Ajans dönüşerek devam etmeli

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı dün sabah Pera Palas Oteli'nde...


İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı dün sabah Pera Palas Oteli’nde dokuz aylık bir performans değerlendirmesi yaptı. Toplantıya Ajans Başkanı Şekip Avdagiç, Genel Sekreter Yılmaz Kurt’un yanı sıra Beyhan Murphy, Beral Madra, Mehmet Gültekin ve  Garo Mafyan’ın aralarında olduğu proje yönetmenleri katıldı. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı bugüne dek olmadığı kadar ayakları yere basan bir toplantı yaptı. Projeler çok net bir biçimde anlatıldı. Şekip Avdagiç’in konuşmasında söylediği gibi ajans sadece İstanbul için değil, Türkiye’de de bir ilki gerçekleştirdi. Bağımsız sanat kurumları, sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler, kamu, özel sektör gibi birçok kurum ve kuruluş bir araya geldi.  Ulusal ve uluslararası düzeyde kurumlarla işbirliği öğrenildi.
Ajans kimi zaman tartışma yaratan projeleriyle gündeme geldi, kimi zaman neden ve kim için yapıldığı anlaşılamayan etkinlikler de oldu. Ama hatalardan zaman içinde ders alındı, son üç aya girildiğinde ortaya çıkan tablo son derece aydınlık. İnsan tanıtım filmini izlediğinde keşke zamanı geri alabilsek de kaçırdıklarımı izleyebilsem demeden edemiyor. Belki de her şeyden önemlisi kamuoyu da son aylarda yapılanlara ve ajansın samimiyetine inandı. Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın İstanbul’un UNESCO Dünya Mirası Listesindeki konumunu güçlendirmek, İstanbulluların karar alma süreçlerine katılımını sağlamak, sanatı kentin her köşesinde ulaşılabilir kılmak, sürdürülebilir kültürel miras ve bu çeşitliliğin tanıtmak gibi hedefleri belli bir sürede gerçekleştirilip bitecek hedefler değil.
Bugüne dek kabul edilmiş 132 kentsel projeden sadece 31 tanesi tamamlanmış. 58’i devam ediyor, 37’sine ise henüz başlanmamış. İşin ilginci 18 tane de değerlendirmesi devam eden proje var.
Topkapı Sarayı, Ayasofya Müzesi, Galata Mevlevihanesi, Süleymaniye Külliyesi, Yedikule Hisarı, Haseki Külliyesi’nin çeşitli bölümlerinin restorasyonu, onarım çalışmaları ihmale gelmeyecek projeler. Görsel Sanatlar Yönetmenliği’nin Taşınabilir Sanat, İstanbul’da Yaşıyor ve Çalışıyor, Sanat Limanı, Kadırga Sanat Üretim Merkezi gibi projeleri de bir yıllık bir sürede yapılıp bitti denecek etkinlikler değil. Klasik Türk Müziği Yönetmenliğinin Yorgo Bacanos Uluslararası Ud Festivali de gelenekselleşmesi gereken bir festival. Avrupa Kültür Başkenti Ajansı küçülerek, üzerinden farklı bakanlıkların bürokrasi yükü alınarak varlığını sürdürmeli. Yaklaşık 15 milyonun yaşadığı, göçle dengeleri değişmiş, her gün sınırları genişleyen İstanbul’a sivil toplumla devlet kurumları arasında iletişimi sağlayan, kültür, sanat, mimari gibi farklı disiplinlerin bir arada üreteceği bir merkez gerekiyor. Ki İstanbul çağdaş bir kültür sanat üssü olma yolunda ilerleyebilsin...

347 milyonun 271’i harcandı
2010 Kültür Başkenti Ajansı, 2008, 2009 ve 2010 yılının mali tablolarını da basın mensupları ile paylaştı. Buna göre, 2008 yılında 78 milyon 487 bin TL gelir aktarılan ajans, bu gelirin yaklaşık 45 milyon TL’sini kullandı. Bu rakamın içerisinde proje uygulamaları ve tanıtım giderleri 10’ar milyon TL ile en fazla harcama yapılan kalemler oldu.  2009 yılında ise, ajansın bütçesi 260 milyon 230 bin TL’ye çıktı. Bu rakamın yaklaşık 97 milyon TL’si kullanıldı. Bu rakam içerisinde en önemli kalemler ise proje uygulama giderleri 27 milyon TL, Kültür Bakanlığı’na aktarılan giderler 21 milyon ve tanıtım giderleri 16 milyon TL oldu. Ajansın 1 Ocak-31 Ağustos 2010 tarihleri arasındaki toplam geliri ise 8.7 milyon TL oldu. Ajans bu süre zarfında ise yaklaşık 130 milyon TL’lik bir harcama gerçekleştirdi. Ajanstan verilen rakamlara göre, üç yıl içerisinde aktarılan yaklaşık 348 milyon TL’nin 271.5 milyon TL’si kullanıldı. Ajansa en fazla kaynak aktaran kurum 325 milyon TL ile Maliye Bakanlığı olurken, ajansın harcamaları içinde en fazla yer tutan kalem 107.6 milyon TL ile proje uygulamaları oldu. 57.6 milyon TL ise tanıtım giderlerine harcandı.