Ap'de Kürt Konferansı
Belçika'nın başkenti Brüksel'de yer alan Avrupa Parlamentosu'nda düzenlenen Kürt Konferansı başladı.
"Barışa Giden Yolda Zorluklarla Yüzleşmek" başlığı altında yapılan toplantıda konuşan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, "AKP'nin, MHP'nin ve CHP'nin, özellikle de kamera siyasetçiliğine çok hevesli başbakanın bu mesajları doğru okuması lazım. Bu zeminler heba edilmemeli ve Kürt sorunu ile ilgili anayasal düzeyde yapılması gereken şeyleri açık açık müzakere etme aşamasına gelmeden önce güveni oluşturalım diyorsak, bu herkesin boynunun borcudur. Bu zemine yönelik provokatif herhangi bir girişim nereden
gelirse gelsin, bunu derhal önleyen ve o zemini tekrar güçlendirmeye yönelik hızlı bir çabanın olması gerekir" dedi.
BDP'ye de özeleştiride bulunan Demirtaş, güven probleminin yaşandığı süreçlerde Türkiye kamuoyuna ve özellikle de Türk toplumuna yönelik güven arttırıcı dili, üslubu ve politikayı BDP olarak hayata geçirmek zorunda olduklarını ve bunun ertelenemeyeceğini söyledi. Hükümetin de dili ve üslubunda değişiklik beklediklerini belirten Demirtaş, "Bizim bardağa geri kalan suyu katmamız gerektiğini ve sürece katkıda bulunmamız gerektiğini söylüyorlar ama BDP'nin elini kolunu bağlamışlar. Seçim barajı yüzde 10, iki
bin kişilik kadro tutuklu, mahkemede Kürtçe konuşmak istedikleri için tahliye olmuyorlar, hazine yardımı yok, her konuştuğuna dava açılıyor. Ondan sonra 'suyu bardağa doldur' diyorlar. Böyle birşey olamaz" diye konuştu.
gelirse gelsin, bunu derhal önleyen ve o zemini tekrar güçlendirmeye yönelik hızlı bir çabanın olması gerekir" dedi.
BDP'ye de özeleştiride bulunan Demirtaş, güven probleminin yaşandığı süreçlerde Türkiye kamuoyuna ve özellikle de Türk toplumuna yönelik güven arttırıcı dili, üslubu ve politikayı BDP olarak hayata geçirmek zorunda olduklarını ve bunun ertelenemeyeceğini söyledi. Hükümetin de dili ve üslubunda değişiklik beklediklerini belirten Demirtaş, "Bizim bardağa geri kalan suyu katmamız gerektiğini ve sürece katkıda bulunmamız gerektiğini söylüyorlar ama BDP'nin elini kolunu bağlamışlar. Seçim barajı yüzde 10, iki
bin kişilik kadro tutuklu, mahkemede Kürtçe konuşmak istedikleri için tahliye olmuyorlar, hazine yardımı yok, her konuştuğuna dava açılıyor. Ondan sonra 'suyu bardağa doldur' diyorlar. Böyle birşey olamaz" diye konuştu.