Gribe Karşı Egzersiz Ve Beslenmeye Önem Verin

Uzmanlar, kış mevsiminin gelmesiyle birlikte hızla artan gribal enfeksiyonlara karşı, egzersiz ve beslenme önerisinde bulundu.

Havaların soğuması ve sert esen rüzgarla birlikte şiddetini her geçen gün biraz daha arttıran yağışlara karşı hazırlıksız yakalanarak grip olan vatandaşlara uyarı geldi. Soğuk havada vücut ısısı ve direncin düştüğüne işaret eden uzmanlar, gribe yakalanmamak için yapılması gerekenleri tek tek sıraladı.
Adıyaman Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Vedat Çınar, "Her sene kışın gelmesiyle beklenen grip salgını bizim de kapımızı çalacaktır. Hastaneler, yüksek ateş, kas ve baş ağrıları, öksürük, halsizlik iştahsızlık gibi şikayetlerle başvuran hastalarla dolup taşıyor. Grip olmamanın tek çaresi hasta kişilerle temas etmemek. Evinizde oturur, kapı dışına çıkmazsanız grip de olmazsınız. Ama işe gidiyor, otobüse, biniyor, kapalı ortamlarda bulunuyorsanız grip salgınından
etkilenmemeniz çok zor, çünkü grip virüslerinin bulaşıcılıkları çok fazla. Hastalık, gripli kişinin öksürmesi, aksırması, hatta konuşması sırasında havaya saçılan virüslerle veya bunlarla kirlenmiş eşyalara temas edilmesiyle bulaşıyor. Gripli kişi hapşırdığında ağzını eliyle kapatmasıyla eline bulaşan virüsler de hastalığın yayılmasında büyük önem taşımaktadır" dedi.
Gripten korunmak için yapılması gerekenleri söyleyen Doç. Dr. Çınar, "Gripten korunmada, salgınlar sırasında mümkün olduğunca kapalı mekanlarda bulunmamak, tokalaşmamak, göz veya başla selamlaşmak, oraya buraya dokunmamak, başkalarına ait eşyaları kullanmamak, elleri sık sık yıkamak çok önemlidir. Grip belirtileri gösterenler de evde istirahat etmeliler. Böylece hem hastalığı daha çabuk atlatırlar ve hem de başka insanlara virüs bulaştırmamış olurlar. Aşı mutlak koruyucu değildir. Gripten korunmada en
etkili yöntem grip aşısı olmak, ama bunun salgınlar başlamadan en az 2-3 hafta önce yapılması gerekiyor. Aşı, gribin hafif atlatılmasını, gribe bağlı komplikasyonların ve ölümlerin azalmasını sağlayabiliyor, ancak tabi iki yüzde yüz etkili değildir" diye konuştu.
Gribe karşı alınabilecek tedbirleri duyuran Çınar, şöyle konuştu:
"Bunlardan biri düzenli yapılan egzersiz. Diğeri ise, egzersiz yaparak ve beslenmemize dikkat ederek. Son yıllarda yapılan araştırmalar, düzenli egzersizin bağışıklık sistemini kuvvetlendirebileceğini ve grip ve diğer enfeksiyon hastalıklarını önlenmesinde önemli rolü olduğunu ortaya koymuştur. Hastalıklardan korunmada önerilen egzersiz, herkesin kolayca uygulayabileceği, her gün 30 dakika süreyle tempolu bir şekilde yürümek. Bu efor sonrası bir miktar terlenilmesi ve solunumun da biraz hızlanmış olması
gerekiyor. Ama nefes nefese de kalınmamalı. Egzersiz sırasında vücut ısının yükselmesi de enfeksiyonlarla savaşta çok önemlidir. Çünkü ateş birçok bakteri ve virüsün üremelerini durduran önemli bir etkendir. Düzenli egzersiz bağışıklığı kuvvetlendirir ve enfeksiyonları önlerken ağır egzersizlerin ise tam tersine üst solunum yolları enfeksiyon riskini artırabileceği de unutulmamalıdır. Beslenmenize özen gösterin, bol sebze ve meyve yiyin. Sıcak sıvılar için; mesela, ıhlamur, ada çayı, nane, limon çayları
bunun için idealdir. Kokusundan rahatsız olmayacaksanız sarımsak da gribe karşı koruyucu olabilir. Sofranızdan tavuk sulu sebze çorbasını eksik etmeyin. Büyüklerimizin üşütmelere ve gribe karşı önerdikleri havuçlu, patatesli, kerevizli, soğanlı, maydanozlu tavuk suyuna çorbanın soğuk algınlığı ve grip belirtilerini gidermede etkili olduğu artık bilimsel olarak da gösterilmiştir. Doğal beslenme ürünleri veya bitkisel ilaçlar adı altında satılan ıvır-zıvırlar şeylere de çuvalla para vermeyin. Gidin pazardan
portakal, mandalina, yer elması, marul, maydanoz gibi kesenize uygun ne bulursanız alıp afiyetle yiyin."