Bakan Günay, Ulucanlar Cezaevi Müzesi'ndeki darağacına bakam

Ulucanlar Cezaevi Müzesi'ni gezen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, darağacının bulunduğu bölümü görmek istemedi. Günay, 'İçim kaldırmaz.' dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ulucanlar Cezaevi Müzesi'ni gezdi. Günay, müzenin girişindeki darağacını görmek istemedi. Bir gazetecinin, 'Neden yadırgadınız? İbret olması adına zindanlar da korunuyor?' şeklindeki sözleri üzerine Günay, 'İbret olması adına yatıralım bazı insanları bir de dayak mı atalım. Kötü şeyler yapılmışsa, bütün kötü şeyleri aynen hatırlatmak, yazmak falan olabilir ama... Bilmiyorum, benim içim karardı.' diye konuştu.

'Girişte darağacından bir rahatsızlık yaşadınız. Ama içeride başka türlü mekanların ve efektlerin olduğu belirtiliyor. Bunun bir şekilde şiddetle gösterilmesine müdahale edecek misiniz?' şeklindeki soruya Günay, 'Burada Türkiye'nin demokrasi tarihinin, hukuk tarihinin serüvenini izleyeceğiz. Bunun olumlu, güzel sevindirici sayfaları olduğu gibi, acı, hatırlanması bile yürekleri burkan sayfaları da var. Ben duygusal bir insanım. Benim içim bir çok şeyi kaldırmaz, ama tahammül edebilenler ve öğrenmek isteyenler bu mekanları gezerler. Benim müze düzenine, bilimsel olarak kabul edilmiş işlere müdahale etmem söz konusu değil. Ama bazı şeyler benim gibi Türkiye'nin demokrasi tarihinin acılarını yaşamış insanların yüreğini özel olarak burkabilir. Bunu da sizin anlayışla karşılamanızı rica ediyorum.' cevabını verdi.

Yıllar önce Ulucanlar Cezaevi'ne avukat olarak geldiğini söyleyen Günay, 12 Eylül döneminde bu cezaevinde Bülent Ecevit gibi tanınmış siyaset adamlarının kaldığını hatırlattı. Hüseyin Cahit Yalçın, Cüneyt Arcayürek, Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Yılmaz Güney, Deniz Gezmiş gibi isimlerin de Ulucanlar Cezaevi'nde tutukluluk hayatı yaşadığını belirten Günay, 'Ben 80'lerden sonra Ankara'da avukatlık yaptım, o tarihlerde geldim. O zaman çok bakımsızdı.' şeklinde konuştu.

Türkiye'nin acılarını tamamen küllememesi gerektiğini söyleyen Günay, 'Bir ölçüde böyle bir müze düzeni içinde, bir anı merkezi düzeni içinde ibret alınacak mekanlar olarak da düzenlemelidir.' ifadesini kullandı.

'ULUCANLARLA İLGİLİ KİTAP VE ANILARI DERLEYİP KÜTÜPHANE YAPACAĞIZ'

Müzede etkinlikler için ayrılan yerlerin dışında bir de anı kütüphanesi düzenlemesi yapıldığını belirten Günay, şöyle devam etti: 'Buna çok önem veriyorum. İster yargıç olsun, ister gardiyan, tutuklu ya da hükümlü bir biçimde Ulucanlarla ilişkisi olan herkesin yazdığı kitapları anıları derleyip burada bir anı kütüphanesi yapmaya çalışacağız. Bu da Türkiye'de bir ilk olacak. İnşallah Türkiye cezaevlerini müze yapmak yerine, parklar yeni kültür merkezleri yapma aşamasına geçmiş olur. Bunlar 20. yüzyılın kötü anılarıydı, unutmayalım diye bir yere yazacağız.'

'YASSIADA İÇİN DE BÖYLE BİR PROJEMİZ VAR'

Benzer projelerin başka yerlerde de hayata geçirileceğini kaydeden Günay, 'Yassıada'da da böyle bir projemiz var. Yassıada'da Türkiye'nin demokrasi tarihindeki en büyük ayıpların yaşandığı yerlerden birisi. Orayı da ilgili askeri birimlerden istedik. Orada da bir kültür merkezi ve böyle bir müze düzenlemesi projemiz var.' dedi.

'BAŞBAKAN'IN CEZAEVİ GÖRMÜŞ OLMASI, HUKUK SİSTEMİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN BİR GÜVENCE'

Günay, gazetecilerle bir de anısını paylaştı. Merhum Bülent Ecevit'in de 12 Eylül'ü eleştiren yazıları nedeniyle zaman zaman kısa süreli cezalar aldığını söyleyen Günay, şunları dile getirdi: 'Bir sefer Kirazlıdere'de Dil Okulu'nda karşılaştık. Ben bir yargılama işi için gözaltına alınmıştım. O da gözaltı tutuklu olduğu için Dil Okulu'na getirilmişti. Bu yaşadığı koşulları sordum. Kötü olduğunu söyledi. 'Keşke bunları Başbakan olmadan önce görseydim' dedi. İkinci kez başbakanlığı bitmiş ama Türkiye'nin tutukevi koşullarının ne kadar kötü olduğunu o zaman görmüş ve bundan ötürü hayıflanmıştı.'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da cezaevinde kaldığının hatırlatılması üzerine Günay, 'Şu andaki Başbakan'ın cezaevi görmüş olması, Türkiye'de hukuk sisteminin iyileştirilmesi konusunda gerçek bilgiye dayanan bir güvence sağlar bize. Ama tabi bundan sonra başbakan olacak olanların illa cezaevinden geçmesini temenni etmem.' diye sözlerini tamamladı.

(CİHAN)



Kaynak: Zaman