Yaşar'da Uluslararası Ekonomi Konferansı
Yaşar Üniversitesi'nde bu yıl 6'ıncı kez düzenlenen Uluslararası İşletme, Yönetim ve Ekonomi Konferansı (ICBME'10) 23 ülkeden 200 ekonomist ve akademisyenin katılımıyla başladı
Yaşar Üniversitesi'nde bu yıl 6'ıncı kez düzenlenen Uluslararası İşletme, Yönetim ve Ekonomi Konferansı (ICBME'10) 23 ülkeden 200 ekonomist ve akademisyenin katılımıyla başladı. ABD'den Japonya'ya İsveç'ten Umman'a kadar dünyanın dört bir yanından İzmir'e gelen katılımcılar 3 gün boyunca dünyadaki son ekonomik gelişmeleri tartışacak.
Uluslarası İşletme, Yönetim ve Ekonomi Konferansı, Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsü'nde başladı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Orhan İçöz, bu yıl altıncı kez düzenledikleri Uluslararası İşletme, Yönetim ve Ekonomi Konferansı'nı ABD'nin Valporaiso Üniversitesi ile birlikte gerçekleştirdiklerini belirterek, katkıda bulunanlara teşekkür etti. İçöz; "Dünyanın çeşitli ülkelerinden konuyla ilgili uzmanlıkları olan konuşmacılar, işletme, yönetim ve ekonomi alanlarındaki en son değişimleri, gelişmeleri ve araştırma sonuçlarını bize sunacaklar. Konferansta 23 ülkeden gelen akademisyenlerin sunacağı yaklaşık 100 bildiri yer alıyor" diye konuştu.
ÜNİVERSİTE KAYGILARI AZALTMALI
Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Barkan, küresel kriz sonrası şirketlerin kendi yapılarını yenilemek zorunda kaldığına dikkat çekti. Prof. Dr.Murat Barkan, küreselleşmenin çevresel açıdan kaygı verici bir hale geldiğini belirterek, kaynakların paylaşılması konusunda sıkıntılar yaşandığını söyledi. Akademik camianın küreselleşmenin negatif etkilerinden kaygılandığını kaydeden Barkan; " İnsanlardaki kaygıyı azaltmak için akademi camiasına büyük bir görev düşüyor. Üniversiteler araştırmalar yaparak bu kaygıyı azaltmalı" dedi.
TÜRKİYE'NİN AB İLE İŞİ ZOR
Konferansta "Türkiye ve AB'nin ekonomik entragrasyonu ve emek göçü" ile ilgili değerlendirmeler yapan Oxford Brookes Üniversitesi'nden Prof. Dr. Scott McDonald, Türkiye'nin, AB'ye uyum sürecinin uzun ve zorlu olacağını kaydetti. AB'ye tam üye olmanın, ülkenin refah düzeyini arttıracağını belirten Prof. McDonald; " Türkiye AB'ye üye olduğunda ithalat ve ihracat patlaması yaşayacak" dedi. Türkiye'den Avrupa Birliği ülkelerine daha önceki yılların aksine kalifiye eleman ve beyin göçü yaşandığını da dile getiren Dr. Scott Mcdonald, bunun da Türkiye'yi olumsuz etkilediğini ve rekabet gücünü azalttığını söyledi. Valparaiso Üniversitesi'nden Doç.Dr. James Stück ise, Türkiye, A.B.D. ve Almanya arasında 'Kültürlerarası Yönetim' konulu konuşmasında, bu ülkelerin yönetim anlayışlarını esprili bir dille anlattı. Amerika'nın kültürünü 'yeniyetme' Avrupa, Asya ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu grubu ise 'ebeveyn' olarak tanımlayan Stück; "Yeni yetmeler ne yapar risk alır. ABD'de ticarette risk alıyor. ABD'nin pop kültürü bütün dünyaya yayıldı. Avrupa ve Türkiye'nin daha derin bir tarihi var. ABD ile AB'nin de ilişkisi yeniyetme-ebeveyn ilişkisi gibi. Türkiye'de hükümetler daha hiyerarşik bir anlayışa sahip. Kültürlerarası yönetimde böyle farklar ortaya çıkabiliyor" diye konuştu.
BM'DEKİ TÜRK UZMAN
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, İstatistik Departmanı'nın Türk üyesi Kafkas Çaprazlı ise konuşmasında açlığa ve yoksulluğa karşı konferansın katılımcılarının BM ile nasıl işbirliği yapabileceğinin belirlenmesi gerektiğini söyledi. Çaprazlı; "Bu konuda karar verirken esas olan istatistiklerdir. İstatistiklerin güvenilir olması gerekmektedir. Açlık ve yoksulluk konusunda istatistiğin yoksa karar veremezsin. Bu son derece tehlikeli bir durumdur" dedi. Konferans açılış oturumun ardından Çeşme Altınyunus Oteli'nde gerçekleştirilecek oturumlarla devam etti.
Uluslarası İşletme, Yönetim ve Ekonomi Konferansı, Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsü'nde başladı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Orhan İçöz, bu yıl altıncı kez düzenledikleri Uluslararası İşletme, Yönetim ve Ekonomi Konferansı'nı ABD'nin Valporaiso Üniversitesi ile birlikte gerçekleştirdiklerini belirterek, katkıda bulunanlara teşekkür etti. İçöz; "Dünyanın çeşitli ülkelerinden konuyla ilgili uzmanlıkları olan konuşmacılar, işletme, yönetim ve ekonomi alanlarındaki en son değişimleri, gelişmeleri ve araştırma sonuçlarını bize sunacaklar. Konferansta 23 ülkeden gelen akademisyenlerin sunacağı yaklaşık 100 bildiri yer alıyor" diye konuştu.
ÜNİVERSİTE KAYGILARI AZALTMALI
Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Barkan, küresel kriz sonrası şirketlerin kendi yapılarını yenilemek zorunda kaldığına dikkat çekti. Prof. Dr.Murat Barkan, küreselleşmenin çevresel açıdan kaygı verici bir hale geldiğini belirterek, kaynakların paylaşılması konusunda sıkıntılar yaşandığını söyledi. Akademik camianın küreselleşmenin negatif etkilerinden kaygılandığını kaydeden Barkan; " İnsanlardaki kaygıyı azaltmak için akademi camiasına büyük bir görev düşüyor. Üniversiteler araştırmalar yaparak bu kaygıyı azaltmalı" dedi.
TÜRKİYE'NİN AB İLE İŞİ ZOR
Konferansta "Türkiye ve AB'nin ekonomik entragrasyonu ve emek göçü" ile ilgili değerlendirmeler yapan Oxford Brookes Üniversitesi'nden Prof. Dr. Scott McDonald, Türkiye'nin, AB'ye uyum sürecinin uzun ve zorlu olacağını kaydetti. AB'ye tam üye olmanın, ülkenin refah düzeyini arttıracağını belirten Prof. McDonald; " Türkiye AB'ye üye olduğunda ithalat ve ihracat patlaması yaşayacak" dedi. Türkiye'den Avrupa Birliği ülkelerine daha önceki yılların aksine kalifiye eleman ve beyin göçü yaşandığını da dile getiren Dr. Scott Mcdonald, bunun da Türkiye'yi olumsuz etkilediğini ve rekabet gücünü azalttığını söyledi. Valparaiso Üniversitesi'nden Doç.Dr. James Stück ise, Türkiye, A.B.D. ve Almanya arasında 'Kültürlerarası Yönetim' konulu konuşmasında, bu ülkelerin yönetim anlayışlarını esprili bir dille anlattı. Amerika'nın kültürünü 'yeniyetme' Avrupa, Asya ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu grubu ise 'ebeveyn' olarak tanımlayan Stück; "Yeni yetmeler ne yapar risk alır. ABD'de ticarette risk alıyor. ABD'nin pop kültürü bütün dünyaya yayıldı. Avrupa ve Türkiye'nin daha derin bir tarihi var. ABD ile AB'nin de ilişkisi yeniyetme-ebeveyn ilişkisi gibi. Türkiye'de hükümetler daha hiyerarşik bir anlayışa sahip. Kültürlerarası yönetimde böyle farklar ortaya çıkabiliyor" diye konuştu.
BM'DEKİ TÜRK UZMAN
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, İstatistik Departmanı'nın Türk üyesi Kafkas Çaprazlı ise konuşmasında açlığa ve yoksulluğa karşı konferansın katılımcılarının BM ile nasıl işbirliği yapabileceğinin belirlenmesi gerektiğini söyledi. Çaprazlı; "Bu konuda karar verirken esas olan istatistiklerdir. İstatistiklerin güvenilir olması gerekmektedir. Açlık ve yoksulluk konusunda istatistiğin yoksa karar veremezsin. Bu son derece tehlikeli bir durumdur" dedi. Konferans açılış oturumun ardından Çeşme Altınyunus Oteli'nde gerçekleştirilecek oturumlarla devam etti.