Eski Savcı Kayasu: Bakanlığın baskısı olduğu iddiası aşağılamaya yönelik (Özel)

12 Eylül 1980 askerî darbesini yapanlar hakkında iddianame hazırladığı için meslekten atılan Savcı Sacit Kayasu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliği seçimlerinde Adalet Bakanlığı'nın baskı yaptığı yönündeki iddiaları saçma buldu. Bu iddiaların doğrudan doğruya hakim ve savcıları aşağılamaya yönelik bir şey olduğunu söyleyen Kayasu, binlerce kişinin oy kullanıp seçim yaptığını kaydetti.

Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine konuşan Kayasu, seçilenleri tanımadığını, o bakımdan haklarında bir şey söylemenin mümkün olmadığını söyledi. Seçimin en azından demokratik olduğunu, tüm hakim ve savcıların oy kullandıklarını anlatan Kayasu, "Kendileri hakkında karar verecek olan bir kurulda, ilk defa söz sahibi oldular. Kendilerini orada aday olarak gösterebildiler. Her şeyden önce önemli olan bu. 1970'li yıllarda oy kullandılar ama hep seçilenler yüksek yargı mensuplarıydı. Şimdi kendileri seçildi. O bakımdan çok önemli bir aşama." dedi.

Bürokratların aday olmasına engel bir şey olmadığını vurgulayan Kayasu, onların da hakim ve savcı olduğunu, Yargıtay üyesi olmadıklarını, bürokrat olmalarının ise onların hakim ve savcılık sıfatını ortadan kaldırmadığını belirtti. Bakanlıkta bürokrat olmamalarının çok daha iyi olacağını ifade eden Kayasu şöyle devam etti: "Zaten bunların iki tanesi bürokratmış. Tanıdığım sadece İbrahim Okur var. Değerli bir arkadaş, AK Parti hükümetinden önce de orüda görev yapan bir arkadaş. Ama diğerlerini tanımıyorum, diğerlerini tanımıyorum diye bunlar değersiz mi? Elbette değerli ki binlerce kişi oy kullanmış ve onları seçmiş."

Adalet Bakanlığı'nın baskı yaptığı yönündeki iddiaları da değerlendiren Kayasu, bakanlığın baskısı olduğunun çok saçma olduğunu söyledi. "Bakanlık niye baskı yapsın?" diye soran Kayasu, "Hakim ve savcı eğer baskı altında karar veriyorsa onun verdiği kararlardan nasıl emin olacağız? Bir sürü insanın hayatını ilgilendiren konularda karar verecek olan hakim ve savcı, kendisini ilgilendiren konularda verdiği kararda şüphe duyacağız, böyle şey olmaz. Eğer rüşvet gibi bir şey varsa hakaretin daniskası. Sadece bakanlığın etkisinde kaldığını düşünmek bile bunlara hakarettir. Burada bir mantık hatası var veya doğrudan doğruya onları aşağılamaya yönelik bir şey bu." şeklinde konuştu.