4. Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi

Türk Akciğer Kanseri Derneği (TAKD) Başkanı Prof

Türk Akciğer Kanseri Derneği (TAKD) Başkanı Prof. Dr. Nezih Özdemir, tütünün dünya genelinde erkeklerde kansere bağlı ölümlerin ana nedeni olduğunu ve kadınlarda da bu oranın gittikçe arttığını belirterek, "2005 yılında tütünden toplam ölüm 5.4 milyon insandır ve bunun 1.5 milyonu kanser ölümüdür. Mevcut seyir bu şekilde gittiğinde 2015'te 6.4 milyon tütüne bağlı farklı hastalıklar ölümü ve 2.1 milyon tütüne bağlı kanser ölümü beklenmektedir. 2030 yılında toplam tütün ölümü 8.3 milyon
olacaktır" dedi.
TAKD tarafından düzenlenen ve akciğer kanseri konusunda Türkiye'de düzenlenen en geniş kapsamlı kongre olan Ulusal Akciğer Kanseri Kongreleri'nin 4'üncüsü, Antalya'da gerçekleştirildi. 6'sı yabancı 90 öğretim üyesinin oturum başkanı ve konuşmacı olarak görev aldığı, 350 katılımcının takip ettiği kongrede 11 konferans, 8 panel, 1 münazara, 1 interaktif olgu sunumu ile 39 poster bildiri ve 11 sözel bildiri sunumu gerçekleştirildi. Ayrıca kongre bilimsel programından önce teorik ve pratik uygulamalarla
düzenlenen "Akciğer Kanserinde Girişimsel Bronkoskopi Kursu" yoğun ilgiyle takip edildi.
Kongre sonrası düzenlenen basın toplantısında hastalığın komplike davranışı ve farklı seyirler göstermesinin multidisipliner yaklaşımı zorunlu hale getirdiğini ifade eden TAKD Başkanı Prof. Dr. Nezih Özdemir, bu amaçla 2003 yılında kurulan Türk Akciğer Kanseri Derneği'nin düzenlediği kongre ve sempozyumlarla akciğer kanseriyle ilgili son gelişmeleri meslektaşlarına ve kamuoyuna aktardığını dile getirdi. Tütünün dünya genelinde erkeklerde kansere bağlı ölümlerin ana nedeni olduğunu ve kadınlarda da bu
oranın gittikçe arttığının altını çizen Prof. Dr. Özdemir, "2005 yılında tütünden toplam ölüm 5.4 milyon kişidir ve bunun 1.5 milyonu kanser ölümüdür. Mevcut seyir bu şekilde gittiğinde 2015'te 6.4 milyon tütün ölümü ve 2.1 milyon tütüne bağlı kanser ölümü beklenmektedir. 2030 yılında toplam tütün ölümü 8.3 milyon olacaktır. Düşük ve orta gelirli ülkelerdeki ölümlerin 2002-2030 arasında ikiye katlanacağı hesap edilmektedir" dedi.

TÜRKİYE'DE HER YIL 100 BİN KİŞİ SİGARAYA BAĞLI HASTALIKLARDAN ÖLÜYOR
Türkiye'de ise her yıl 100 bin kişinin sigaraya bağlı hastalıklardan öldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Özdemir, "Önümüzdeki 25 yılda toplam 5 milyon Türk vatandaşımızı bu yüzden kaybedeceğimizi ve sigara ile ilgili hastalıklar için yaklaşık 1.5 trilyon dolar harcayacağımızı tahmin etmekteyiz. Son verilere göre ülkemizde her yıl 30 bin kişi yeni akciğer kanseri tanısı almakta, bu hastaların sadece yüzde 15'i 5 yıl yaşamakta, her yıl 20 bin kişi bu hastalık nedeniyle ölmektedir. Ülkemizde 15 yaş ve üzerindeki
yetişkinlerin yüzde 31,2'si (yaklaşık 16 milyon kişi) halen sigara içmektedir. Sigara içimi erkeklerde yaklaşık yüzde 50, kadınlarda ise yaklaşık yüzde 15 oranındadır" diye konuştu

TÜTÜN ÜRETİMİNDE DÜNYA 7'NCİSİYİZ
Türkiye'de yıllık tütün kullanımının 108 bin ton civarında olduğunu ve bu tüketim miktarı ile dünyada 7. sırada yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Özdemir, ancak nüfus artışı göz önüne alındığında kişi başına tüketim miktarının son 5 yılda yüzde10 oranında azaldığına dikkat çekti. Özdemir, şunları söyledi:
"Dumansız hava sahası uygulaması ile birlikte halkımızın tütün ve tütün ürünlerinin zararları konusundaki farkındalığı artmıştır. Halkımızın yüzde 95'i sigaranın doğrudan sağlığımızı tehdit ettiğini ve yeni yasanın genel anlamda kabul gördüğünü düşünmektedir. Halkımızın yüzde 90'ından fazlası sigaradan korunma hakkı olduğunu ve de devletin vatandaşlarını sigaradan koruması gerektiğini düşünmektedir. Bu yüzden kamu kurumları ve banka gibi yerlerde, toplu taşıma araçlarında, restoranlarda, kahvehanelerde
ve alışveriş merkezlerinde sigara içilmemesini desteklemektedir. Dumansız Hava Sahası uygulaması ile birlikte 2009 yılında yapılan Küresel Tütün Araştırması sonuçları 2006 yılında yine TÜİK tarafından yapılan araştırma sonuçları ile kıyaslandığında; sigara kullanma oranları toplum genelinde yüzde 2,1 azalmıştır. Bu oran erkeklerde yüzde 2,7, kadınlarda yüzde 1,4'tür. Bir başka deyişle, sigara içenlerin ortalama yüzde 7'si sigarayı bırakmıştır. Ayrıca, yüzde 21'i toplam içtikleri sigara miktarını,
çalışanların yüzde 44'ü mesai saatleri içerisinde sigara içme sayısını azaltmıştır. Yasak olmamasına karşın yüzde 19'u evde sigara içmemeye başlamış, yüzde 21'lik bir kesim ise sadece balkonda içmeye devam etmiş, yüzde 9'u ise evde sigara içme sıklığını azaltmıştır. 2010 ilk 8 ay Tütün ve Alkol Piyasası Denetleme Kurulu (TAPDK) verilerine göre, geçen yılın ilk 8 ayında 3 milyar 641 milyon paket olan sigara tüketimi, bu yıl 3 milyar 50 milyon pakete inmiştir. Kapalı alanlarda sigara yasağı uygulaması, sigara
satışlarını bu yıl yüzde 16,2 oranında düşürmüştür. Türk Akciğer Kanseri Derneği, Dumansız Hava Sahası projesini bütünüyle desteklemekte, uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi için gerekli tedbirlerin bir an önce alınmasını beklemektedir. Türk Akciğer Kanseri Derneği sigara ile mücadelede halkımızın daha fazla aydınlatılması ve bilinçlendirilmesi amacıyla yurdumuzun değişik bölgelerinde sosyal aktiviteler planlamaktadır. Sigara nedeniyle akciğer kanseri riski taşıyan Amerikalı sağlıklı kişilerde, yıllık
tomografik takip ile her 5 akciğer kanserliden 1'inin kurtarılabileceği gösterildi. Buna benzer taramaların ön çalışmalarının ülkemizde yapılmasının gerekliliği tartışıldı. Akciğer kanserinde doğru tedaviyi seçebilmek için doğru evreleme şarttır. Ülkemizin her köşesinde eekteyiz. Son verilere göre übunu sağlamak için evrelemede kullanılan modern cihaz ve ekipmanların dengeli dağılımını sağlamalıyız. Bunun için acilen bir planlama yapılması gerekmektedir."
Akciğer kanserinde tüm tedavi yöntemlerinin etkin bir şekilde kullanıldığını da hatırlatan Prof. Dr. Nezih Özdemir, "Bu yöntemlerin en etkilisi olan cerrahi tedavi, teknolojik gelişmelerle birlikte en komplike tümörlerde bile artık uygulanabilmektedir. Kongrede tartışılan son verilere göre başka organlara yayılmamış akciğer kanserli uygun hastalarda, tümör ne kadar büyük olursa olsun operasyonla tam olarak çıkarılabildiğinde yaşam süresinin uzadığı bildirildi" diye konuştu.
Akciğer Kanseri Derneği üyesi Prof. Dr. Ufuk Yılmaz ise, sigara karşıtı alınacak tedbirlere yönelik düşüncelerini açıkladı. Sigara karşıtı alınacak tedbirlerin sert olabileceğini ancak faydalarının önümüzdeki 10 yıllarda mutlaka görüleceğini söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, "Bu uygulamayla başarıya ulaşan ülkeler arasında ABD ve İskandinav ülkeleri başı çekiyor. Dumansız Hava Sahası'nın uygulandığı her ülkede faydanın tespit edilmesi birkaç 5 ya da 10 yılı alabilir" dedi.
Basın mensuplarının kırsal yörelerde yaşayan kadınların tütün dışında organik yakıtların dumanlarından etkilenip etkilenmedikleri sorusuna ise Prof. Dr. Ufuk Yılmaz, "Akciğer kanserinin en büyük sebebi sigara, ancak solunum yollarına giren her zararlı maddenin hasar yapması muhtemeldir ve sonucu kansere kadar gidebilir. Tezekte bunlardan biridir, özellikle köylerde tandır ocağının dumanı ve bu dumana sürekli maruz kalmakta zarar verir. Kanser potansiyeline sebep olması açısından önemlidir ve zararı
vardır. Ancak hiçbir şey sigara kadar zararlı değildir. Sigara dururken bunları ön palana çıkarmak doğru olmayabilir" diye konuştu.
Basın toplantısında Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Prof. Dr. Nezih Özdemir ile birlikte Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nil Molinas Mandel, Prof. Dr. Tamer Atasever, Doç. Dr. Deniz Yalman, Prof. Dr. Ufuk Yılmaz, Prof. Dr. Alev Türker ve Prof. Dr. Aydın Yavuz hazır bulundu.
(CE-CC-Y)