musevi Cemaati adına toplantıya katılan İshak Haleva ve Silvyo Ovadya, Arınç'a üzerinde çift besmele bulunan bir vazo hediye etti.