Yazar Muzaffer İzgü, Cbü'lü Öğrencilerle Buluştu

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Çelik, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Uğurlu, öğretim üyeleri ve öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği söyleşide biyografisinin okunmasının ardından kürsüye gelen İzgü, "Nedense bizim toplumumuzda çocuklara sadece sevgi duyulur, saygı duyulmaz. Ben size saygı duyuyorum. Bu kitapları da size saygı duyduğum için, sizler için yazdım. Bizler çocuğu sadece sevmez, onun karşısında eğilirdik; onunla göz göze gelirdik. Bir toplum gencine, çocuğuna ne zaman saygı duyarsa; ancak o zaman gelişir. Ben 57 yıllık evliyim. Yaşamımda en çok eşimi sevdim ve bunu daima dile getirdim. İnsanlar neden sevdiğini söyleyemez bilmiyorum. Eşim yedi yıldır felç ve ben ona ömrümün sonuna dek bakacağım. Yıl 1938 Adana, İstiklal Marşı'nı okuduk. Atatürk karşımızdaydı. Ben Atatürk'ü gördüm; öyle yüce bir anı yaşadım. Beş yaşımdaydım o zamanlar. Son sözü aklımda, 'Çok çalışacağız arkadaşlar' demişti. O söz öyle bir güç veriyordu ki benim 147 eser yaratmama sebep oldu. Şu an 78 yaşımdayım ama aklım 18'inde" diye konuştu.
Öğrencilerle anılarını da paylaşan Muzaffer İzgü, sokaklarda üşüdüğü için ısınacak bir yer ararken tesadüfen girdiği bir kütüphanede kitapla tanıştığını belirtti. İzgü, "Bir gecekonduda yaşam mücadelesi veren bir ailenin en küçük çocuğuydum ben. Adana Halk Kütüphanesi'nde okuduğum "Define Adası" adlı kitap, hayat serüvenimin kapılarını araladı. O günden sonra ellerimi, yüreğimi ısıtmak için her gün okuldan çıktığım gibi soluğu kütüphanede aldım. Dünyaya bir bakın, kitap, İskoçların günlük ihtiyaç listelerinin 14. sırasında yer alırken bizde 127. sırada yer alıyor. Japonlar kişi başına yılda 26 kitap okurken, Türkiye'de bir kitap, 12 kişiye düşüyor. Duygu diye bir şey var değil mi? Çocuk bu duyguyu nereden alacak? Oysa duyguyu, insana ancak güzel sanatlar verir. Anadolu gülmecenin yatağıdır. Ezop Masalları Bandırmalıdır. Bağ Bozumu Şenlikleri de Anadolu'dandır. Çocuk okuru olmayan bir ulusun yetişkinleri de olmaz. Ben öyle rahat öleceğim ki! Çünkü çocuklara, gençlere ve büyüklere karşı görevimi yaptım" diye konuştu.
Söyleşideki sempatik tavırları ve mimikleriyle öğrencileri kahkahaya boğan İzgü'ye Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Çelik tarafından çiçek, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Uğurlu tarafından teşekkür plaketi takdim edildi. Muzaffer İzgü, söyleşinin sonunda kitaplarını imzalayarak, öğrencilerle tek tek fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi.