Gençlerbirliği: 0 Beşiktaş:2 (Hakemden Beşiktaş'a saygı)

Spor Toto Süper Lig'in 12. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Gençlerbirliği'ni 2-0'lık skorla mağlup etti. Siyah-beyazlı takımın gollerini 45. dakikada penaltıdan Guti ve 96. dakikada Roberto Hilbert kaydetti.Beşiktaş, bu galibiyet sonrasında puanını 20 yaparak 5. sıraya çıktı. Gençlerbirliği ise 12 puanla 13. sırada kaldı.

Gençlerbirliği: 0 Beşiktaş:2 (Hakemden Beşiktaş'a saygı)
Spor Toto Süper Lig'in 12. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Gençlerbirliği'ni 2-0'lık skorla mağlup etti. Siyah-beyazlı takımın gollerini 45. dakikada penaltıdan Guti ve 96. dakikada Roberto Hilbert kaydetti.

Spor Toto Süper Lig'in 12. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Gençlerbirliği'ni 2-0'lık skorla mağlup etti. Siyah-beyazlı takımın gollerini 45. dakikada penaltıdan Guti ve 96. dakikada Roberto Hilbert kaydetti.Beşiktaş, bu galibiyet sonrasında puanını 20 yaparak 5. sıraya çıktı. Gençlerbirliği ise 12 puanla 13. sırada kaldı.

İŞTE YAZAR YORUMLARI

METİN TEKİN: Zor ama çok değerli (SABAH)
Beşiktaş Ankara'da Gençlerbirliği'ni yenemezse zirvenin uzağında kalacağı düşüncesinde bir oyun anlayışıyla başladı maça. Önde Quaresma, Holosko, Tabata vardı. Guti ve Ernst de öne doğru katkı sağlıyordu. İleride basan ve ikinci topları kazanan bir Beşiktaş, ilk 30 dakikada bu toplarda set oyunu oluşturarak etkili olmaya çalıştı. Çok net pozisyon üretemese de, oyunun kontrolü Beşiktaş'ın elindeydi. İlk yarının son bölümünde Beşiktaş öndeki baskıyı azaltınca Gençlerbirliği orta sahada bir-iki pas yapıp defans arkasına ve arasına toplarla pozisyonlar bulmaya başladı. Ama bu fırsatları gole çevirmeye becerileri yetmedi. İlk yarının sonunda kazandığı tartışılabilir penaltı ile Beşiktaş öne geçse de benim anlayamadığım bir şey var. Dün Fenerbahçe'nin maçında da aynı filmi seyrettik. 1-0'ı buluyorsunuz ama bundan sonra oyunu ele alıp oynayamıyorsunuz.

MURAT ÖZBOSTAN: ÖP RÜŞTÜ'NÜN ELİNİ (SABAH)
Ankara, Ankara güzel Ankara! Beşiktaş'a bir Başkent deplasmanı daha ilaç gibi geldi. Beşiktaş dertliydi, kederliydi, bulanık bir camdan bakıyordu hayata.. Böyle bir havada gelmişti Başkent'e.. Schuster en has, en organik kadrosunu sahaya sürmüştü. Guti, Quaresma, Ernst, Aurelio ve Rüştü sahadaydı... Rüştü'nün kritik kurtarışları, Quaresma'nın çalımları, Hilbert'in enerjisi ve Beşiktaş taraftarı maçın hitleriydi. Maçta ilk atak G.Birliği'nden geldi. 3'te Hurşut sol ayağı ile ceza sahası dışından sert vurdu. Rüştü iki hamlede kontrol etti. Sonrasında Beşiktaş rüzgarı vardı 19 Mayıs'ta... Ama bal yapmayan arı gibiydi siyah-beyazlı takım! 6'da Quaresma sağ kanattan bindirdi. Serdar'dan seken topa Tabata istediği gibi dokunamadı. 20'de Tabata düşürüldü. Serbest vuruşu aynı futbolcu kullandı. Serdar kornere tokatladı. 20. dakikadan sonra oyunda tempo düştü. Uyku getiren bölümde, 45'te hakem Abdurrahman Yılmaz kritik düdüğü çaldı. Sol kanattan Üzülmez'in ortasında ceza sahası içinde Tabata topa uzanmak isterken yerde kaldı. G.Birliği oyuncularının itirazları penaltı kararını değiştirmedi. Guti topun başına geçti. Kasımpaşa maçındaki 'o an' akıllara gelse de İspanyol yıldız bu sefer şık bir vuruşla Beşiktaş'ı öne geçirdi: 0-1. İkinci yarı Quaresma resitali ile başladı. 50'de Portekizli'nin iki rakibini çalımladıktan yaptığı ortada Serdar ikinci golü önledi. 56'da Başkent ekibi gole yaklaştı. Hurşut vurdu, Rüştü'nün çeldiği topu Serkan kaleye gönderemedi. 63'te Guti, Serdar ile karşı karşıya kaldı. Fakat gol gelmedi. 78'de Serkan'ın güzel şutunun gole dönüşmesini önce Rüştü'nün parmaklarının ucu, sonra da üst direk önledi. 87'de Jedinak vurdu, direk dibinde Rüştü vardı yine.. 90'da Quaresma fitili ateşledi. Hilbert, Beşiktaş taraftarının ateşini ikiye katladı; 0-2. Beşiktaş da hayata bir gülücük atıyordu...

AHMET ÇAKAR:Hakemden Beşiktaş'a saygı! (SABAH)
Schuster, Kasımpaşa maçı sonrasında hakemlerden Beşiktaş'a saygı göstermelerini istedi. Dün de hakem Beşiktaş'a 45. dakikada saygıların en büyüğünü gösterip siyah-beyazlılar için bir penaltıyı icat ediverdi. Aslında Beşiktaş için mutlak kazanılması gereken bir maçtı. Bunun bilincinde olarak da oyuna başladılar. Özellikle ilk yarım saat fazla pozisyon bulmasalar da rakibi baskı altında tutan, gerisinde fazla açık vermeyen bir Beşiktaş izledik. Üstelik Quaresma ile ileride tek santrfor olarak başlamışlardı.
Tabata çok şeyler yapmaya kalktı, çok koştu. Ancak aynı şeyleri solda oynayan Holosko için söyleyemeyeceğiz. Büyük bir düşüş içinde. Sanki ağırlaşmış. Dün de çok top ezdi. Ernst sürekli hücumu düşündü. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Guti ve Quaresma'ya diğer oyuncuların mental olarak ayak uydurmaları şart. Aksi halde Beşiktaş gitmiyor. Beşiktaş için oyuna iyi başladılar demiştik. Pozisyon bulabildiler mi, fazla değil. Ama ilk devrenin son dakikasında İbrahim Üzülmez soldan belki de maç boyu yaptığı en iyi ortayı attı. Bu da beraberinde hem uyduruk bir penaltı getirdi hem de ikinci devre için çok önemli olan skor avantajını.

TURGAY DEMİR: Trotzkopf! (FOTOMAÇ)
Kıymetli bir okur uyardı geçenlerde. Avrupa'da Schuster'in Sarı Melek dışında bir lakabı daha varmış; "Trotzkopf", yani Dik Kafa! Alman hocanın bu lakabın hakkını verdiğini söyleyerek başlayalım. Bobo sakat, Nobre hazır değil ve bu şartlarda elindeki tek santrfor olan Fatih Tekke'yi Ankara'ya getirmiyorsun! Allah aşkına olacak iş mi bu? Quaresma'yı en öne koymuş. Q7'nin orada durmayacağı, kanatlara deplase olacağı ve forvetin tam ortasının bomboş kalacağını bile bile yapmış bunu. Aynen de öyle oldu. Q7 bir sola kaçtı, bir sağa ve forvetin ortası da boş kaldı. Beşiktaş orta sahada basıyor, Ernst-Aurelio ikilisi sayısız top kapıyorlar ve Guti'nin pasörlüğü Beşiktaş'ı rakip kaleye taşımaya yetiyor. Sıkıntı da tam orada yani rakip kale önünde başlıyor zaten. Tabata orta sahada çalışkan ama ön bölgede etkisiz, Holosko ise resmen yutan eleman konumunda! Ayağına gelen her topu ezdi. "Beşiktaş ilk 45'te duran toplar dışında rakip kale önünde hiçbir varlık gösteremedi" desek yeridir. İkinci yarı başlarken Nobre'nin gireceğini düşünüyoruz ama tık yok. Bay Schuster'in inadı inat, Holosko ve Tabata hâlâ sahada. Doğal olarak Beşiktaş yine önde top tutamıyor ve Gençlerbirliği risk alıp yükleniyor.